Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/2673 E. 2013/12754 K. 20.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2673
KARAR NO : 2013/12754
KARAR TARİHİ : 20.09.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mirasçılık belgesi

… tarafından açılan aralarındaki mirasçılık belgesi davasının reddine dair …….. Sulh Hukuk Mahkemesi’nden verilen 12.09.2012 gün ve 31/80 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı, …….. köyü ……..una kayıtlı …….. …’un 14.06.1997 yılında ………… mirasçıları ve miras hisselerini gösterir mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece miras bırakan ile davacı arasında irsi ilişki kurulamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç doğru olmadığı gibi hükmün gerekçesi de yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir.
Hüküm davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 598. maddesi hükmünde başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, Sulh Mahkemesi’nce mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verileceği, mirasçılık belgesinin geçersizliğinin her zaman ileri sürülebileceği açıklanmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 575. maddesi hükmüne göre miras ölümle açıldığı gibi aynı Kanun’un 30.maddesi hükmüne göre de doğum ve ölüm, …….. sicilindeki
kayıtlarla ispat olunabileceği, …….. kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde, gerçek durumun her türlü delille kanıtlanması mümkün olduğu düzenlenmiştir. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır.
Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re’sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
Somut olayımızda, dosya içerisinde bulunan …….. kaydından davacının …….. …’un baba isminin …….. olduğu anlaşılmaktadır, ……..’in baba isminin …….. olduğu tanık beyanları ile sabittir. Bu durumda, davacı ile miras bırakanlar arasında …….. kayıtlarına ve tanık beyanlarına göre soybağı ilişkisi kurulmuştur.
Hal öyle olunca mahkemece davacının …….. Zeyni’nin …….. kayıtlarından yola çıkarak davacının büyük dedesi ……..’dan itibaren …….. kayıtları …….. Müdürlüğün’den istenerek dosya içerisine alınmalı, mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle hasımsız olarak açılan davaların çekişmesiz yargıya tabi olduğu ve bir bakıma kamu düzeni ile ilgili bulunduğu gözetilerek kendiliğinden araştırma ilkesinin işletilmeli, davacı tarafa yaşlı tanıklarını bildirmesi için süre ve imkan tanınmalı, aynı zamanda tanıklardan sadece görgüye d…….. duyuma dayalı bilgileri de sorulmalı, ayrıca miras bırakanların ölüm tarihlerinin tespiti için gerekirse zabıta araştırması yapılarak ölüm tarihi duraksamasız belirlendikten sonra ölüm tarihindeki hükümlere göre mirasçılık belgesi verilmelidir.
Mahkemece yukarıdaki hukuki olgular gözardı edilerek eksik araştırma, soruşturma ve yersiz gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz, davacının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 21,15 TL harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20/09/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.