Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/24106 E. 2014/4429 K. 18.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/24106
KARAR NO : 2014/4429
KARAR TARİHİ : 18.03.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

… ve … ile … aralarındaki dava hakkında … …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen ….09.2012 tarih ve 307/335 sayılı hükmün Daire’nin 01…..2013 gün ve 13694/13887 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Davacılar vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve … ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve HUMK’nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE, anılan Kanunun 442. maddesi uyarınca (6100 sayılı HMK’nun Geçici …. maddesi gereğince 1086 sayılı HUMK’nun 427 ila 454. maddeleri yürürlükte bulunduğundan) takdiren 228,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak …’ye irad kaydına ve aşağıda dökümü yazılı 50,45 TL peşin harcın red harcına mahsubu ile kalan …,95 TL’nin karar düzeltme isteyen davacılardan alınmasına, ….03.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
(Muhalif)

KARAR
Davacılar ……..2011 havale tarihli dava dilekçesinde özetle: … İli, … İlçe,… Köyü, … mevkiindeki 181 ada … parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmalarında hatalı olarak davalı adına tespit ve tescil edildiğini, davalının çok uzun yıllardan beri bu köyde yaşamadığını ve köy ile bir ilgisinin olmadığını ancak davalının son zamanlarda taşınmaz üzerinde çeşitli işlemler uygulayarak inşaat vs. faaliyetlere başladığını, oysa ki, bu yerin yüzyılı aşkın zamandan beri murisi evvel dedelerinden, dedelerinin ölümüyle babalarından kaldığını, aile için rızai ve fiili taksim sonucunda kendilerine düştüğünü bu taşınmazı zaman zaman ekip dikerek, kimi zaman otlarını keserek bazen de hayvan otlatarak ve taşınmaz üzerine ev, ahır ve samanlık yaparak zilyetliklerini sürdürdüklerini açıklayarak davalı adına olan tapu kaydının iptaliyle ½’şer paylı olarak davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı taraf kadastro tespitinin doğru olduğunu, ayrıca davacı …’ı … Orman İşletme Müdürlüğü ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na ……..2011 tarihinde şikayet ettiğini, bu şikayetinde Orman Kanunu’na muhalefet ve orman malı niteliğindeki yerlerde açma yapıldığını iş makinesi ile düzeltme yapıldığını ileri sürdüğünü bu konudaki hazırlık soruşturmasının derdest olduğunu davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece mahallinde yapılan keşif, mahkemenin gözlemi, dosyada mevcut ziraat mühendisi ile serbest orman mühendisinin kroki ve raporları dikkate alınarak dava konusu yerin kümeler halinde meşe ağacı ve fundalık bitki örtüsü ile örtülü bulunduğu bu taşınmazın ormanlık alanlar içerisinde kaldığı orman olan taşınmazların özel mülkiyete konu olamayacağı anlaşılmakla zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içerisinde davacılar vekili tarafından dilekçesinde yazılı nedenlerle bozma istekli olarak davalı vekili tarafından ise düzeltilerek onama yada bozma talepli olarak ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller tüm dosya kapsamından; dava konusu parsele ilişkin kadastro tutanağının onaylı fotokopisi getirilmiştir. 181 ada … nolu parsel: tarla niteliğiyle, 4679.90 m2 olarak, senetsizden, 31…..2009 tarihinde, tam mülkiyet üzere … oğlu … adına tespit görmüş ve itirazsız olarak ……..2009 tarihinde kesinleştirilmiştir. Çap kaydına göre ……..2011 tarihi itibariyle dava konusu taşınmaz halen davalı adına tescillidir. Mahallinde keşif yapılmıştır. 1952 doğumlu merkez, … Köyü nüfusuna kayıtlı … yerel bilirkişi olarak dinlenmiştir. Bu kişi: … Mahallesi’nde muhtarlık yaptığını, dava konusu taşınmazı ve çevresini iyi bildiğini, bu parsel ve sınırlarındaki diğer parsellerin önceden bir bütün olarak … tarafından kullanıldığını, … ‘ın davalının babası olduğunu, ölümü ile erkek çocukları …, …, … ve … tarafından kullanıldığını, davacıların bu taşınmazı kullandıklarını hiç görmediğini sadece hayvanlarını bu yerden geçirdiklerini bazende hayvanlarını otlatırken gördüğünü, …’ın … Köyü’nden 1978 yılında gelip dava konusu yerin bulunduğu yere yerleştiklerini açıklamıştır. Keşifte görevlendirilen fen bilirkişiler ölçekli kroki ve raporlarını dosyaya sunmuşlardır. Yine