YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/930
KARAR NO : 2013/3777
KARAR TARİHİ : 18.03.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
… ile …, … ve … Genel Müdürlüğü aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair … Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 15.06.2011 gün ve 49/37 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı … Genel Müdürlüğü vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dışı 150 ada 1 parsel sayılı taşınmaza bitişik olan evinin bulunduğu taşınmazın 1972 yılında Çemişgezek-Başpınar karayolu inşaası için yapılan kamulaştırma çalışmaları sırasında kamulaştırılmadığı (kamulaştırma bedeli ödenmediği) halde, kadastro çalışmaları sırasında kamulaştırma kapsamında kaldığı gerekçesiyle yol olarak tespit harici bırakıldığını açıklayarak, nizalı kısmın adına tapuya tescilini istemiştir.
Davalı … Genel Müdürlüğü vekili, nizalı taşınmazın vekiledeni idare tarafından 04.12.1972 gün 1972/203 sayılı kamu yararı kararı ile kamulaştırıldığını ve kamulaştırma bedelinin ilgili maliklerine ödendiğini, usul ve yasaya uygun olarak yapılan kamulaştırma işlemi sonucunda … Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından 30.05.1974 gün ve 427 yevmiye numarası ile yola giden kısmın sicilden terkin edilerek kamu mülkiyetine geçtiğini, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Dahili davalı … temsilcisi, davanın reddini savunmuştur.
Dahili davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi, yöntemine uygun biçimde dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edildiği halde, yargılama oturumlarına katılmamış ve davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davacı yararına zilyetlik yoluyla kazanma koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne; davacının tescil isteğinin reddi ile dava konusu teknik bilirkişinin krokisinde kırmızı renge boyanarak A harfiyle gösterilen taşınmazın mülkiyetinin davacı …’e aidiyetinin tespitine karar verilmiştir. Hüküm, davalı … Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye elverişli değildir. Şöyle ki; eldeki dosya ile o yer Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/145 Esas ve 2011/56 Karar sayılı dosyasının (temyiz incelemesi için Daire’ye gönderilmiştir.) birlikte değerlendirilmesinde, nizalı taşınmazın 1972 yılında yapılan kamulaştırma çalışmalarında esas alınan kamulaştırma krokisinde hangi taşınmaza isabet ettiği noktasında tereddüt oluşmuştur. Hükme esas alınan teknik bilirkişiler … ve …
12.07.2010 tarihli rapor ve krokilerinde; eldeki davada nizalı taşınmazın kadastro sonucu oluşan 150 ada 1 parsel sayılı taşınmaza komşu (bitişik) olduğunu ve taşınmazın güneyinde kaldığını, 1972 yılında yapılan kamulaştırma krokisinde 18/A sayılı kamulaştırma parseline isabet ettiğini açıklamışlardır. O yer Asliye Hukuk Mahkemesi’nde davacı …’in açmış olduğu tescil istekli davada ise aynı bilirkişiler, o davadaki nizalı kısmın 150 ada 1 parsel’in ve eldeki davada nizalı taşınmazın güneyinde eldeki davada nizalı taşınmaza komşu olduğunu ve 1972, yılında yapılan kamulaştırma krokisinde 17 sayılı kamulaştırma parseli ile gösterilen yer olduğunu açıklamışlardır. 1972 tarihli kamulaştırma krokisinde incelenmesinde ise; 18/A sayılı kamulaştırma parselinin, 17 sayılı kamulaştırma parselinin güneyinde olduğu belirlenmiştir. Bu durumda, kamulaştırma krokisinde 18/A ile gösterilen taşınmaz 17 sayılı taşınmazın güneyinde bulunduğu halde, eldeki ve o yer Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/145 Esas ve 2011/56 Karar sayılı dosyaları birlikte değerlendirildiğinde 17 sayılı taşınmazın kuzeyinde kalmaktadır. Başka bir anlatımla, taşınmazların konumu bakımından teknik bilirkişi raporları ile 1972 tarihli kamulaştırma krokisinde çelişki bulunmaktadır.
Hal böyle iken, mahkemece daha önce keşfe katılmayan başka bir teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılarak nizalı taşınmazın ve bu taşınmazın 1972 tarihli kamulaştırma krokisinde gösterilen herhangi bir parsele isabet edip etmediğinin, isabet ediyorsa hangi kamulaştırma parseline isabet ettiğinin tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, bu parsele ilişkin tüm kamulaştırma evrakının (ödeme belgeleri dahil olmak üzere) getirtilmesi, bu parsele yönelik kamulaştırma dava dosyasının bulunup bulunmadığının tespit edilerek, varsa bulunduğu yerden getirtilerek dosyaya eklenmesi, iddia ve savunma kapsamında toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlık konusu taşınmazın, kamulaştırma haritasında hangi parsele isabet ettiği konusunda oluşan tereddüt giderilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
Davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 18.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.