Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2014/1019 E. 2014/10308 K. 22.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1019
KARAR NO : 2014/10308
KARAR TARİHİ : 22.05.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı

… ve … aralarındaki katılma alacağı davası hakkında görevsizlik nedeniyle reddine dair … 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 01.11.2013 gün ve 646/668 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, 2006 tarihinde evlenen tarafların evlilik birliği içinde … ada … parsel 20 numaralı, … ada … parsel 12 numaralı ve … ada … parsel 1 numaralı bağımsız bölümler ile … plaka sayılı aracın edinilip davalı adına tescil edildiğini açıklayarak edinilmiş mallara katılma rejimi çerçevesinde 200.000 TL’nin davalıdan yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan davada yargılama görevi Aile Mahkemesine ait bulunduğundan davanın reddine dava dosyasının talep halinde görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili süresi içinde hükmü temyiz ettikten sonra, davacı vekili imzası onaylı 30.04.3014 tarihli dilekçesinde, davadan feragat ettiklerini açıklamıştır.
Dava dilekçesinin kapsamına göre dava, mal rejimimin tasfiyesi ile evlilik birliği içinde edinilen ve davalı adına tescil edilen taşınmaz ve araç üzerindeki katılma alacağının tahsili istemine ilişkindir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMKm.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Bu bakımdan anılan istek bakımından 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesi uyarınca Aile Mahkemesi görevlidir.
Ancak, temyiz aşamasında davacı vekili davadan feragat etmiştir. HMK’nun 310. maddesine göre davadan feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. 311. maddesinde ise feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Karar kesinleşinceye kadar davadan feragat mümkün olduğuna, mahkemece, bir karar verilip, davadan el çekildikten sonra temyiz aşamasında davacı vekili tarafından davadan feragat edildiğine ve bu aşamada feragat hakkında karar verme yetkisi görevsiz yerel mahkeme ilamında belirtildiği üzere
görevli aile mahkemesine ait bulunduğundan, davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, ve aşağıda dökümü yazılı 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 0,90 TL’nin temyiz eden davalıdan alınmasına, 22.05.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Davacı vekili 31.10.2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların 2006 yılında evlendiklerini, bu evlilikten … isimli bir çocuğun dünyaya geldiğini, davacının 2010 yılında öğretmen olarak atandığını, davalının eczacı olduğunu, evlilik birliği içeresinde edinilen ve davalı adına kayıtlı bulunan … ada … nolu parseldeki binanın B blok zemin kat 20 nolu dairesiyle … ada … nolu parseldeki binanın 5. kat 12 nolu bağımsız bölümü ve … ada … parseldeki yapının zemin kat 1 nolu dairesi ile trafikte davalı adına kayıtlı … plakalı araç için edinilmiş mallara katılma rejimi nedeniyle 200.000 TL’nin dava tarihinden yasal faiziyle tahsiline ve dava konusu yapı ve araç kaydı üzerine tedbir konulmasına kararı verilmesini istemiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
Mahkemece, 31.10.2013 günlü ön inceleme tutanağıyla, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğunun tespitine, HMK’nun 20. maddesi uyarınca iki haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın … Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından dilekçesinde yazılı nedenlerle, bozma istekli olarak temyiz edilmiştir.
Davacı vekili 30.04.2014 havale tarihli ekinde kimlik fotokopisi bulunan dilekçesiyle davadan feragat ettiğini ve gereğinin buna göre ifasını istemiştir.
Açıklanan olgular yanların ve mahkemenin bilgisi dahilindedir. Uyuşmazlık, harcı ödenmek suretiyle Asliye Hukuk Mahkemesine açılan iş bu dava nedeniyle, mahkemece ön inceleme tutanağıyla görev yönünden dava dilekçesinin reddinin doğru olup olmadığı ve davalı vekilinin temyizinden sonra davacı vekili tarafından davadan feragat nedeniyle işin esasının incelenip incelenmeyeceğinde toplanmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki, 4721 sayılı TMK’nun 118 ile 395 maddelerinden kaynaklanan tüm davalara aile mahkemesi sıfatıyla bakılmaktadır. Yine 4722 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 10. maddesinde aynı mealdedir.
Ancak, eldeki dava 31.10.2013 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesine açılmıştır. Yerel mahkemece, UYAP üzerinden temin edilen ve dosyaya konulan taraflara ait nüfus aile kayıt tablosuna göre; 06.11.2013 tarihi itibariyle davacı ve davalı resmi nikahlı olarak evlidirler. Eş anlatımla, taraflar boşanmamışlardır. Mahalli mahkeme kararı ise 01.11.2013 tarihlidir.
Bu durumda, davanın tarafları, dava ve karar tarihi itibariyle resmi nikahla evli olduklarına göre, iş bu davanın Asliye Hukuk Mahkemesine açılması doğrudur. Yerel mahkemenin görevsizlik kararı isabetsizdir.
Fakat, davacı vekili kimlik bilgileri HMK’nu hükümlerine göre usulüne uygun onanmayan sadece dilekçesi ekine kimlik belgesi fotokopisi eklenerek sunduğu davadan feragat dilekçesi o yer 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30.04.2014 gün ve 2013/646-668 Esas ve Karar sayılı yazısı ekinde Daireye gönderilmiş olmakla: Yargıtay Hukuk Daireleri ile Bilimsel görüşlerde ittifakla kabul edildiği üzere; tarafların karar kesinleşinceye kadar davanın her aşamasında davadan feragat etmeleri mümkün olduğundan; davacı vekilinin dosyada mevcut Konya 6. Noterliği’nden alınan 28.10.2013 gün ve 1860 yevmiye numaralı vekaletnamesinde davadan feragata yetkili olduğu anlaşılmakla bu konuda bir karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlerle BOZULMASI gerekirken: görevsizlik kararının onanmasına ve feragatın görevli mahkeme tarafından gözönünde bulundurulmasına ilişkin tecelli eden Dairenin sayın çoğunluğunun görüşlerine katılmam mümkün değildir.
Netice olarak, mahalli mahkemenin ön inceleme tensip zaptıyla vermiş olduğu dava dilekçesinin görev yönünden ret kararı ve temyiz aşamasında davacı vekilince sunulan davadan feragat dilekçesi nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği kanaatindeyim. Bu nedenlerle sayın çoğunluğun görüşlerine katılamıyorum. 22.05.2014