Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/23936 E. 2015/6540 K. 20.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/23936
KARAR NO : 2015/6540
KARAR TARİHİ : 20.03.2015

Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacak

… ile ….. aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 26.09.2013 gün ve 298/470 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı …. vekili, tarafların 06.12.2012 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma davası sırasında boşanma protokolünü davacının ikrah altında imzaladığını, iradesinin sakatlanması nedeniyle boşanma protokolündeki taahhütlerin ve feragatlerin geçerli olmadığını açıklayarak, …..Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi’nin 2012/298 Esas sayılı dosyasındaki boşanma protokolündeki 4.maddede yer alan taahhütler ile 6. ve 7. maddelerde yer alan feragatlerin davacı yönünden iptaline, takiben mal rejiminin tasfiyesi ile dava konusu taşınmaz, tekne ve motosiklet ile ilgili olarak davacının katkı payı ve artık değere katılma alacağı nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 15.000,00-TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren ve 15.000,00-TL katılma alacağının tasfiye tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. vekili, davalının davacıya anlaşmalı boşanma sürecinde herhangi bir baskı yapmadığını, her iki tarafın rızası ile boşanmanın gerçekleştiğini, davacının iradesini mahkeme huzurunda da özgürce açıkladığını ve beyanını imzaladığını, iddiaların doğru olmadığını, davacının herhangi bir katkısı söz konusu olmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir.
Davacı yan, boşanma davası sırasında taraflarca düzenlenen boşanma protokolünün korkutma (ikrah) (TBK md.37) hukuki sebebine dayalı olarak sakat olduğunu iddia ederek bu davayı açmış ve delillerini bildirmiştir. Mahkemece; mahkeme huzurunda tarafların hür iradeleri ile protokolü düzenledikleri gerekçesiyle öninceleme duruşması ile birleştirilen tahkikat duruşmasında dava reddedilmişse de; tarafların konuya ilişkin delilleri toplanmamış, davacıya davasını kanıtlama imkanı tanınmamıştır. Bu husus, adil yargılanma hakkı kapsamındaki hukuki dinlenilme hakkına (HMK md.27) aykırıdır. Bu itibarla, taraf delillerinin usulüne uygun şekilde toplanarak korkutma (ikrah) olgusunun araştırılıp değerlendirilmesi, belirlenecek sonuca göre terditli talep hakkında taraf delilleri toplanarak bir karar verilmesi gerekirken sadece mahkeme huzurundaki beyanlar gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz davacıya iadesine, 20.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.