Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/10985 E. 2015/12186 K. 01.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10985
KARAR NO : 2015/12186
KARAR TARİHİ : 01.06.2015

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K AR A R

Şikayetçi borçlu vekili, müvekkili aleyhine başlatılan iki ayrı takibe karşı İcra Mahkemesi’ne yaptığı başvurusunda; dayanak ilamın henüz kesinleşmediğini ve ilamın bölünerek farklı icra dosyaları üzerinden istediğini belirtip neticei talep olarak da; derdestlik durumları dikkate alınarak sonraki tarihli takibin (2013/31829 E.) iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesiyle şikayetin kabulüne, İstanbul 22. İcra Müdürlüğü’nün 2013/31828 Esas sayılı takibin iptaline karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 26. maddesine göre; “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” Anılan Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere; hakim, tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olup, talepten fazlasına veya talebin dışında bir şeye hükmedemez. Eş söyleyişle hakim, davacının talep sonucu ile bağlı olduğundan, bu talepten fazlasına karar veremez.
Somut olayda, borçlunun İcra Mahkemesi’ne başvurusu; 31.12.2013 tarihli şikayet dilekçesinin sonuç ve istem kısmında belirtildiği üzere aynı ilama dayanılarak birden fazla takip yapıldığı, icra takiplerinden derdestlik durumu gözönünde bulundurulmak üzere sonraki tarihli olan takibin iptal edilmesine ilişkindir. İcra Mahkemesi’nce anılan hususta karar verilmesi gerekirken ilamın kesinleşmediğinden bahisle talep aşılarak yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne hükmün İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 01.06.2015 tarhinde oybirliğiyle karar verildi.