Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/21966 E. 2015/6350 K. 19.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21966
KARAR NO : 2015/6350
KARAR TARİHİ : 19.03.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Davacı üçüncü kişi vekili, ……. İcra Müdürlüğü’nün 2008/5255 sayılı takip dosyasında yazılan talimat uyarınca, …… İcra Müdürlüğü’nün 2012/119 sayılı talimat dosyası ile yapılan hacze konu mahcuzların, davacı üçüncü kişiye ait olduğunu, borçlu şirketin haciz yapılan adresten daha önceki bir tarihte ayrıldığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, davacının istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir
Dava, 3. kişinin İİK’nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Dava konusu haciz, ödeme emrinin borçlu şirkete tebliğ edildiği, ” …. Yanı Cad. No:128 ….” adresinde yapılmıştır. Haciz sırasında borçlu şirkete ait birçok belge bulunmuştur. Bu halde İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla davalı alacaklı yararınadır. Karinenin aksinin davacı 3. kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre,dava konusu haczin yapıldığı iş yerinin borçlunun eski faaliyet adresi olduğu çekişmesizdir. Borçlu şirket ile istihkak iddiasında bulunan şirket aynı iş kolunda ticari faaliyette bulunmaktadırlar. Davacı 3. kişi, haciz adresindeki faaliyetine, borcun doğumundan ve takip tarihinden sonra, hatta taraflar arasında ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/312 Esas, 2011/693 karar sayılı dosyasında görülen itirazın iptali davasının yargılaması devam ederken 06.07.2010 tarihinde başlamıştır.
Davacı 3. kişi şirketin dayandığı, her kişi adına düzenlenmesi mümkün olan faturalar mülkiyet karinesinin aksini ispat için yeterli değildir. Üstelik söz konusu faturalar borcun doğum tarihinden hatta takip tarihinden sonraki tarihlidir ve malın ayırt edici özelliği de belirtilmediğinden, mahcuza ilişkin olup olmadığı kesin bir şekilde tespit edilememiştir. Ayrıca, davacı buradaki faaliyetin haciz tarihinden önce başladığını iddia ederken, bir kira sözleşmesi dahi sunamamış, sunduğu vergi levhası ise beyana dayalı olarak düzenlenen her zaman temini mümkün belgelerdendir. Bundan ayrı, davacının dava dilekçesinde borçlu şirket ortaklarından ………’nin eniştesi olduğunu beyan etmesi karşısında, davacı 3. kişi ile borçlu şirket ortakları arasında akrabalık ilişkisi bulunduğu da açıkça anlaşılmaktadır. Bu koşullarda, istihkak iddiası kanıtlanamamış olup istihkak iddiasının, alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla danışıklı olarak ileri sürüldüğünün ve muvazaalı işlemler yapıldığının kabulü gerekir. Bu nedenlerle Mahkemece maddi ve hukuki olgular göz önüne alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 19.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.