Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/20545 E. 2014/2587 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20545
KARAR NO : 2014/2587
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Sözleşmesinin iptali

Kısıtlı … kayyımı … ile … ve müşterekleri,…A.Ş. aralarındaki sözleşmenin iptali davasının reddine dair … 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 26.02.2013 gün ve 364/55 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.02.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Av. … ve karşı taraftan davalılar vekili Av. …, fer’i müdahil vekili Av. … geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı kısıtlı … kayyımı Av…., mirasbırakan….’nın 13.07.2007 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak tarafların kaldığını, davacının … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2004/449 esas 2004/611 sayılı kararı ile kısıtlandığını, kendisine önce babası …’nın, ölümü üzerine annesi …’nın vasi olarak atandığını, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ek kararıyla da kendisinin kayyım olarak tayin edildiğini, miras bırakan….’dan kalan terekenin taksimi konusunda … 25. Noterliği’nin 27.06.2008 gün ve … yevmiye numarasıyla miras taksim sözleşmesi düzenlendiğini, yapılan bu taksim sözleşmesinin TMK’nun 676. maddesine uygun olmadığını, vesayet makamından izin alınmadığını, kısıtlının hak ve yararının gözetilmediğini açıklayarak kısıtlının hak ve menfaatlerini korumaktan uzak, eşitlik kuralına uymayan miras taksim sözleşmesinin esastan ve şekilden yasaya aykırılığı sebebiyle iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, iddianın yerinde olmadığını, taksim sözleşmesi yapılmadan önce bu hususta kayyım tayin edilmesi için mahkemeden talepte bulunulduğunu, ancak kayyım tayinine gerek olmadığı gerekçesi ile taleplerinin reddedildiğini, bunun üzerine taksim sözleşmesi yapıldığını, sözleşmede kısıtlının da vasi tarafından temsil ettirildiğini, sonrasında paylaşımın yapılabilmesi ve tapularda tescil edilebilmesi için mahkemeye başvurulduğunu ve tevzide davanın 3.Sulh Hukuk Mahkemesi’ne düştüğünü, bu mahkemece kısıtlıya Av….’ün kayyım atandığını, kayyım ile birlikte gidilerek noterde ek sözleşme düzenlendiğini, gerekli işlemler yapılıp bu işlemlerin … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce de onaylandığını, kararlar neticesi tapuda intikallerin yapıldığını, ortada yasa dışı ve keyfi işlem bulunmadığını, bu dava dışında her taşınmaz için ayrı ayrı tapu iptali ve tescil davaları
da açıldığını, farklı kararlar çıkması durumunda kaos doğacağını, bu davanın reddine karar verilmesi veya davanın seyri içinde tarafların anlaşmaları halinde veya kısıtlı aleyhine oluşmuş bir durumun varlığı saptanır ve bu eksikliğin mirasçılar tarafından nakden veya paylaşımda oluşabilecek değişiklik ile giderilmesinin her zaman mümkün olabileceğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davaya katılan feri müdahil … A.Ş. vekili, …’dan aldıkları üç adet taşınmazla ilgili davacının 1/4 oranda iptali için açtığı davada, eldeki dosyanın bekletici mesele yapıldığını ve bu davada verilecek kararın şirketi etkileyeceğini açıklayarak davalı yanında katılma isteğinde bulunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı … kayyımı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, miras bırakan….’dan kalan terekenin taksimine yönelik … 25. Noterliği’nin 27.06.2008 gün ve … yevmiye numaralı miras taksim sözleşmesinin TMK’nun 676. Maddesine uygun olmadığı, vesayet makamından izin alınmadığı, kısıtlının hak ve yararının gözetilmediği iddiasına dayanılarak iptali isteğine ilişkindir.
