Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/8821 E. 2013/8911 K. 11.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8821
KARAR NO : 2013/8911
KARAR TARİHİ : 11.06.2013

H.. K.. ve müşterekleri ile G.. Ü.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Develi Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 23.02.2012 gün ve 690/149 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacılar vekili, dava konusu imar 1204 ada 1 ve 6 ile 1237 ada 1 sayılı parsellerin vekil edenlerinin miras bırakanı tarafından kardeşleri Arife, Zehra, Merzuka ve Hikmet’ten satın aldığını, karşılığında mal ve para verdiğini açıklayarak anılan parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile vekil edenleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan İsmail, Mehmet, A.. Y.., S.. K.. ve F.. Ö..’ın verdikleri dilekçeleriyle davayı kabul ettiklerini beyan etmişler, diğer davalılardan N.. Ö.., P.. Ö.., Y.. Ö.., H.. V.., P..T.. ve M.. S..(A..) ise paylarına düşecek kısmı almak istediklerini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Bunlar dışında kalan davalılara duruşma günü tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamışlardır.
Mahkemece, “…bir kısım mirasçılar tarafından davacılar yararına verilen vekaletname örneklerinin incelenmesinde bu kişilerin H.. K..’na yetki verdikleri, daha sonra taşınmazın satışıyla ilgili olarak H.. K..’nu yetkili kıldıklarını, bu vekaletnamelerin kullanılması halinde tapuda kayıtlı olan ve dava konusu edilen taşınmazların üzerindeki payların satışının mümkün olacağı, daha doğrusu kendisine yetki verilen H.. K..’nun bu yetkiye dayanarak kendisini yetkilendiren kişiler adına satışı gerçekleştireceği gibi, bu vekaletnamenin tek başına miras paylarının devredildiği anlamına gelmediğinin açık olduğu, satın alma olgusunun doğrulanmadığı ve kanıtlanamadığı, tapulu taşınmazların satışının Tapu Sicil Müdürlüğü’nde yapılacak resmi satış ile geçerli olabileceği, harici satışın geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine” karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, harici satın alma ve miras payının devri hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK’nun 677 maddesi gereğince açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, Mahkemenin bu görüşüne kısmen katılma olanağı bulunmamaktadır. Her ne kadar, davacılar vekili dava dilekçesinde dava konusu 1204 ada 1, 6 ve 1237 ada 2 sayılı parsellerde malik görünen ortak miras bırakan Mehmet H.. K..’nun mirasçılarından Arife, Zehra, Merzuka ve Hikmet’ten miras paylarının vekil edenlerinin babaları ve miras bırakanı M.. K..tarafından satın alındığını ileri sürerek iptal ve tescil isteğinde bulunmuş ise de, bu satışların kadastro tespitlerinin yapıldığı tarihten önce olduğu, anılan imar parsellerinin esası olan 597 ada 89 ve 90 sayılı parsellerin kadastro tutanaklarının 1983 yılında kesinleştiği, o tarihten davanın açıldığı 30.10.2010 tarihine kadar kadastrodan önceki hukuki sebepler bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. fıkrasındaki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığından, bu hukuki sebep bakımından davanın reddi doğrudur. Ne var ki, muris Mehmet H.. K..’nun mirasçılarından İsmail, Mehmet, Ahmet, Yalçın ile S.. K.. ve F.. Ö..’ın dosyaya sundukları dilekçeler ile davayı kabul ettiklerini, satılan taşınmazların bedelini daha önce aldıklarını açıkladıklarından Mahkemece, bu husus üzerinde durulması gerekirdi. Kabul; hak düşürücü süreden önce gelir. Bu nedenle davayı kabul edenlerin beyanlarına değer vermek gerekir. Ancak, davayı kabul edenlerin sundukları dilekçeler Mahkemece, kendilerine ait olduklarına ilişkin herhangi bir onay yapmamıştır. Bu bakımdan adı geçenlerin yargılama oturumuna çağırılması, dosyaya sunulan dilekçelerin kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kabul beyanını içeren dilekçelerin kendilerine ait olduğunun belirlenmesi halinde, beyanlarının altına imzalarının alınması ve kabul beyanları doğrultusunda miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek hüküm kurulmuş bulunması doğru değildir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle Yerel Mahkeme hükmünün sadece davayı kabul eden mirasçılar yönünden 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 11.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.