Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/5398 E. 2014/7696 K. 18.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5398
KARAR NO : 2014/7696
KARAR TARİHİ : 18.04.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

… ve müşterekleri ile … ve müşterekleri, birleşen dosya davalıları … ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair…. 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 05.11.2009 gün ve 329/715 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi bir kısım davalılar … ve müşterekleri ile birleşen dosya davacıları … ve müşterekleri vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı … vekili, dava dilekçesinde; 114 ada 23 sayılı parselin vekil edeninin babası …’tan kaldığını, vekil edenine evlenme armağanı olarak (indirmelik) olarak verildiğini, eskiden beri vekil edeninin zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu, taşınmazın taksim sonucu davacının babası …’a düştüğünü, davalılar adına kadastro tespitinin yapıldığını açıklayarak, söz konusu parselin tapu kaydının iptali ile vekil edeni davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Birleştirilen ….2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/101 Esas sayılı dava dosyası ile, Hasan mirasçılarından … ve otuzdört arkadaşının aynı biçimde davalı …, …, …’a karşı açtıkları dava ile 115 ada, 2, 7, 8 ve 3 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile vekil edenleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi istemiştir.
Birleştirilen aynı yer aynı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/350 Esas sayılı dosyası ile … ve … vekili tarafından davalılar … ve …’a karşı 115 ada 2 ve 7 sayılı parsellerle ilgili olarak açtıklara davada anılan parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tespit ve tescile karar verilmesini istemiştir.
Birleştirilen aynı yer aynı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/365 Esas sayılı dosyası ile … ve … tarafından 114 ada 25 sayılı parsel için …, … ve ….’a karşı açılan davada anılan parselin tapu kaydının iptali ile veraset ilamındaki paylara göre mirasçıları adına tespit ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Birleştirilen aynı yer 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/387 Esas sayılı dava dosyası ile davacı … vekili tarafından davalılar …, ….,
….(… kızı), …, … mirasçılarına karşı 114 ada 23 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile davacı adına tespit ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Asıl davanın davalıları ile birleştirilen davaların davalıları, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacı …’in feragati nedeniyle asıl ve birleşen davalara konu 2, 7, 8, 3 ve 25 sayılı parsellerle ilgili davanın …. payları açısından reddine, asıl davada …. ….k tarafından dava konusu yapılan 114 ada 23 sayılı parselin düğün armağanı olarak verildiği davacı tarafından kanıtlanamadığından reddine, birleştirilen davalara konu yapılan 114 ada 25, 115 ada 2 ve 7 sayılı parsellerle ilgili davalarda muvazaa iddiası kanıtlanamadığından, 115 ada 8 ve 3 sayılı parsellerin davacıları tarafından taksim yapılmadığı iddiası ispat edilemediğinden bu parsellerle ilgili davaların reddine karar verilmesi üzerine, hüküm, asıl dosyanın davalıları, ancak birleştirilen 2001/101 Esas sayılı dosyanın davacıları tarafından 115 ada 2, 3, 7, 8 ve 114 ada 25 sayılı parseller bakımından temyiz edilmiştir. Asıl dosya dava konusu 114 ada 23 sayılı parsel bakımından herhangi bir temyiz söz konusu değildir.
Dava, kadastrodan önceki ve ortak miras bırakandan intikal hukuki sebeplere dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Mahkemece her ne kadar 115 ada 3 sayılı parsel ile ilgili davanın esastan reddine karar verilmiş ise de anılan parselin gelen tapu kaydına göre dava dışı…., …, … ve …., …. ve…. ile….ve …. adlarına paylı mülkiyet şeklinde tapuda kayıtlı oldukları ve asıl dava ile birleşen davanın tarafları ile bir ilgisinin bulunmadığı anlaşıldığından bu parsele karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken esastan reddine karar verilmesi doğru değil ise de dava red ile sonuçlanmış olup buna ilişkin hüküm, sonuç itibarıyla doğru bulunduğundan buna ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
Mahkemece, yazılı gerekçeyle dava konusu 114 ada 25, 115 ada 2, 7 ve 8 sayılı parsellerle ilgili davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Yargılama sırasında ölen …‘ın tüm mirasçılarına alınacak veraset belgesine göre davaya dahil edilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması gerekir.
