Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/807 E. 2013/7000 K. 13.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/807
KARAR NO : 2013/7000
KARAR TARİHİ : 13.05.2013

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı

… ile … aralarındaki katılma alacağı davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 20.12.2011 gün ve 663/1314 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı … vekili boşanma dosyasına verdiği dava dilekçesinde, tarafların 1979 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde edinilen 2473 ada 15 parsel üzerinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağı bulunduğunu açıklayarak, taşınmazın yarı bedeli üzerinden 40.000 TL alacağın dava tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, boşanma dava sonucunun beklenmesi gerektiğini, davanın yersiz açıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davacının kişisel malı ile taşınmazın edinilmesine katkıda bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, TMK. nun 227.maddesi uyarınca taşınmazın değeri üzerinden belirlenen 32.500 TL.katılma alacağının boşanma dava tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar, 1979 yılında evlenmişler, 22.06.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 06.05.2008 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı 22.06.2006 tarihinde sona ermiştir. (TMK.mad.225) Dava konusu 2473 ada 15 parsel üzerindeki 35 nolu bölüm 19.11.2003 tarihinde satın alınarak davalı … adına tescil edilmiştir. Tarafların evlendikleri tarihten 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı rejimi (743 sayılı TKM.mad. 170) bu tarihten sonra ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (4722 sayılı Kanunun 10.md. TMK.202 md.)
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile kabule göre, taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK.202,219, 230,231, 235 ve 236. maddeleri gereğince katılma alacağı isteğine ilişkin olup, davacının kişisel geliriyle edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alınan taşınmaza yapılan katkıdan kaynaklanan değer artış payı alacağı niteliğinde değildir.(TMK.227 m.) Mahkemece her ne kadar gerekçe kısmında değer artış payı alacağı olarak yazılmış ise de hüküm fıkrası katılma alacağı belirlenmiş olup gerekçe kısmındaki değerlendirme maddi hataya dayanmaktadır.
Mahkemece taşınmazlar başında 07.10.2008 tarihinde keşif yapılmış ve taşınmazın bu tarihteki değeri üzerinden davacının katılma alacağı belirlenmiştir. Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar, mal rejiminin sona erdiği andaki durumlarına göre, tasfiye anındaki sürüm değerleriyle hesaba katılır (TMK 228/1, 232, 235/1 m). Tasfiye tarihi karar tarihidir. Buna göre, dava konusu taşınmazların karar tarihine en yakın tarihteki sürüm değeri uzman bilirkişiye hesaplattırılarak davacının katılma alacağına ilişkin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken taşınmazların keşif tarihinde belirlenen değerinin güncelliğini yitirdiği gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değil ise de temyiz edenin sıfatı ve aleyhe bozma yasağı ilkesi nedeniyle bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde bir hata olmadığına göre aşağıda gösterilenler dışındaki davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; mahkemece katılma alacağına boşanma dava tarihinden itibarına yasal faiz yürütülmüştür. Dava; edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağına ilişkin olup bu tür davalarda TMK.nun 239/2.maddesi uyarınca karar tarihinden geçerli olarak faize hükmedilmesi gerekmektedir. Mahkemece faiz başlangıç tarihinin boşanma dava tarihi olarak belirlenmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bundan ayrı;mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir. Davanın kısmen reddine karar verildiğine ve davalı yargılama oturumlarında vekille temsil olunduğuna göre, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca reddedilen bölüm yönünden davalı taraf lehine vekâlet ücreti takdir ve tayini gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması da doğru olmamıştır.
Davalı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün faiz başlangıç tarihi ile vekalet ücretine ilişkin bölümünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca bakımından BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4., HMK m.297/ç) ve 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire İlamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine ve 615, 15 TL peşin harcın davalıya iadesine 13.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.