Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/11976 E. 2014/13158 K. 23.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11976
KARAR NO : 2014/13158
KARAR TARİHİ : 23.06.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

… ile … ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair… 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 20.09.2013 gün ve 315/435 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, davacı …’ın davalıların murisi … ile kardeş olduğunu, davacı ve diğer kardeşlerinin Kapaklı Köyü 1883 parsel sayılı taşınmazda 1/6 oranında malik iken davacı …’ın davalıların murisi olan …’nin hissesini 20.000 TL bedelle satın aldığını ancak …’nin hastalığı nedeni ile ve sonrasında ölümü üzerine tapuda devrin gerçekleşemediğini, dava konusu 1883 nolu parseldeki davalı adına kayıtlı taşınmazın 1/6 tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, taşınmazın devrini amaçlayan sözleşmelerin resmi şekilde yapılması gerektiğini, davacının iddia ettiği şekilde yapılan sözleşme geçersiz olduğundan davanın reddini savunmuşlardır
Mahkemece, dava şahsi hakka dayalı tapu iptal ve tescil istemine yönelik olduğu, TMK’nun 706. maddesine göre taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olmasının resmi şekilde düzenlenmiş bulunmasına bağlı olduğunu, taşınmaz mülkiyetini nakil borcunun buna karşılık diğer tarafın borçlandığı bütün edimlerin resmi şekilde düzenlenen senette yer alması zorunlu olduğunu, sözleşmenin tapuda resmi şekilde düzenlenmesi ispat şartı değil sıhhat şartı olduğundan aksi bir durumda bir sözleşmenin hiç bir geçerliliği bulunmayacağından sıhhat şartı olan resmi şekilde yapılamayan sözleşmenin geçersiz olması nedeni ile ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava dilekçesinde 20.000 TL değer gösterilerek 20.04.2011 tarihinde tapu iptal ve tescil davası açılmıştır. Dava değeri olarak gösterilen bu değere tarafların herhangi bir itirazları olmamıştır. Taşınmazın bulunduğu yerde yapılan keşif sonrası alınan 19.07.2013 tarihli Ziraatçi bilirkişi raporu ile dava konusu yapılan 1/6 payın değerinin 601.260-TL olduğu belirlenmiştir. Ancak bilirkişi tarafından keşifte belirlenen 601.260-TL değer üzerinden yargılamada harç tamamlattırılmadan duruşmalara devam edilmiştir. Bu durumda keşifte belirlenen değer üzerinden harç tamamlattırılmadığı için dava dilekçesindeki itiraz edilmeyen dava değeri üzerinden vekalet ücreti takdiri gerekirken eksik peşin harcı tamamlanmayan keşifte tespit edilen 601.260-TL değer üzerinden vekalet ücret takdiri usul ve kanuna aykırıdır. Mahkemece dava dilekçesinde gösterilen dava değeri olan 20.000-TL üzerinden yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12.maddesi uyarınca nispi vekalet ücreti taktir ve tayini gerekirken harç tamamlattırılmadan keşifte belirlenen 601.260 TL değer üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddi ile işin esasının ONANMASINA taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 24,30 TL peşin harcın onama Harcına mahsubu ile kalan 0,90 TL’nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 23.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.