mahkemece taşınmazın bulunduğu yerde gözlem yapılmıştır. Mahkeme gözlemine göre “dava konusu taşınmazın üzerinde kümeler halinde meşe ağacı ve orman bitki örtüsünü temsilen fundalık bitkisinin bulunduğu, arazinin eğiminin % …’den fazla olduğu, taşınmaz üzerinde irili ufaklı taşların bulunduğu ve sulama imkanının olmadığı” biçimindedir. Keşifte görevlendirilen serbest orman mühendisinin dosyada mevcut 28…..2011 havale tarihli rapor ve eki kroki kapsamlarına göre: dava konusu taşınmazın 1957 tarihli memleket haritasında ormanlık olan alanda kaldığı, tarihi yazılı olmayan amenajman planında ormanlık olan alan içinde kaldığı, fiili durum itibariyle parsel eğiminin % …’den fazla, üzerinde kümeler halinde meşe ağaçları ve orman bitki örtüsünü temsilen fundalık çalısının mevcut olduğu, taşınmaz üzerinde irili ufaklı taşlar mevcut olup, taşlılık oranının % … civarında bulunduğu, dava konusu taşınmazın kuzeyinde, güneyinde ve doğusunda meşelik ormanlık alanın bulunduğu ve bu taşınmazın orman toprak ve muhafaza karekteri taşıdığı, netice olarak 6831 sayılı Kanun’un …. maddesi uyarınca orman sayılan yerlerden olduğu belirtilmiştir. Ziraatçi bilirkişinin 30…..2012 havale tarihli raporuna göre dava konusu yerin % …-30 eğimli olduğu, batısından geçen dereden sulama imkanının olmadığı, taşınmaz üzerinde meşe kümelerinin bulunduğu % … taş ve kayalarla kaplı olduğu, doğal çayır oranının yok denecek kadar az olduğu rapor edilmiştir. Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin bilgisi dahilindedir.
Uyuşmazlık kadastro çalışmaları sırasında “tarla” niteliğiyle davalı kişi adına tespit ve tescil edilen yerin tespit öncesi eklemeli zilyetlik nedeniyle davacılara ait olup olmadığında toplanmaktadır.
Dairenin ve … Gayrimenkulle ilgili uyuşmazlıklarına bakan diğer dairelerinin yerleşmiş içtihatlarına göre: tapu iptali ve tescil davaları kural olarak tapu malikine, tapu maliki ölmüş ise mirasçılarına karşı açılır.
Somut olayda, dava konusu taşınmaz kadastro yoluyla davalı adına tarla niteliğiyle tespit ve tescil edilmiştir. Bu tespit ve tescilin hatalı olduğu, niteliğinin tarla olmayıp, somut olayda olduğu üzere orman niteliğinde olup olmadığı yada zilyetlik yoluyla iktisap edilecek yerlerden olup olmadığı konusu tartışma ve dava konusu değildir. Bir başka anlatımla Maliye Hazinesi’nin yada Orman Genel Müdürlüğünün dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile bu yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu bahisle tescil harici bırakılması istekli veya orman ve orman toprağı olduğundan bahisle tapu iptali ve tescil istekli olarak yukarıda belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarının açmış oldukları herhangi bir dava söz konusu değildir. kaldı ki, davalının Cumhuriyet Savcılığına ve Orman İşletme Müdürlüğüne bu yerin orman olduğundan bahisle yapmış olduğu şikayet nedeniyle … veya Orman Genel Müdürlüğü’nün iptal ve tescil amaçlı açmış oldukları bir davadan söz edilmemektedir. Yapılan keşifle taşınmazın hakim vasfı ve niteliği gerek mahkeme gözleminde, gerekse uzman ziraatçi ve orman mühendisi raporunda belirtildiği üzere “orman” olsa dahi somut olayda yerel mahkeme hakiminin bu yerle ilgili oluşmuş olan tapu kaydının iptali istekli olarak kişiler tarafından imar ihya ve zilyetlik nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil davasının davacısının iddiası yönünde bir araştırma ve inceleme yapılarak kabulü yada reddi yönünde karar verilmesi gerekirken ve iş bu davada TMK.nun 713/… maddesine dayalı herhangi bir tescil davası da bulunmadığından; belirtilen gerekçe ile ret kararı verilmesi davacının talebine, davalının savunmasına, HUMK. m.74,76 ve HMK.nun …. maddesine tümüyle aykırıdır. Dairenin ……..2013 gün 2012/13694 Esas 2013/13887 Karar sayılı kararıyla mahalli mahkeme kararı onanmıştır. Bu kez davacılar vekili karar düzeltme yoluyla onama kararının ortadan kaldırılmasını mahalli mahkeme kararının bozulmasını istemiş olup, davacının karar düzeltme istekleri yukarıda açıklanan nedenlerle yerindedir. Açıkladığımız nedenlerle Dairenin sayın çoğunluğunun formül ret şeklinde tecelli eden görüşlerine katılamıyoruz. Açıkladığımız nedenlerle onama kararının ortadan kaldırılarak mahalli mahkeme kararının bozulması gerektiği kanaatindeyiz. ……..2014