Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/6609 E. 2013/13218 K. 24.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6609
KARAR NO : 2013/13218
KARAR TARİHİ : 24.09.2013

MAHKEMESİ :…….. Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve ….sı yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Büyükçekmece 1. …….. Hukuk Mahkemesi’nin 25.12.2012 tarih ve 2012/492 Esas – 2012/1643 Karar sayılı kararının şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmesinden sonra, alacaklılar vekili Av. …. Efe kimlik tespiti yapılan 23.01.2013 havale tarihli dilekçesinde ”takip dosyalarında hacizli bulunan vasıtaların fiilen kamu hizmetlerinde kullanıldığının taraflarınca da tespit ve kabul edildiğini, davacının iddialarının kabul edildiğini bildirmiştir. Adı geçen vekilin, şikayetçi vekilinin yetki belgesi ile yetkilendirdiği vekil olduğu ve asıl vekilin vekaletnamesinde davayı kabul yetkisinin bulunduğu, yetki belgesinin vekaletnamedeki tüm yetkileri içerdiği anlaşılmaktadır.
Davayı kabul 6100 sayılı HMK’nun 311. maddesi gereğince kati bir hükmün hukuki neticelerini doğurur. Kabulün geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı olmayıp, hüküm kesinleşinceye kadar beyan edilebilir. Kabul beyanı etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile gösterir. Bu durumda …….. Mahkemesi kararının, alacaklı vekilinin kabul beyanı hakkında bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir (HGK’nun 20.09.1995 tarih, 1995/12-661 E. – 1995n63 K.).
SONUÇ: Alacaklı vekilinin davayı kabulü hakkında bir karar verilmek üzere Mahkeme kararının İİK’nun 366. ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.