Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/80 E. 2013/3495 K. 12.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/80
KARAR NO : 2013/3495
KARAR TARİHİ : 12.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil

Davacı – karşı davalı …, birleşen dosya davacıları… ve müşterekleri ile … aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair … Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 25.05.2010 gün ve 273/409 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı … temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı … vekili, kadastro çalışmaları sırasında sınırları belirtilen taşınmazın taşlık niteliği ile tescil harici bırakıldığını, bu yerin 2001 yılında Mal Müdürlüğü’nce temizlenerek tarım arazisi haline dönüştürüldüğünü ileri sürerek, keşifte tespit edilecek yüzölçümü üzerinden … adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı köy tüzel kişiliği, davaya karşı bir savunma getirmemiştir.
Birleşen davaların davacıları, kadastro çalışmaları sırasında taşlık olması sebebiyle tespit harici bırakılan yeri kendi imkânlarıyla temizleyip ihya ederek tarım arazisi haline getirdiklerinden, 30 yıldır kullandıklarından bahisle yaklaşık 100 dönüm olan taşınmazın adlarına tescilini talep etmişlerdir.
Birleşen davaların davalısı … vekili, davaların reddi ile bu yerlerin … adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davaların kabulüne ve kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazın mülkiyet hakkına dayalı olarak … adına, birleştirilen davalar bakımından ise, kazanmayı sağlayan zilyetlik imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK’nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı gerekçeyle …’nin davasının reddine, birleştirilen davaların kabulüne ve kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
… Kadastro Müdürlüğü’nün yazısında, dava konusu yerlerin … Köyü … mevkiinde tapulama harici taşlık alanda kalıp, 11.09.1962 tarihinde kadastro çalışmalarına başlandığı, çalışmaların 23.12.1967 tarihinde bitirildiği, 23.01.1968 tarihinde kesinleştiği bildirilmiştir.
Yargılama tutanaklarının tetkikinden taraflara tanık ve delil listelerini sunmak üzere süre ve imkân tanınmadığı anlaşılmıştır. HMK’nun 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkı açıklama ve ispat hakkını da kapsamaktadır. Taraflara tanık ve delil listesini sunmak üzere süre ve imkân tanınmaması açıkça hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğindedir. Keza, dosyaya ekli gazete nüshasında ilgili ilanın bulunmadığı, 15.05.2006 ve
22.06.2006 tarihli her iki keşif ara kararında yerel bilirkişi ve tanıkların nasıl dinleneceği konusunda açıklamaya yer verilmediği, imar ihya koşullarının yeterince araştırılmadığı, taşınmazların tapuda kayıtlı olup olmadıklarının sorulmadığı da görülmüştür.
Dava konusu taşınmazı komşuları ile birlikte gösterir orijinal kadastro paftası örneği de dosya arasında bulunamamaktadır. Kadastro Müdürlüğü’nden orijinal kadastro paftası örneği celp edilerek uyuşmazlık konusu taşınmaza komşu taşınmazlara ait kadastro tutanağı örnekleri ile kadastro çalışmaları sırasında bu taşınmazlara revizyon gören tapu kayıt örneklerinin ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte Tapu Sicil Müdürlüğü’nden, bu parsellere uygulanan vergi kaydı örneklerinin ise ilgili İl, İlçe Özel İdare Müdürlüklerinden getirtilerek dosyaya eklenmesi, dava tarihi olan 18.07.2006 tarihinden geriye doğru en az 20 yıl (1970-1986 tarihleri arası) öncesine ait iki ayrı zamanda çekilmiş yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı’ndan, fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise İl Kadastro Müdürlüğü’nden getirtilerek dosya arasına konulması, jeodezi ve fotogrametri uzmanı mühendislerinden oluşacak üç kişilik bilirkişi kurulu ile teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte uygulanması, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK’nun 243, 244 ve 259. maddeleri gereğince davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenmeleri, dava konusu taşınmazın daha önce açıklandığı gibi davacı tarafça emek ve para sarf edilerek imar-ihya edilip edilmediği, imar-ihyanın ne zaman başladığı, para ve emek sarfının ne şekilde yapıldığı, zilyetliğin nasıl devam ettiği, yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, komşu taşınmazlara uygulanan tapu kayıt örnekleri ile vergi kaydı örneklerinin dava konusu taşınmaz yönünü ne gösterdikleri üzerinde durulması, teknik bilirkişiye işaret ettirilmesinin sağlanması, hava fotoğrafları ile İl Kadastro Müdürlüğü’nden istenen paftaların 1970-1986 yılları arasında çekilen ve düzenlenen fotoğrafları ile paftalar olması gerektiğinin gözetilmesi, bunların çekildikleri ve düzenlendikleri tarihlere göre dava konusu yerin kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı veya hangi nitelikte bulunduğu, uzman bilirkişilerden Yargıtay ve tarafların denetimine açık, gerekçeli, karşılaştırmalı rapor istenmesi gerekmektedir. HUMK’nun 366. (HMK.m.290/2). maddesi uyarınca bilirkişi olarak tayin edilecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresini gösterir biçimde yakın plan ve panoramik renkli fotoğrafları çektirilerek Mahkeme Hakimince onaylandıktan sonra dosya arasına konulması, fotoğraflar üzerinde teknik bilirkişice yerin işaretlenmesi, ilana ilişkin gazete nüshasının dosyaya eklenmesi, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş bulunması doğru değildir.
Açıklanan nedenle davalı … temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’nun 388/4. (HMK. m.297/ç) ve HUMK’nun 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine, 12.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.