Mahkemece, alınan 13.11.2012 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda iptali istenen miras taksim sözleşmesine, vesayet makamınca atanan kayyımın katılımıyla ek sözleşme ile icazet verildiği, böylece kısıtlı ile vasinin menfaatleri çeliştiğinden atanan kayyımın sözleşmeye icazet vermesiyle sözleşmedeki eksikliğin giderildiği, vesayet makamınca yapılan sözleşmeye izin verilmesi ve denetim makamınca da onaylanması nedeniyle sözleşmenin yasaya aykırı olduğundan söz edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
… ve…’den olma 2.3.1938 doğumlu muris…. 13.07.2007 tarihinde ölmüş ve geride eşi … ile çocukları …, … ve … (Yerli) kalmıştır.
İptali istenen … 25. Noterliği’nin 27.06.2008 gün ve … yevmiye numaralı miras taksim sözleşmesinde dört mirasçıda yer almakta olup …’nın sözleşmede kendine asaleten, … adına velayeten imza attığı görülmektedir. Ayrıca sözleşmede dayanak olarak, … 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 23.6.2008 tarih 2007/449 Esas 2004/611 Karar sayılı ilamında …’nın akıl hastalığı sebebiyle hacir altına alındığı, kendisine babası….’nın vasi tayin edildiği, bu defa vasinin 13.7.2007 tarihinde vefatı ile …’nın vasi olarak tayinine karar verildiği, vasi vekilinin 12.6.2008 tarihli dilekçesi ile mahcurun babasından kalan taşınmazların hissedarlar arasında taksim edileceğini bu nedenle rızai taksim sözleşmesi hazırlamak üzere taraflarına yetki verilmesini istediği, …’nın talebinin mahcurun babasından kalan taşınmazların taksimi konusunda bir izin gerekmediğinden bu nedenle vasi isteminin reddine karar verildiği belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık tüm mirasçıların yer aldığı miras taksim sözleşmesinde … adına imza atan …’nın imzasının geçerli olup olmadığı, geçersiz ise sonrasında usulüne uygun icazet alınmasının işlemi geçerli hale getirip getirmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Olayın silsilesi irdelendiğinde; … … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 06.07.2004 tarih 2004/449 – 611 sayılı kararı ile …. Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesince verilen 01.04.2004 tarihli raporda “…’nın kronik şizofren olduğu, vasi tayini gerektiği ve mahkemece dinlenmesinde fayda olduğunun” bildirilmesi üzerine kısıtlanmış ve kendisine vasi olarak babası…. atanmıştır. Vasi….’nın 13.07.2007 tarihinde vefatı üzerine aynı Mahkemenin 03.10.2007 tarihli kararı ile….’ye bu kez annesi … vasi tayin edilmiştir. Vasi … tarafından 12.06.2008 tarihli dilekçe ile taksim sözleşmesi için izin istenmiş, … 2.Sulh Hukuk
Mahkemesi’nin 23.06.2008 tarihli ilamı ile “vasi vekili 12.06.2008 tarihli dilekçesi ile mahcurun babasından kalan taşınmazların hissedarlar arasında taksim edileceğini bu nedenle rızai taksim sözleşmesi hazırlamak üzere taraflarına yetki verilmesini istemiş olup kısıtlanan ergin çocuklarda MK’nun 335/son, 419/son maddeleri uyarınca vesayet altına alınmayıp anne ve babanın velayeti altında kalacağından ve velayet hükümleri uygulanacağından bu durumda vasi …’nın talebi mahcurun babasından kalan taşınmazların taksimi konusunda bir izin gerekmediğinden bu nedenle vasi isteminin reddine” karar verilmiştir. Bunun üzerine iptali istenen … 25. Noterliği’nin 27.6.2008 tarih 32792 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Miras Taksim Sözleşmesi yapılmış, sözleşmede kendi adına asaleten … adına velayeten … yer almıştır.
