Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/3090 E. 2013/6694 K. 07.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3090
KARAR NO : 2013/6694
KARAR TARİHİ : 07.05.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Şikayet eden borçlu vekili İcra Mahkemesine başvurusunda; … 1.İş Mahkemesi’nin ilamına dayalı olarak başlatılan takipte, borçluya gönderilen icra emrinin … 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nce iptal edilerek, faiz ve yasal kesintilerle ilgili itirazlarının yeniden gönderilecek icra emrinin tebliğinden sonra değerlendirilmesine karar verilmesine rağmen, yeni bir icra emri gönderilmeden teminatın paraya çevrildiğini, daha sonra icra emri gönderildiğini, alacaklı vekilinin 28.02.2008 tarihli icra dosyasına ibraz ettiği dilekçesinde asıl alacakların yasal kesintileri yapılarak kapak hesabı yapılmasının istenmesine ve kapak hesabının bu isteme uygun olarak yapılmasına karşılık, yeni gönderilen icra emrinde alacaklı vekilinin talebi ve kapak hesabına aykırı olarak asıl alacakların yasal kesintisi yapılmadan istenildiğini, faizin fahiş olduğunu açıklayarak, …, …ve …ndan fiilen uygulanan faiz oranlarının bildirilmesinin istenilmesini, alacaklı vekilinin talebi ve kapak hesabına aykırı düzenlenen icra emrinin iptalini, faiz miktarının yeniden belirlenmesini istemiştir. Mahkemece, şikayetin kabulü ile icra emrinde istenilen alacak ve ferilerinin 10/05/2012 günlü bilirkişi raporu doğrultusunda düzeltilmesine, rapor örneğinin karar ekinde İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi üzerine hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
… 1.İş Mahkemesi’nin 27.11.2008 tarih 2005/132 Esas-2008/452 Karar sayılı ilamı ile; ”20.640,00 YTL fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağın ana dava ile talep olunan 3.500,00 YTL’lik bölümüne ana dava tarihinden ıslah dilekçesi ile talep olunan bakiyesine 12.04.2007 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi yürütülmesine” karar verilmiştir. Dava tarihi 07.07.2005‘tir.
Mahkemece tarafların bildirdiği bankalardan fiilen uygulanan faiz oranları tespit edilerek, nete dönüştürülen alacaklar üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Bilirkişinin bu inceleme şekli doğru ise de, yapılan araştırma ve alınan rapor hüküm kurmaya elverişli
değildir. Şöyle ki; ilamda alacağın 3.500,00 TL’sine dava tarihinden, bakiyesine ıslah tarihi olan 12.04.2007 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir. Faiz hesabının her bir alacak yönünden hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde yapılması gerekir. Bilirkişi raporda hesabı bu şekilde yapmış ise de…’ın 2007 yılı Nisan ayından takip tarihine kadar, …’ın 2007 yılı Ekim ayından takip tarihine kadar, …’ın ise 2005 yılı Mayıs ayından 2009 yılı Ocak ayına kadar mevduata fiilen uyguladıkları en yüksek faiz oranlarını bildirmedikleri, Mahkemece bu eksiklikler giderilmeden dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulduğu görülmüştür. Bundan ayrı; yukarıda da ifade edildiği gibi faiz hesabının her bir alacak yönünden hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde yapılması gerektiğinden, birer yıllık devrede hangi bankanın fiilen uyguladığı faiz oranı yüksek ise; o oranın uygulanması gerekeceğinden Denizbank’ın 2007 yılı Nisan ayında 19,75 olan faiz oranının rapora esas alınan …kası’nın 18,50 olan faiz oranından ve 2010 yılı Temmuz ayında … Bank’ın 9.60 olan faiz oranının, rapora esas alınan …’nın 8,8 olan faiz oranından daha yüksek olduğu halde, bu oranlardan düşük olan … oranlarını esas alan rapora dayalı hüküm kurulması da doğru olmamıştır. O halde Mahkemece yapılacak iş; adı geçen bankalardan eksik bildirilen tarihlerdeki mevduata fiilen uyguladıkları en yüksek faiz oranlarının tespit edilerek, yapılan açıklamalar doğrultusunda bilirkişiden ek rapor almak gerekirken, bu tespitlere aykırı düzenlenen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme hükmünün yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 07.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.