Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/7509 E. 2014/2490 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7509
KARAR NO : 2014/2490
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı, Katılma Alacağı

… ile … ve vasisi … aralarındaki katkı payı alacağı, katılma alacağı davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair….. Aile Mahkemesi’nden verilen 09.12.2011 gün ve 11/1169 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, tarafların 1988 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde edinilen … İlçesi’nde bulunan 954 parsel üzerindeki 17 nolu bölüm, … İlçesi’nde bulunan 3 parça taşınmaz ile… Bankası hesabındaki dövizin yarısı üzerinden belirlenecek alacağın davalı taraftan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın yersiz açıldığını, taşınmazlar üzerinde davacının alacağı olmadığını, 17 nolu bağımsız bölümün kooperatif üyeliği yoluyla edinildiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine,17 nolu bağımsız daire üzerinden belirlenen 20.000 TL. ile banka mevduatı üzerinden belirlenen 1.740,64 TL. katılma alacağının davalı taraftan alınmasına karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar, 11.09.1988 tarihinde evlenmişler, 26.02.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 24.06.2009 tarihinde kesinleşen hükümle boşanmışlardır. 4721 sayılı TMK’nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra bir yıl içinde başka mal rejimi seçilmediğinden, taraflar arasında bu tarihe kadar 743 sayılı TKM’nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten sonra ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK’nun 202, 4722 s.K.10 m.).Yanlar arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı 26.02.2008 tarihinde sona ermiştir (TMK’nun 225/2). Dava konusu 954 parsel üzerindeki 17 nolu bölüm, 02.12.2002 tarihinde tahsis yoluyla, diğer taşınmazlar mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satış yoluyla davalı adına tescil edilmiştir. Yapı Kredi Bankası’ndaki döviz mevduatının hangi tarihte açıldığı araştırılmamıştır.
Toplanan deliller ve dosya kapsamından, davanın mal ayrılığı rejimi döneminde edinilen taşınmazlar yönünden 743 sayılı TKM’nin 170.maddesi uyarınca katkı payı alacağı, 17 nolu bağımsız bölüm ile banka mevduatı yönünden ise; 4721 sayılı TMK’nun 202 ve devamı maddeleri uyarınca değer artış payı ve katılma alacağına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, deliller toplanarak karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, …. İlçesi’nde bulunan 3 parça taşınmaz, mal ayrılığı rejimi döneminde edinildiğine, davacının bu taşınmazların edinilmesine katkıda bulunduğu kanıtlanamadığına, dava konusu 76 ada 74 parsel, 556 ada 7 parsel ve 596 ada 13 parselin davalının kişisel malı olduğu anlaşıldığına göre, davacı vekilinin bu parsellere yönelik tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün bu bölümünün açıklanan nedenlerle ONANMASINA,
Davacı vekili ile davalı vekilinin 17 nolu bağımsız bölüm ile döviz mevduatına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, daire ve döviz mevduatı yönünden katılma alacağı niteliğinde olduğu değerlendirilerek yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir. Şöyle ki; dava konusu 954 parsel üzerindeki 17 nolu bölüm, 02.12.2002 tarihinde kooperatif yoluyla davalı adına tescil edilmiş ise de kooperatif üyeliği 1999 yılında devralınmıştır. Mahkemece kooperatif üyeliği ve ödemelere ilişkin kayıt ve belgeler getirtilmemiş, mal ayrılığı rejimi döneminde yapılan ödemeler ile edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde yapılan ödemeler ayrı ayrı araştırılmamış, yine banka mevduatna ilişkin kayıtlar ve hesap hareketlerine ilişkin belgeler getirtilerek, dava konusu dövizin edinilmiş mal niteliğinde olup olmadığı belirlenmemiş, davacının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağı usulüne uygun olarak tespit edilmemiştir. Mahkemece, yukarıda açıklanan araştırma ve incelemeler yapılmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden kabulü ile dava konusu 954 parsel üzerindeki 17 nolu daire ile döviz mevduatına ilişkin hüküm bölümünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL onama harcının peşin harca mahsubu ile artan 9,60 TL’nin davacıya, 21,15 TL peşin harcında istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.