Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/10912 E. 2015/22121 K. 09.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10912
KARAR NO : 2015/22121
KARAR TARİHİ : 09.12.2015

MAHKEMESİ : …2. Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı

N.. Y.. ile N.. K.. aralarındaki Katılma Alacağı davasının kısmen kabulüne dair …2. Aile Mahkemesi’nden verilen … gün ve … sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen dava dilekçesinde belirtmiş olduğu davalı adına kayıtlı araç ve kooperatif hissesi ile ilgili olarak alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, evlilik birliği öncesi sahip olduğu malvarlıklarının satımı ile dava konusu araç ve kooperatif hissesinin alındığını, kişisel mal olduklarını, davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm reddedilen kooperatif hissesi yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.
Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasa’dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur.
Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm(rayiç) değerleri esas alınır (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1. m). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir.

.//..

Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı ülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK 222. m).
Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.
Somut olaya gelince; eşler, … tarihinde evlenmiş, … tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün,… tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu … Konut Yapı Kooperatif 956 nolu hissesi, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu … tarihinde davalı adına satın alınıp, 30.08.2008 tarihinde dava dışı üçüncü şahsa satılmıştır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m).
Mahkemece, kooperatif hissesi yönünden özetle davalının kişisel malı olduğu ve mal kaçırmak amacıyla satılmış olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de gerekçe dosyadaki bilgi ve belgelerle örtüşmemektedir.
Tüm dosya kapsamı ve incelenen delillerden; davalının evlenmeden önce 24.02.2002 tarihinde satın aldığı, dava dışı … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 2 nolu bağımsız bölümü evlilik birliği içerisinde 14.10.2004 tarihinde 10.225 Euro’ya (19.483,717 TL) sattığı ve buradan elda ettiği parayı davaya konu kooperatif hissesinin satın alınmasında kullandığı görülmektedir. Dava konusu Kooperatif hissesi 31.10.2004 tarihinde 33.000,00 TL’ye satın alınmış ve evlilik birliği içerisinde de 36.034,00 TL kooperatif aidatı ödenmiştir. Bu durumda evlilik öncesinde sahip olunan taşınmazın satışından elde edilen 19.483,717 dışındaki peşinat ve aidat olarak yapılan ödemelerin, edinilmiş mallardan karşılandığının kabulü gerekmektedir.
Kooperatif hissesinin boşanma davasından kısa sıra bir süre önce 30.08.2008 tarihinde devredilmiş olması, hayatın olağan akışına göre davalının hisse devrinin sebebini makul bir şekilde açıklayamaması karşısında hissenin davacının katılma alacağını azaltmak amacıyla devredildiğinin kabulü gerekir. Bu sebeple kooperatif hissesinin edinilmiş mallara eklenecek değer olarak kabul edilmesi ve yukarıda belirtilen ilkeler ve tespitler gözönünde bulundurularak gerekirse yeni bir bilirkişi kurulu oluşturulup inceleme yaptırılması tüm ve deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla ve HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 09.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.