Daha sonra …’nın tapuda taksim sözleşmesinin infazı bakımından başvurusu üzerine talep kendisine tevzi edilen … 3.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 21.7.2008 tarih 2008/604 Esas 2008/587 Karar sayılı ilamı ile, açılan davanın kabulüne, … ve…’ten olma kronik şizofren tanısı konan kısıtlı …’ya babası….’dan kalan miras paylaşımı ile ilgili yardımcı olabilmesi için …. Barosu avukatlarından . … ve … kızı 1951 doğumlu … … nüfusuna kayıtlı Av….’ün kayyım olarak tayinine karar verilmiş, hüküm 31.7.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Bu karar ile tapuya gerekli işlem için başvurulmuş, ancak Tapu Sicil Müdürlüğü’nün 29.07.2008 tarihinde kayyım …’e hitaben yazdığı yazıda “kayyım kararında taksim işlerinde yardımcı olunması şeklinde karar verilmiş olup mevcut taksim talebinde yerin anne ile … arasında menfaat çatışması olması sebebiyle kayyımın taksimi mevcut hali ile yapılabileceği veya yapılamayacağı ile ilgili kararın bu hal ile mevcut taksim işlemi için nasıl yorumlanacağı hususunda tereddüt hasıl olmuştur. İşlemde menfaat çatışması sözkonusu olduğundan ve kararda kayyımın yapacağı işlemde miras taksiminde annenin alacağı taşınmaz dışında tek başına müstakilen adına taşınmaz isabet edecek şekilde taksime yetkisi olduğunun da açıklığa kavuşturulmasının ayrıca belirtilmesi ve kayyım kararının kesinleşmiş şekilde olması gerektiği” bildirilmiştir.
Kayyım …’ün başvurusu üzerine … 25.Noterliği’nin 06.08.2008 tarih … yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Ek Sözleşmesinde “… 25.Noterliği’nden onaylı 27.6.2008 gün 32792 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde miras taksim sözleşmesine ek olarak … 3.Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 31.07.2008 kesinleşme tarihli 2008/604 Esas 2008/587 Karar numaralı kayyım atanması kararı ile müteveffa….’dan kalan miras paylaşımına yardımcı olabilmem için kayyım olarak atanmış bulunmaktayım, Bu mahkeme kararının bana verdiği yetki ile…. vereselerinin … 25.Noterliği’nin 27.06.2008 tarih 32792 yev.nolu düzenleme şeklinde miras taksim sözleşmesine aynen katıldığımı, kayyım olarak atandığım … adına bu miras taksim sözleşmesini tapu dairelerinde aynen taksim ve tatbiki ile taşınmazların intikallerine muvafakatımın olduğunu beyan ve ikrar ederim” denmiştir. Daha sonra … 3.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 18.09.2008 tarih 2008/604 Esas 2008/587 Karar sayılı ilamı ile “…’ya miras paylaşımı ile ilgili yardımcı olabilmesi için Av….’ün kayyım tayin edilmiş olup muris….’dan mirasçılarına intikal eden ve mirasçıların da kendi aralarında yaptıkları taksime göre 339 ada 193 parselin tamamı …’ye, aynı ada 127 parselin tamamı muris eşi ve kısıtlının annesi …’ya, 630 ada 188 parselin tamamı kısıtlı …’ya, aynı ada 98 parselin tamamı … adına olacak şekilde mirasçıların paylaşımda anlaştıklarından kısıtlı … kayyımı Av….’e yapılan mevcut taksim talebi doğrultusunda intikal ve tek başına müstakilen kısıtlı adına taşınmaz isabet edecek şekilde taksim sözleşmesi yapabilmesine izin ve yetki verilmesine, MK’nun 463/5.m. gereğince mevcut taksim talebi doğrultusunda ve tek başına müstakilen kısıtlı adına taşınmaz isabet edecek şekilde taksim sözleşmesi yapabilmesi
için kayyıma izin ve yetki verildiğinden bu konuda karar verilmek üzere dosyanın denetim makamı …. Nöbetçi Asliye H.M.ne gönderilmesine” şeklinde hüküm kurulmuş, denetim makamı … 4.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 10.10.2008 tarih 2008/32 D.İş esas 2008/20 karar ile “339 ada 193 parselin …’ye, 339 ada 127 parselin …’ya, 630 ada 188 parselin kısıtlı …’ya, aynı ada 98 parselin …’ya verilmesi suretiyle yapılacak taksim sözleşmesi için TMK’nun 463/5.m. uyarınca kayyıma izin ve yetki verilmesine” karar verilmiştir.
