Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/11011 E. 2015/12187 K. 01.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11011
KARAR NO : 2015/12187
KARAR TARİHİ : 01.06.2015

MAHKEMESİ : . İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Ankara 5. Aile Mahkemesi’nin 17.03.2010 tarih, 2009/561 Esas, 2010/352 Karar sayılı ilamına dayanılarak icra takibi başlatılmıştır. Borçlu vekili, müvekkilinin gayrimenkulüne haciz konulduğunu, müvekkilinin haline münasip evi olduğunu ve haczin mümkün olmadığını belirterek haczedilmezlik iddiasının kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece borçlunun meskeniyet şikayetinin kabulü üzerine bu karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 25.03.2013 gün ve 2013/2698 Esas- 2013/11084 Karar sayılı ilamı ile “… bilirkişilerden ek rapor aldırılarak borçlunun bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısı da dikkate alınarak borçlunun Ankara ilinin daha mütevazi bir semtinde haline münasip evi alabileceği değer belirlenerek, bu tespitlerden sonra borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile bozulmuştur. İcra Mahkemesi’nce bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra bilirkişiden alınan 14.01.2014 tarihli ek raporda bilirkişinin ilk raporuna uygun olarak haline münasip ev değeri belirlendiği görülmektedir. Mahkemeye ibraz edilen ek rapor bozma ilamı kapsamında ve bozmada belirtilen kriterlere uygun olmadığı gibi denetime de elverişli değildir. Mahkemece söz konusu bilirkişi raporunun kabul edilmeyip karara gerekçe alınmaması yerinde ise de anılan eksiklik Yargıtay denetimine elverişli yeni bir bilirkişi incelemesi ile giderilmelidir. Bu nedenle eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsiz olduğundan mahkeme kararının yeniden bozulması yoluna gidilmiştir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine 01.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.