Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/22197 E. 2015/4121 K. 13.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22197
KARAR NO : 2015/4121
KARAR TARİHİ : 13.02.2015

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Davacı üçüncü kişi vekili, İcra Müdürlüğü’nün 2013/3028 sayılı takip dosyasında yapılan 25.03.2013 günlü hacze konu … marka 20 adet beyaz eşyaların üçüncü kişi şirkete ait olduğunu, 3. kişi şirket tarafından …’den satın alındığını, haciz mahallinde 3. kişi şirketin …bayi olarak faaliyet gösterdiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, haciz mahallinde borçlu şirkete ait belgeler bulunduğunu, davacı şirket ile borçlu şirket arasında organik bağ bulunduğunu, istihkak iddiasının yersiz ve takibi geriye bırakmak amacıyla yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre: haciz sırasında borçlu şirkete ait bilgisayar kayıtları ve dökümanlarının bulunduğu, buna göre istihkak iddiasının muvazaaya dayandığı, İİK’nun 97/a maddesinin borçlular dolayısıyla alacaklı lehine olduğu, aksinin kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince 3. kişi tarafından açılmış istihkak istemine ilişkindir.
Davacı üçüncü kişi şirket borçlunun faaliyet adresinde, aynı alanda ve aynı marka (…) ile ilgili olarak faaliyet göstermek üzere borcun doğumundan kısa bir süre önce kurulmuş olup, dava konusu haciz borçlunun eski faaliyet adresinde yapılmıştır. Hacizde borçluya ait belgeler ele geçirilmiştir. Ayrıca sunulan 15.01.2013 tarihli kira sözleşmesi takibe dayanak çek tarihinden kısa bir süre önce düzenlenmiştir. Çeklerin ileri tarihli olarak düzenlenmesi ise ticari yaşam içinde sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Bu durumda, borcun doğum tarihinden sonra alacaklıdan mal kaçırmak için örtülü iş yeri devri yapılmış olduğu kabul edilmelidir. Bir an için işyeri devri gerçek kabul edilse bile İİK’nun 44. ve TBK’nun 202. maddesindeki gereklerin yerine getirildiği iddia ve ispat

edilemediğine göre iş yeri devrinin alacaklıya karşı ileri sürülmesi mümkün olamayacak, iş yerini devralan üçüncü kişi 6098 sayılı TBK’nun 202. (BK’nun 179.) maddesi uyarınca borçlu ile birlikte işletmenin borçlarından zincirleme olarak sorumlu olacaktır. Bu nedenlerle verilen karar sonucu itibarı ile doğru olduğundan davacı üçüncü kişi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3,40 TL’nin temyiz edenden alınmasına,
13.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.