YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8329
KARAR NO : 2014/8006
KARAR TARİHİ : 24.04.2014
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı
… … ile … aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair … 3. Aile Mahkemesi’nden verilen 06.12.2013 gün ve 643/1761 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı – karşı davalı vekili, 20 yıldan beri evli olan tarafların evlilik birliği içinde 23.12.1995 tarihinde edinilen 45023 ada 1 parsel 1 numaralı meskenin, davalının düzenli bir geliri olmadığı ve sık sık iş değiştirdiği halde, Türk aile yapısı gereği tapuda ½’şer paydan tescil edildiğini ve son 5,5 yıl içinde dava konusu taşınmazın değerini artıran tefrişat ve tadilatın davacı tarafından yapıldığını açıklayarak, davalı koca adına kayıtlı ½ payın iptali ile davacı adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde 50.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 12.07.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile 50.000 TL yanında yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücretinin hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı – karşı davacı koca vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın 1994 yılında ortak birikimle edinildiğini, mühendis olan davalının ücret karşılığı anahtar teslimi fabrikalar kurarak sonrasında bu fabrikaların yönetiminde yer aldığını, her defasında daha iyi şartlarda çalışma imkanı elde etmesi nedeniyle iş değiştirdiğini, davacı kadın tarafından yapıldığı iddia edilen tefrişat ve tadilat giderlerinin de ortak kazançla yapıldığını bildirmiş ve davanın reddini savunmuş ve karşı dava da, tarafların evlilik birliği içinde … Yapı Kooperatifine üye olarak aidatların 4,5 yıl boyunca ortak kazanç ile ödendiğini, davacı-karşı davalı kadının kooperatif üyeliği sonucunda edinilen bu taşınmazı 1997 yılında gizlice satarak elde edilen satış bedeli ile halen adına kayıtlı olan 116 ada 4 parsel sayılı taşınmazı satın aldığını açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla 4.000 TL ve asıl davaya konu ev içinde bulunan ortak alınan ev eşyaları nedeniyle 1.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl dava da, tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, taşınmazın edinilmesinde ve iyileştirilmesindeki katkısı nedeniyle 4.735,83 TL’nin davalı – karşı davacı kocadan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline ve karşı davanın reddine karar verilmesi üzerine, Hüküm, davacı – karşı davalı vekili tarafından asıl davadaki reddedilen kısım yönünden ve davalı karşı davalı vekili tarafından asıl ve karşı dava yönünden temyiz edilmiştir.
Taraflar 06.08.1983 tarihinde evlenmişler, 28.03.2003 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 15.12.2004 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK’nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM’nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK’nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.
Dava konusu 4523 ada 1 parsel 1 numaralı bağımsız bölüm 23.12.1998 tarihinde ve karşı davaya konu 116 ada 4 parsel 19.12.1999 tarihinde edinildiğine göre her iki istek 743 sayılı TKM’nin yürürlükte olduğu tarihte edinilen taşınmaza yönelik katkıdan kaynaklanan katkı payı alacağı isteğine ilişkindir. Kural olarak, 743 sayılı TKM’nin yürürlükte olduğu; 01.01.2002 tarihinden önce eşler arasında yasal mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde, karı ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında bir tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya para ile ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkısının bulunması gerekir.
