Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/21633 E. 2014/13841 K. 30.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21633
KARAR NO : 2014/13841
KARAR TARİHİ : 30.06.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve terkin

… ile … ve ihbar olunan … aralarındaki tapu iptali ve terkin davasının kabulüne dair …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 01.11.2012 gün ve 93/374 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla Yasa’ya uygun nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine ve özellikle uzman bilirkişiler tarafından hazırlanıp dosyaya sunulan rapor ve kroki gereğince dava konusu 2403 parselin 13.388,77 m2’lik kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı belirlendiğine göre işin esasına yönelik temyiz itirazlarının reddine,
2-Davalının yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince; 3402 sayılı Yasa’ya 6099 sayılı Yasa ile eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, mahkemece tahsil hükmü kurulması yanlış ise de yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince, kararın düzeltilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasındaki 3 ve 4 nolu bentlerindeki sözcük dizilerinin çıkarılmasına, öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddi ile kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 30.06.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Dava konusu taşınmazın daha önce, DSİ Genel Müdürlüğü’ne ait iken ifraz edilerek Maliye Hazinesi’ne devredildiği; Maliye Hazinesi’nden de ihbar olunan Belediye Başkanlığı’na geçtiği, Belediye tarafından da davalıya satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır. Davalı TMK’nun 1023 maddesindeki tapu sicilindeki kayda güvenmek suretiyle iyi niyetli hak iktisabına ilişkin hükümlerden yararlanabilecek durumda olduğu gibi; davacı …’nin tutumu TMK’nun 2. maddesi uyarınca hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. Ancak kıyılar kamu malı niteliğinde olduğundan gerçek kişiler mülkiyetinde de kalamaz. Bu nedenle davacı …’ye kıyı olan bölümün keşif yapılarak uygun bilirkişi eliyle belirlenecek bedelini depo etmesi için süre verilmesi, yatırırsa iptal/terkin kararı verilmesi, aksi halde davanın reddine karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır. Değerli çoğunluğun hükmün esasına ilişkin onama kararına, bu sebeple katılamıyorum. 30.06.2014