Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/11242 E. 2015/13196 K. 15.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11242
KARAR NO : 2015/13196
KARAR TARİHİ : 15.06.2015

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Borçlu vekili İcra Mahkemesi’ne başvurusunda, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine dayanak ilamda, alacağın yasal faizi ile birlikte tahsiline hükmedilmesine karşılık, icra takibinde asıl alacağa en yüksek banka mevduat faizi işletildiğinden bahisle icra emrinin; 9.216,61 TL işlemiş faiz ve 99,39 TL harca ilişkin kısımlar yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece,”dayanak ilamda asıl alacağa yasal faiz işletilmesine karar verilmiş ise de, bahsi geçen faizin 4857 sayılı Yasa’nın 34. maddesinde yazılı özel faiz olduğuna ilişkin yüksek mahkeme içtihadı göz önüne alınarak, yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, tarafların seçtikleri bankalardan faizin başlangıcına göre 1 yıl vadeli mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranına göre talep edilen faizin fazla olduğu uzman bilirkişi incelemesi sonunda alınan raporla tespit edildiği” gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmiş, hüküm; borçlu ve alacaklı vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Takip dayanağı….. İş Mahkemesi’nin 16/08/2012 tarih 2012/667 Esas 2012/1480 Karar sayılı ilamın 2 nolu bendinde “5.600,00 TL fazla mesai ücretinin davalılar TMSF ve………’den dava tarihinden itibaren işleyecek talep gibi yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 400,00 TL bayram ve genel tatil günleri çalışma ücreti alacağının, davalılardan TMSF ve……. ..den dava tarihinden itibaren işleyecek talep gibi yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlamların infaz edilecek kısmı, hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. Gerek icra dairesi ve gerekse sınırlı yetkili icra mahkemesi ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 Esas -1997/776 Karar; 22.03.2006 gün ve 2006/12-92 Esas-2006/85 Karar; 25.06.2008 gün ve 2008/12-451 Esas- 2008/453 Karar sayılı ilamları).
Buna göre, asıl alacaklar hakkında talep edilebilecek olan faizin yasal faiz olduğunun kabulü gerekir. İcra Mahkemesi’nce dayanak ilamda, “talep gibi yasal faiz” denilmesine rağmen en yüksek banka mevduat faizleri üzerinden hesaplama yapan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre alacaklı vekilinin temyiz nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.