Asıl dava konusu 4523 ada 1 parsel 1 numaralı mesken nitelikli taşınmaz 23.12.1998 tarihinde edinildiğine, tanık beyanları ile tarafların çalışmasına ilişkin dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerden tarafların evlilik birliği süresince çalışarak gelir elde ettikleri saptandığına, taşınmaz her iki taraf adına 1/2 paylı şekilde tapuda tescilli bulunduğuna, 07.10.1953 tarih 8/7 sayılı İBK uyarınca taşınmazın alımına katkıda bulunduğunu iddia eden davacının, bu katkısına dayanarak ayın (mülkiyet) talep edemeyeceğine ve karşı davaya konu eşyalara ilişkin somut bir delil ibraz edilmediğine göre, taşınmazın alımındaki katkıdan kaynaklanan katkı payı alacağı, tapu iptali ve tescil isteği ile karşı davaya konu ev eşyalarına ilişkin alacak isteğinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davacı- karşı davalı vekili ile davalı-karşı davalı vekilinin buna yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün asıl davadaki tapu iptali ve tescil, katkı payı alacağı ve karşı davadaki eşya alacağı isteğine ilişkin bölümünün ONANMASINA,
Davacı – karşı davalı vekilinin asıl dava ve davalı-karşı davacı vekilinin her iki davaya ilişkin sair temyiz itirazlarına gelince,
Asıl dava da, davacı kadın vekili taşınmazın alımındaki katkı dışında, alımdan sonra tefrişat ve tadilat giderlerinin vekiledeni tarafından yapıldığını da iddia etmiş ve Mahkeme’ce 03.09.2012 havale tarihli bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen rapora itibar edilerek 4.735,83 TL katkı payı isteğinin davalı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, davacı vekili dava dilekçesinde gerek alım, gerekse de alımdan sonra yapılan iyileştirme nedeniyle toplam 50.000 TL katkı alacağı isteğinde bulunmuş ancak bu katkının ne kadarının alımdaki katkıdan ne kadarının sonradan yapılan iyileştirmeden kaynaklandığı açıklanmadığı gibi, katkı payı alacak miktarı iyileştirmeler taşınmaz başında keşif yapılarak belirlenmeden dosya üzerinde ve taraf gelirleri de dikkate alınmadan belirlenmiştir. Öte yandan, dosya kapsamından evlilik birliği içinde çalışarak gelir elde ettiği anlaşılan davalı- karşı davacı kocanın davalı adına kayıtlı taşınmazın edinilmesinde katkısının bulunduğu da göz önünde bulundurulmamıştır.
Bu halde mahkemece, öncelikle asıl davaya konu taşınmazın alımından sonra tefrişat ve tadilat adı altında yapılan iyileştirmelerin ne olduğu ve bunlar için ne miktar istendiğinin HMK’nun 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacı karşı davalı vekilinden sorularak açıklığa kavuşturulması, bu hususun açıklığa kavuşturulmasından sonra taşınmaz başında bilirkişi vasıtası ile keşif yapılarak, yapılan iyileştirmelerin niteliği ve yapıldığı tarihte taşınmazın tamamının değerine oranının tespit edilmesi, iyileştirme giderlerinin 01.01.2002 tarihinden sonra ancak taraflar arasında boşanma davası açılmadan önce yapıldığının tespiti halinde, başkaca bir araştırmaya gerek olmadan bu oran ile taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değeri ( sürüm değeri) çarpılarak elde edilecek miktarın yarısına değer artış payı olarak karar verilmesi, iyileştirme giderlerinin 01.01.2002 yılından önce yapıldığının tespiti halinde, bu taşınmaz ile TMK’nun 6. maddesi gereğince karşı davaya konu 116 ada 1 parsel 1 numaralı meskende kişisel mal iddiası davacı- karşı davalı kadın tarafından usulüne uygun olarak ispatlanamadığından tarafların evlilik birliğinin kurulduğu tarihten asıl davaya konu taşınmazdaki iyileştirmelerin yapıldığı ve karşı davaya konu taşınmaz bakımından bu taşınmazın edinildiği tarihe kadar ki gelirlerine ilişkin belge ve bilgilerin getirtilerek dosya arasına konulması, tarafların her birinin ayrı ayrı asıl dava konusu taşınmazdaki iyileştirmelerin yapıldığı, karşı davaya konu taşınmazın alındığı tarihe kadarki toplam gelirinden tarafların sosyal statüleri ile konumlarına göre yapabilecekleri kişisel harcamaları ile kocanın 743 sayılı TKM’nin 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü sonucu yapması gereken harcamalar çıktıktan sonra yapabilecekleri tasarruf miktarının belirlenmesi, konunun uzmanı bilirkişiden denetime açık rapor alınmak suretiyle dava konusu taşınmazın alınmasına tarafların çalışmaları karşılığında elde ettikleri gelirlerle sağlayabilecekleri katkı oranlarının ayrı ayrı saptanması, davacı- karşı davalı kadının katkı payı oranı ile 4523 ada 1 parsel 1 numaralı meskende yapılan iyileştirmelerin yukarıda açıklandığı üzere tespit edilen dava tarihindeki değerinin çarpımı ile kadının katkı payı alacak miktarı ve davalı – karşı davacı kocanın katkı payı oranı ile 116 ada 4 parselin dava tarihindeki değerinin çarpımı ile kocanın katkı payı alacağı miktarının belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3.maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 65,00 TL peşin harcın istek halinde davacı – karşı davalı …’ye iadesine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde davalı – karşı davacıya iadesine, 24.04.2014 tarihinde oybirliyle karar verildi.