Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/22052 E. 2015/6351 K. 19.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22052
KARAR NO : 2015/6351
KARAR TARİHİ : 19.03.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Davacı alacaklı vekili, ………. İcra Müdürlüğü’nün 2012/27584 sayılı takip dosyasında yazılan talimat uyarınca, ….. İcra Müdürlüğü’nün 2013/13 sayılı talimat dosyasında yapılan hacze konu menkullerle ilgili üçüncü kişinin istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmak için ileri sürüldüğünü belirterek istihkak iddiasının reddine, haczedilen tutarın %15’den az olmayacak şekilde tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı üçüncü kişi vekili, hacze konu menkullerin davalı 3. kişiye ait olduğunu, davacının davasının dinlenebilmesi için teminat yatırması gerektiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Diğer davalı borçlu vekili; hacze konu menkullerin davalı 3. kişiye ait olduğunu, davacının davasının dinlenebilmesi için teminat yatırması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının davasını teminat yatırarak açmak zorunda olduğu, HMK. 114. maddeye göre teminat yatırmanın dava şartı olduğu, HMK. 115 maddesinde tamamlanması gereken şartlar için önel verilmesi gerektiği ifade edilmekte ise de; HMK. 115 maddenin somut olayda uygulanabilmesi için davacının hiç değil ise yargılama sırasında mahkemeden bunu talep etmesi gerektiğinden HMK. 115 maddenin uygulanma kabiliyetinin olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklı tarafından İİK’nun 99. maddesi uyarınca istihkak iddiasının reddi talebiyle açılmıştır.
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 48. maddesinde açıklandığı gibi, Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır. Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar.
Öte yandan, 6100 sayılı HMK. 114. maddeye göre, teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi dava şartıdır. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (HMK 115)Somut olayda, dosya içerisinde yer alan Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Müdürlüğü Hukuk Mütalaa ve Görüş Bürosu’nun 05.08.2013 tarihli yazısına göre; davacı alacaklı şirketin, tabiyetinde bulunduğu Panama ile Türkiye arasında karşılıklılık esasına göre çok taraflı veya ikili anlaşmalarla veya fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyetin bulunmadığı belirtildiğine göre yukarıda açıklanan bilgiler ışığında davacının teminat yatırması gerektiği tartışmasızdır. Bu durumda, Mahkemece, karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılayacak yeterli miktarda teminat takdir edilip alacaklı vekiline bu miktarı bloke etmesi için, kesin süre verilmesi, kesin sürede teminatın yatırılmaması halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu prosedüre uyulmadan yazılı gerekçe ile karar verilmesi isabetsizdir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 19.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.