Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/22380 E. 2015/4169 K. 13.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22380
KARAR NO : 2015/4169
KARAR TARİHİ : 13.02.2015

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Davacı üçüncü kişi, .. İcra Müdürlüğü’nün 2011/11719 sayılı Takip dosyasında 04.07.2012 tarihinde haczedilip muhafaza altına alınan fotokopi makinelerinin davacı üçüncü kişi şirkete ait olduğunu, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, borçlu …’in eski ortakları olup ortaklıktan ayrıldığını kaldı ki ortağın borcundan dolayı davacı şirketin mallarının haczedilemeyeceğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, haciz esnasında istihkak iddiasında bulunulmadığını, ispat külfetinin davacı 3. kişide olduğunu ve ispata yönelik belge sunulamadığını, davacı şirket ile borçlu şirketin ortaklarının ve yetkililerinin aynı kişiler olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; borçlu şirket ile davacı 3. kişi şirket arasında fiili ve hukuki bağlantı bulunduğu, borçlulardan …’in 3. kişi şirket ile borçlu şirketlerin ortağı ve yetkilisi olduğu davacı tarafından davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
Dava konusu haciz sırasında 8.000 TL değerinde fotokopi makineleri haczedilerek muhafaza altına alınmıştır. Davacı adına istihkak iddiasında bulunan çalışanı şirket ortağı ya da yetkilisi olmadığından malların davacıya ait olduğu yönündeki beyanı, İİK’nun 96 maddesindeki 7 günlük hak düşürücü süreyi kesen bir işlem olarak kabul edilemez.
Bununla birlikte iş yerinden fotokopi makinelerinin haczedilip götürülmesi nedeni ile davacı şirket yetkilisi ya da ortaklarının haczi aynı gün öğrendiğinin kabulü gerekir.
İstihkak iddiası doğrudan dava açılarak ileri sürülmüştür ve öncesinde de 7 günlük süreyi kesen bir işlem bulunmamaktadır. Bu koşullarda davanın süre aşımından reddi yerine yazılı gerekçelerle reddi doğru değil ise de sonucu itibarıyla doğru olan mahkeme kararının bu gerekçe ile onanması uygun görülmüştür.

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonuç olarak doğru bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 13.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.