Her ne kadar, … vekili tarafından …nin feragatının yerinde olmadığı ileri sürülmüş ise de yapılan incelemede dava konusu parsellerle ilgili taşınmazlarda bulunan miras payları bakımından … kızı …’nin (1975 doğumlu) feragat ettiği ve kimlik tespiti yapılarak imzasının alındığı, dava dosyası kapsamı ile sabittir. Bu nedenle, … vekilinin buna yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgeler ile tapu kayıtları, kadastro tutanaklarının kapsamları ve birleştirilen dava dosyalarına ait dava dilekçeleriyle savunmalar birlikte değerlendirildiğinde, davanın mirasçılar arasında açılıp yürüyen bir dava olduğu, tüm tarafların aynı murisin mirasçıları oldukları, taşınmazların ortak miras bırakan…(….) den kaldığı, bu konuda bir uyuşmazlığın bulunmadığı, ancak, ….’den kalan taşınmazların silsile yoluyla mirasçıları arasında ve tüm mirasçılarının katılımıyla bir taksime tutulup tutulmadığı, ….’den kalan taşınmazlar taksim edilmiş ise hangi mirasçıya hangi taşınmazların düştüğü, uyuşmazlık konusu oluşturmaktadır.
Her şeyden önce asıl dava dilekçesiyle, birleştirilen davaların dava dilekçeleri son
derece yetersiz olup sonuca ulaşmak açısından yeterli bilgiyi içermedikleri ve dava dilekçelerinin iyi kaleme alınmadığı görülmüştür.
Keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar ile dosya kapsamındaki diğer bilgi ve belgeler birlikte göz önünde tutulduğunda …. (….) 1943 yılında ölmüş olup, 1926 doğumlu yerel bilirkişi beyanına göre,….mirasçılarından … ve …’ın taşınmazları kendi aralarında bölüştürdükleri, diğer iki kardeşleri olan … ve …’ya ise başka yerlerin düştüğü anlaşılmış, ancak, yöntemine uygun bir biçimde tereke taksiminin yapılıp yapılmadığı, dava dışı görülen ve kök murisin dört mirasçısından ikisi olan … ve …’ya hangi yerlerdeki taşınmazların düştüğü konusunda herhangi bir açıklamaya ve bilgiye rastlanılmamıştır.
Yöntemine uygun bir taksimden söz edilebilmesi için muris …’in tüm mirasçılarının katılımıyla yapılmış bir taksimin söz konusu olması gerekir. Somut olayda, böyle bir bilgiye ulaşılmamıştır. Bu nedenle, yeniden yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK.nun 243. ve 244. maddeleri gereğince davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenilmeleri, kök muris ….’den kalan taşınmazların tüm mirasçıların katılımıyla kendi aralarında yaptıkları bir taksimin olup olmadığı, yapılmış bir taksim varsa hangi ada ve parsellerin yada hangi mevkideki taşınmazların hangi mirasçılara düştüğü konusunda yerel bilirkişi ve tanıklar sorular yöneltilmek suretiyle saptanması, paylaşım sonucu mirasçılara düşen taşınmazların ada ve parsel numaraları belirlenerek tapu kayıtları getirtilmek suretiyle denetlenmesi, doğruluğunun belirlenmesi, ondan sonra dava konusu 115 ada 2 ve 7 nolu parseller ile 114 ada 25 sayılı parselin kadastro tespiti sonucu belirlenen kayıt malikleri tarafından 1999 yılında üçüncü kişiye (….‘e) satıldığı, daha sonra bu parsellerin … tarafından davalı ….’e 2001 yılında satıldıkları anlaşıldığından, satın alan davalı üçüncü kişilerin hukuki durumunun TMK.nun 1023 ve 1024. maddeleri karşısında değerlendirilmesi zorunludur. Bu konuda, 14.02.1951 tarih ve 17/1 sayılı YİB Kararı ile, 08.11.1991 tarih, 4/3 sayılı YİB Kararlarının kapsamlarını iyi niyet veya kötü niyet bakımından göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Bir kısım davalılar ve birleşen dosyalarda davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca 115 ada 2,7,8 ve 114 ada 25 sayılı parseller bakımından BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden bir kısım davalılar ile birleşen dosya davacılarına iadesine, 18.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.