Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/9156 E. 2013/8551 K. 06.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9156
KARAR NO : 2013/8551
KARAR TARİHİ : 06.06.2013

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı

… ile … aralarındaki katkı payı alacağı davasının kabulüne dair … . Aile Mahkemesi’nden verilen 14.07.2011 gün ve 861/655 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesinde, 1995 yılında davalı ile evlendiklerini, 190 ada 60 parsel 10 numaralı taşınmazın evlilik birliği içinde 1998 yılında satın alınıp davalı adına tespit ve tescil edildiğini açıklayarak, taşınmazın tapusunun iptali ile 1/2 payının adına tesciline karar verilmesini istemiş, 23.06.2009 tarihli dilekçesiyle taşınmazın tespit edilen değerinin yarısı olan 35.482,60 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili tarafların ikisinin de kamu görevlisi olup maaşları dışında başka gelirlerinin bulunmadığını, evin alımında davalıya düğünde takılan takılar ile davalının babası tarafından verilen 15.000 DM ‘nin kullanıldığını bildirmiş ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, 27.10.1998 tarihinde davalı adına tescil edilen taşınmazda aynı iş yerinde çalışması nedeniyle davacının katkısı bulunduğundan talebe bağlılık kuralı gereğince harcı yatırılan 5.500,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Taraflar, 14.09.1995 tarihinde evlenmişler, 03.03.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 28.11.2008 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihi olan 14.09.1995 tarihinden TMK’nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 03.03.2005 tarihine kadar yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.
Dava konusu taşınmazın 13.07.1998 tarihinde edinildiği belirlenmiş olmasına göre dava, 743 sayılı TKM’nun (Mülga) 170. maddesi gereğince eşler arasında mal ayrılığı
rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen maldan kaynaklanan katkı payı alacağı isteğine ilişkindir.
Mahkemece dosya içinde bulunan 16.05.2011 tarihli bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dosyada bulunan taraflara ait çalışma belgeleri ile tanık beyanlarından her iki tarafında adliyede zabıt katibi olarak çalıştığı ve yaklaşık aynı ücreti aldıkları, taşınmazın edinilmesinde maaş gelirinin yanı sıra davalıya düğünde takılan ancak niteliği ve miktarı Mahkemece araştırılmayan ziynet eşyalarının kullanıldığı saptanmış, buna karşılık 1988’de … da geçirdiği iş kazası nedeniyle 200.000 DM tazminat alan davalının babasının evin alımında davalıya 15.000 DM verdiğine dair soyut beyanlar dışında bir delil elde edilememiştir. Buna göre davacının katkısının olduğunun kabulü doğru ise de davacının katkısının ancak ablasının evinde kira vermeden oturmaları nedeniyle sağlanan kar olarak kabulü doğru değildir.
Bu halde Mahkemece öncelikle taşınmazın satın alınmasında kullanıldığı iddia edilen davalıya ait ziynet eşyalarının niteliği ve miktarı davalıdan sorularak somutlaştırılmalı ve davalıya bildirmiş olduğu ziynet eşyalarının taşınmazın edinilmesinde kullanıldığına dair yemin teklif etme hakkının bulunduğu hatırlatılarak davalının ziynet eşyaları ile taşınmazın alımına katkıda bulunulduğunun ispatı halinde, taşınmazın edinme tarihinde gerek taşınmaz gerekse de ziynetlerin bedeli belirlenerek davalının taşınmazın edinilmesindeki ziynetlerle yapmış olduğu katkı oranı tespit edilmeli, bu katkı oranı ile taşınmazın dava tarihindeki değeri çarpılarak kişisel mal miktarı saptanmalı, daha sonra tarafların çalışmalarına ve gelirlerine ilişkin dosyada bulunan belgeler dikkate alınarak evlenme tarihinden, taşınmazların alındığı tarihe kadar tüm gelirleri ayrı ayrı toplanmalı, tarafların sosyal statüleri, konumları, mesleki kariyerleri ve kişisel harcamalarının benzer olduğu gözetilerek ve davacı kocanın 743 sayılı TMK.nun 152. maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğü gözetilerek her birinin bu durum karşısında yapabilecekleri tasarruf miktarı ayrı ayrı saptanmalı, tarafların toplam tasarruf miktarı içerisindeki katkı oranları belirlenmeli, belirlenen bu katkı oranı ile taşınmazın dava tarihi itibariyle belirlenen gerçek değerinden davalının kişisel malı olan ziynet bedeli düşüldükten sonra kalan miktar ile çarpılıp davacının katkı payı alacağı saptanmalı, bu amaçla dosya konunun uzmanı bir hukukçu ve bir mali müşavir ya da muhasebeci bilirkişiye verilerek tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık gerekçeli rapor alınmalı ve ondan sonra iddia ve savunma doğrultusunda toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş bulunması usul ve yasaya aykırıdır.
Davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan ayrı ayrı yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı …nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4., HMK m.297/ç) ve 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire İlamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine ve 81,70 TL peşin harcın da istek halinde davalıya iadesine 06.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.