Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/22825 E. 2015/14431 K. 02.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22825
KARAR NO : 2015/14431
KARAR TARİHİ : 02.07.2015

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Davacı 3. kişi vekili, davalı alacaklı tarafından davalı borçlu şirket hakkında yürütülen icra takibi sırasında 05.09.2012 tarihinde, davalı borçlunun adresinde bir kısım makinelerin haczedilip muhafaza altına alındığını, ancak haczedilen makinelerin müvekkili 3. kişi ile davalı borçlu arasında imzalanan ticari rehin sözleşmesi ile rehnedildiğini, bu nedenle söz konusu malların ancak rehin hakkı ile kısıtlı olarak haczinin mümkün olduğunu, haciz ve muhafaza işlemi sırasında istihkaka konu makinelerin rehinli olduğu ve rehinle kısıtlı şekilde haczedildiğine ilişkin haciz zaptında herhangi bir tespitin yer almadığını iddia ederek 05.09.2012 tarihinde haczedilen malların rehin hakkı ile kısıtlı olarak haczedilmiş sayılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, haciz sırasında haczedilen malların ticarî işletme rehnine konu menkuller olduğuna ilişkin herhangi bir beyanda bulunulmadığını, bu nedenle davanın açılmasına kendilerinin sebebiyet vermediğini, ayrıca haczedilen makinelerin davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu ticarî işletme rehnine konu makine listesinde yer almadığını, davaya konu makinelerin borçlu firmanın ticarî işletme rehni sözleşmesinde belirtilen adresinde haczedilmediğini, haczedilen menkullerin borçlu firmaya ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; dava konusu menkullerin dava dilekçesinde belirtilen rehin sözleşmesinde yer alan ve ticaret sicilde kaydedilen mallar olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 05.09.2012 tarihinde haczedilen davaya konu menkul malların rehinle yükümlü olarak haczedilmiş sayılmalarına, davaya konu malların satıldığı anlaşıldığından İ.İ.K.’nun 97/10. maddesine göre davaya konu malların satışından elde edilen paranın dava sonuna kadar tedbiren alacaklıya ödenmemesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı alacaklı vekili temyiz etmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası niteliğindedir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı alacaklı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Mahkemece, dava konusu menkullerin dosyada bulunan ticari işletme rehin sözleşmesinde belirtilen ve ticaret siciline kaydedilen mallar olup olmadığının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve bu kapsamda alınan bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak; Mahkemece benimsenen bilirkişi raporundaki kıyaslamalar yeterli olmayıp, bu haliyle raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğundan söz edilemez. O halde yeni bir bilirkişiden görüş alınmak suretiyle, davalı alacaklının bilirkişi raporuna yönelik itirazları da dikkate alınarak, mahcuzlar ile ticari işletme rehni kapsamına giren menkullerin ayrıntılı şekilde karşılaştırması yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı alacaklı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı alacaklı yararına BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 170,80 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 02.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.