Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/7482 E. 2014/2489 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7482
KARAR NO : 2014/2489
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı, katılma alacağı

Davacı-karşı davalı … ile davalı-karşı davacı … aralarındaki katkı payı alacağı, katılma alacağı davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair …. 2. Aile Mahkemesi’nden verilen 07.02.2013 gün ve 409/109 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı-karşı davalı … ile davalı karşı davacı … vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı karşı davalı … vekili, tarafların 1978 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde edinilen … İlçesi’ndeki 572 parsel üzerinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağı bulunduğunu açıklayarak 7.000 TL. alacağın karşı taraftan alınmasına karar verilmesini istemiş, yersiz açılan karşı davanın reddini savunmuştur.
Davalı karşı davacı … vekili, asıl davanın yersiz açıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuş, harcını yatırmak suretiyle verdiği karşı dava dilekçesinde, evlilik birliği içerisinde alınan otomobil ile dilekçede ada ve parsel numarası yazılı 5 parça taşınmazın tapu kayıtlarının 1/2 oranında iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, 100.000 TL.’nın karşı taraftan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı karşı davalı … … tarafından açılan davanın reddine, karşı davacı …’ın davasının kısmen kabulüne, araç üzerinden belirlenen 4.500 TL. katılma alacağının karşı davalı … …’den alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı-karşı davalı … … vekili ile davalı karşı davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar, 01.10.1978 tarihinde evlenmişler, 10.10.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin 08.07.2008 tarihinde kesinleşen hükümle boşanmışlardır. 4721 sayılı TMK’nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra bir yıl içinde başka mal rejimi seçilmediğinden, taraflar arasında bu tarihe kadar 743 sayılı TKM’nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten sonra ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK’nun 202, 4722 s.K.10 m.).Yanlar arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı 10.10.2006 tarihinde sona ermiştir (TMK’nun 225/2). Dava konusu 34 SZB 02 plakalı otomobil, 18.07.2005 tarihinde, asıl dava ve karşılık davaya konu taşınmazlar, mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önce satın alınarak taraflar adına tescil edilmiş, karşı davaya konu 1082 ada 14 parsel üzerindeki 3 nolu dükkan ise, 1996 yılındaki kooperatif üyeliğine dayalı olarak 05.05.2006 tarihinde tahsis yoluyla davacı-karşı davalı … … adına tescil edilmiştir.
Toplanan deliller ve dosya kapsamından, davanın mal ayrılığı rejimi döneminde edinilen taşınmazlar yönünden, 743 sayılı TKM’nin 170.maddesi uyarınca katkı payı alacağı, 1082 ada 14 parsel üzerindeki 3 nolu dükkan ile otomobil yönünden 4721 sayılı TMK.nun 202 ve devamı maddeleri uyarınca değer artış payı ve katılma alacağı isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, deliller toplanarak karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dava konusu otomobilin edinilmiş mallardan olduğu belirlendiğine, aracın değeri ile davalı karşı davacı …’in katılma alacağı usulüne uygun olarak belirlendiğine göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün araca ilişkin bölümünün açıklanan nedenlerle ONANMASINA,
Davacı karşı davalı … … vekili ile davalı karşı davacı … vekilinin taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, taşınmazların mal ayrılığı döneminde edinildiği, kişisel mal olduğu ve tarafların katkısını kanıtlayamadığı görüşünden hareketle asıl dava ve karşı davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğu gibi yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir.
Şöyle ki; dosyadaki bilgi ve belgeler ile tanık anlatımlarına göre; tarafların tekstil işi ile uğraştıkları, faaliyetlerin birlikte yapıldığı, davalı karşı davacı …’in 2 yıl süre ile büfe işletmeciliği yapmak suretiyle gelir elde ettiği, 1996-2002 yılları arasında … sigortalısı olduğu, el işi yaparak gelir elde etmek suretiyle taşınmazların alınmasına katkıda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazlardan 1082 ada 14 parsel üzerindeki 3 nolu dükkan ise, 1996 yılında devralanın kooperatif üyeliği yoluyla edinilmiştir. Mahkemece, kooperatif üyeliği ve ödemelere ilişkin kayıt ve belgeler getirtilmemiş, 01.01.2002 tarihinden sonra yapılan ödemelerin 4721 sayılı TMK.nun 202, 219 devamı maddeleri uyarınca edinilmiş mal niteliğinde olduğu, karşı davacı …’in bu taşınmaz yönünden katılma alacağı doğduğu göz önünde tutulmamıştır.
Hal böyle olunca; mahkemece kooperatif yoluyla edinilen taşınmaza ilişkin kooperatif kayıtları, ödeme makbuzları ile karşı davacının işlettiği büfeye ilişkin kayıt ve belgelerin ilgili yerlerden istenilmesi, dosyanın mal rejimleri konusunda uzmanlığı bilinen bir hukukçu ile bir mali müşavir ya da muhasebeciden oluşacak ikili bilirkişi kuruluna verilmesi, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile bozma kapsamı gözetilerek tarafların katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağının usulüne uygun olarak belirlenmesi, katkı alacağı konusunda hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi kuralları çerçevesinde gerekçeli ve denetime açık rapor istenmesi, tüm bunlara karşın gelirleri bakımından yapılacak hesaplama sonucu taktir edilebilecek uygun miktar bulunmadığı taktirde, taraflar üzerindeki mal varlıklarının miktarının dikkate alınması, 6098 sayılı TBK.nun 50 ve 51. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve fedakarlığın denkleştirilmesine uygun tazminat niteliğinde bir miktar alacağın davalı karşı davacı … lehine taktir edilmesi düşünülmelidir. Mahkemece, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar dikkate alınarak elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde asıl dava ve karşılık davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davacı-karşı davalı … … vekili ile davalı-karşı davacı … vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden kabulü ile, hükmün taşınmazlara ilişkin bölümlerinin açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30’er TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalı ile davalı-karşı davacıya ayrı ayrı iadesine 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.