Bilahare kayyım…, 11.11.2008 tarihli dilekçe ile “muris İhsan’dan intikal edecek 160 ada 10 parselde 6 nolu dairenin intikali yapılmış ve hisse tapularının alındığını, kat irtifakı olması sebebiyle müstakil tapulara dönüşemediğini, mirasçılar arasında yapılan miras taksim sözleşmesinin tapuda uygulanabilmesi ve kat irtifakını müstakil tapuya dönüştürebilmek, taksim sözleşmesi doğrultusunda tek başına müstakilen kısıtlı adına taşınmaz isabet edecek şekilde taksime yetkisi olduğuna dair yetki verilmesini” istemiş. … 3.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 17.11.2008 tarihli kararında “miras taksim sözleşmesinin tapuda uygulanabilmesine ve kat irtifakının müstakil tapuya dönüştürebilmek, tek başına müstakilen kısıtlı … adına isabet edecek taşınmazı kat mülkiyetine dönüştürme yapmak üzere kayyım Av…’e izin ve yetki verilmesine, MK’nun 463/5.m. gereğince bu konuda karar verilmek üzere dosyanın denetim makamı … Nöbetçi Asliye H.M.ne gönderilmesine” denmiş, … 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 24.11.2008 tarih 2008/38 D.İş esas 2008/26 karar ile “dosya içinde bulunan kayyım…. tarafından düzenlenen miras taksim sözleşmesinde vesayet altındaki … yararına olup olmadığı hususlarının vesayet makamınca araştırılması gerekir. Vesayet makamınca bu konuda hiç inceleme araştırma yapılmadan kayyımın talebi üzerine dosya denetim makamına gönderilmiştir. Bu hususlarda araştırma ve işlemler yapıldıktan sonra dosyanın denetim makamına gönderilmesi için mahkemesine iadesine” karar verilmiştir. … 3.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 18.12.2008 tarihli kararında “…’ya miras paylaşımı ile ilgili yardımcı olabilmesi için Av….’ün kayyım tayin edilmesine…. Miras taksim sözleşmesinin tapuda uygulanabilmesine ve kat irtifakının müstakil tapuya dönüştürebilmek, tek başına müstakilen kısıtlı … adına isabet edecek taşınmazı kat mülkiyetine dönüştürme yapmak üzere kayyım Av….’e izin ve yetki verilmesine” yönelik karar üzerine … 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 24.12.2008 tarih 2008/44 D.İş esas 2008/28 sayılı kararı ile “miras taksim sözleşmesine konu tüm taşınmazların tapu kayıtlarının dosyaya getirtilmediği, miras taksim sözleşmesinde yer alan tüm taşınmazlar için değer tesbiti ve kıyaslama yapılmadığı, tüm mirasçılar eşit pay sahibi olduğu halde taksim sözleşmesinde eşit paylaşım olmadığı, bu sözleşmenin mahkemece onaylanıp onaylanmadığının anlaşılmadığı, mahkemenin kısa kararı ile ek gerekçeli kararındaki taleplerinin de farklı olduğu anlaşıldığından eksiklikler tamamlanıp gerekli araştırma yapıldıktan sonra dosyanın denetim makamına gönderilmesi için mahkemesine iadesine” hükmedilmiştir.
