YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22332
KARAR NO : 2015/4642
KARAR TARİHİ : 19.02.2015
MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Asıl dosyada davacı birleşen dosyada davalı 3. kişi .., . İcra Müdürlüğü’nün 2012/69 talimat sayılı dosyası ile 18/07/2012 tarihinde yapılan haciz işlemine konu mahcuzların kendisine ait olduğunu, borçlu ile bir ilgisinin bulunmadığını, resmi hayvan sicili dikkate alınmaksızın haciz yapıldığını belirterek hacze konu malların tarafına teslimine ve haczin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen dosyada davacı asıl dosyada davalı alacaklı … vekili; hacze konu malların dosya borçlusuna ait olduğunu, haciz işleminin hayvanlara para karşılığında bakan kişilerin evinde gerçekleştirildiğini, 3.kişi .. ile borçlu .’in boşanmalarının muvazaalı olduğunu ve halen birlikte yaşadıklarını açıklayarak istihkak iddiasının reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; 3. kişi .. ve borçlu …’in boşanma tarihleri, hacze konu hayvanların 2011 yılından bu yana davacı birleşen dosya davalısı adına resmi şekilde tescilli olması, iddiaların bu tescilin aksini ispatlayacak güçte olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, birleşen dosyada davanın reddine, İlçe Tarım Müdürlüğü’nün yazısı gereğince … ve …kulak küpe numaralı hayvanların davacıya ait olmaması nedeniyle bu hayvanlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl dava, üçüncü kişi tarafından İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca “istihkak” davası; birleşen dava alacaklının İİK’nun 99 maddesine dayalı olarak açtığı istihkak iddiasının reddi davasına ilişkindir.
İİK’nın 97/a maddesi uyarınca, bir taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. Bu kapsamda somut olaya gelince, 18.07.2012 tarihli haciz, hacze konu hayvanlara para karşılığında bakan çoban …’e ait evde gerçekleştirilmiştir. Haciz sırasında hazır bulunan ve hayvanlara çoban olarak eşinin baktığını beyan eden …, borçlunun eylül ayına kadar çobanlığını yapmak üzere hacze konu hayvanları eşi…’e teslim ettiğini ifade etmiş, sonradan haciz mahalline gelen ve çoban olarak hayvanlara kendisinin baktığını beyan eden …, hacze konu hayvanların … adına kayıtlı olduğunu, kendisine hayvanları teslim edenin borçlu olduğunu, bakım ücreti konusunda .. ve borçlu ile konuşarak anlaştıklarını açıklamıştır. Ayrıca, birleşen dosyada davacı alacaklı vekili, borçlu
./.
ile 3. Kişi …’nın boşanmalarının muvazaalı olduğunu, halen birlikte yaşadıklarını, bu durumun tarafları tanıyan herkes tarafından bilindiğini iddia etmiştir. Takip talebi ile dayanak senette belirtilen adreste yapılan 03.10.2012 tarihli haciz sırasında hazır bulunan köy muhtarı …, borçlunun köyde eşi … ve çocukları ile birlikte oturduğunu beyan etmiş, yine köy azası … de, borçlunun köyde başka bir evi bulunmadığını, bu adreste çocukları ve eşi Makbule ile birlikte oturduğunu ifade ederek davacı alacaklı vekilinin iddiasını doğrular mahiyette beyanlarda bulunmuşlardır. Bu durumda, uyuşmazlık konusu hayvanları borçlu ile davacı 3. kişinin birlikte elinde bulundurduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle, İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Bu karinenin aksi davacı 3. Kişi tarafından ispat edilmelidir. İspat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olan üçüncü kişi, haczedilen hayvanların kendisine ait olduğunu, hayvanların pasaportlarının bulunduğunu iddia etmekte olup, delil olarak ise hayvan pasaportlarına, işletme tescil belgesine ve “… tarafından 122 adet kıl keçisinin çoban …’e teslimini içeren” 01.01.2012 tarihli çobanlık sözleşmesine dayanmıştır. Ne var ki, hayvan pasaportları ve işletme tescil belgesi ilgilinin beyanına dayalı olarak düzenlendiklerinden, istihkak davalarında güçlü delil teşkil etmezler. Bundan ayrı, her zaman temini mümkün olan ve adi yazılı olarak düzenlenen 01.01.2012 tarihli çobanlık sözleşmesinin aksi 18.07.2012 tarihli haciz sırasında hazır bulunan çoban …ve eşi tarafından beyan edilmiştir. Bu kapsamda; ilgilinin beyanına göre düzenlenen belgeler somut olayda karinenin aksini kanıtlamaya yeterli ve elverişli görülmemiştir.
Hal böyle olunca; bu maddi ve hukuki olgular ile mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı 3. Kişi, İİK 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin aksini güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlayamadığından, asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl dosyada davalı-birleşen dosyada davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24,30 TL peşin harcın istek halinde ilgilisine iadesine 19.2.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.