… 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 15.11.2011 tarih 2004/449 Esas 2004/611 Karar sayılı ilamında ise muris….’nın 13.07.2007 tarihinde vefatı ile … 25.Noterliğinin 27.6.2008 tarih … yevmiye numarası ile yapılan miras taksim sözleşmesinde kısıtlı aleyhine işlem yaptığı şüphesi oluştuğundan veli-vasi …’nın işten el çektirilerek kısıtlı …’ya … kayyım atanarak, kayyıma 27.06.2008 tarihli miras taksim sözleşmesinin iptali, değer farkının ve zararın tesbiti konusunda dava açmak için yetki verilmiş, 16.11.2011 tarihli yetki belgesi düzenlenmiştir. Daha sonra …’nın çocukları… ve …’nın itirazı üzerine … 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 27.12.2011 tarih 2004/449 Esas 2004/611 Karar sayılı ilamı ile “veli-vasi …’nın 27.6.2008 tarihli miras taksim sözleşmesi ile kısıtlı Hilmi
Danacı aleyhine davrandığı şüphesi oluştuğundan veli-vasi …’nın vasilik görevinden alınmasına, … ve …’ten olma 24.4.1965 doğumlu …’nın kısıtlılık halinin devamına, kendisine daha önce kayyım olarak atanan…. ve …. oğlu 1948 doğumlu …’nun kısıtlı …’ya vasi olarak atanmasına” karar verilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, davacının iptalini istediği miras taksim sözleşmesinde … ile … arasında menfaat çatışması olduğu düşünüldüğünde …’ya temsil kayyımı atanması gerektiğine, bu hususta … vasisi …’nın izin talebinin Mahkemece izne gerek olmadığı gerekçesi ile reddedildiği belirlendiğine, devamında …’ya 21.07.2008 tarihinde atanan kayyım Av….’e Mahkemece 18.09.2008 tarihinde verilen yetki icazeti de içerdiğine, bu yetkinin 10.10.2008 tarihli denetim makamı kararı ile de onaylandığına, yetkiye istinaden Av….’ün kayyım olarak icazet verdiği 06.08.2008 tarihli ek sözleşmedeki beyanı ile dosya kapsamından anlaşıldığına, kayyımın icazeti üzerine taksim sözleşmesindeki eksiklik tamamlandığına, bu icazet üzerine geçerli hale gelen taksim sözleşmesinin geçersiz hale gelmesini gerektiren başka bir hukuki neden de olmadığına, bu hususta davalı taraf üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz yerine getirdiğine göre TMK’nun 462,463,465.maddelerine göre vesayet ve denetim makamlarının izni, yetkili kayyımın verdiği icazet karşısında davacı … kayyımı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100,00 TL Avukatlık Ücreti’nin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalı tarafa verilmesine, HUMK’nun 388/4 (HMK.m 297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 0,90 TL’nin temyiz eden davacıdan alınmasına,18.02.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, miras taksim sözleşmesinin iptali (hükümsüzlüğünün tespiti) davası niteliğindedir.
Mirasbırakan….’nın ölümüyle geriye kalan mirasçıları eşi ve üç çocuğu tarafından …/…, …/…, …/… ve … /….’da bulunan ve mirasbırakandan intikal eden taşınmazlar hakkında … 25. Noterliği’nin düzenleme şeklinde yaptığı 27.06.2008 tarih ve …. yevmiye sayılı miras taksim sözleşmesi düzenlenmiştir. Mirasçılardan … sözleşme tarihinde ehliyetsizlik sebebiyle kısıtlı olduğu ve mahkemece kısıtlanıp annesi …’nın velayeti altında bırakıldığından anne … bu sözleşmeyi hem kendi adına hem de yasal temsilcisi olduğu ergin kısıtlı oğlu…’ye velayeten imzalamıştır. Kısıtlı…’ye sözleşmeden sonra kayyım olarak … atanmış, kayyım … yine … Noterliği’nin ek sözleşme başlıklı düzenleme şeklindeki 06.08.2008 tarihli belgesiyle kayyımı olduğu … adına 27.06.2008 tarihli önceki miras taksim sözleşmesine icazet vermiştir.
Miras taksim (paylaşma) sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak ve tüm mirasçılara veya temsilcileri tarafından yapılması gerekir. (TMK md.676) Paylaşma (taksim) sözleşmesi, tam paylaşma şeklinde olabileceği gibi bazen kısmi paylaşma sonucunu doğuracak şekilde de yapılabilir. Eğer paylaşma sözleşmesi, tereke mallarının bir kısmının mirasçılar arasında paylaştırılmasını düzenliyorsa “objektif bakımdan kısmi paylaşma” eğer mirasçılardan birinin veya bazılarının miras ortaklığından ayrılması karşısında, geride kalan birden fazla mirasçının ortaklığı paylaşmayarak aralarında devam ettirmek üzere anlaşmaları şeklinde gerçekleşmişse, “subjektif bakımdan kısmi paylaşma” olarak nitelenmektedir. (…: Mirasın Açılmasından Sonra Yapılan Miras Payının Devri Sözleşmeleri, İstanbul 2012 sh. 89)
Davaya konu paylaşma (taksim) sözleşmesi resmi yazılı şekilde yapılması gerekmese bile, yazılı olarak yapılması yeterli olduğundan, şekil yönünden geçerliliğine engel bir durum bulunmamaktadır. Yine, şeklen de olsa tüm mirasçılar sözleşmeyi imzaladığından tüm mirasçıların oybirliği koşulu da gerçekleşmiştir. Geriye, sadece kısıtlı olan mirasçı … yönünden, sözleşme imzalandığı sırada yasal temsilcisi olan velisi konumundaki annesi ile kısıtlı arasında yarar çatışması bulunduğundan, kendisine atanan kayyımın sözleşmeye katılması, katılmasa bile sonradan icazet vermesinin geçerli olup olmadığı, kayyımın sözleşme imzalama konusunda vesayet ve denetim makamlarından izin almasının gerekip gerekmediği ve verilen iznin kapsamına göre hareket zorunluluğu olup olmadığı sorunu kalmaktadır.
.. kısıtlı olan kişi ebeveyninin velayeti altında bırakıldığında, bu durumdaki kısıtlılarla ilgili hukuki işlemlerde velayet hükümlerinin uygulanması gerektiği, genel kabul gören görüştür. Böyle bir durumda, çocukla ilgili önemli tasarruflar için kıyasen vesayet hükümlerinin de uygulanabileceği savunulmaktadır. Bu bakımdan ergin kısıtlıya velayet hükümleri uygulandığında, miras taksim (paylaşma) sözleşmesi yapmak için TMK’nun 345 maddesi; vesayet hükümlerine tabi olmada ise, TMK’nun 426/2 maddesi uygulanacak ve kendisine kayyım atanacaktır.
Somut davada kısıtlı…ye kayyım atanmıştır. Ancak kayyım TMK’nun 462/9 maddesi uyarınca miras taksim sözleşmesi için vesayet makamından izin almak durumunda olup, yine TMK’nun 463/5 maddesi uyarınca bu izin yeterli olmayıp, denetim makamından da izin alınması gereklidir. Gerek vesayet makamının gerekse denetim makamının bu izinleri, işlem yapılmadan önce alınabileceği gibi; işlemden sonra icazet (onay) biçiminde de olabilir. Aynı şekilde kayyım da işleme imza aşamasında katılmamış ise, sonradan icazet şeklinde de onay verme yetkisine sahiptir. Bu bakımdan, dava konusu miras taksim sözleşmesi için kayyıma ….’ndeki taşınmazlar için … 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 18.09.2008 tarih 2008/604-587 Esas ve Karar sayılı kararı ile izin verildiği
ve bu iznin … 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 10.10.2008 tarih 2008/32-20 D. İş sayılı kararıyla uygun bulunduğu,…’daki taşınmazlar için de …. 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 18.12.2008 tarih 2008/604-587 Esas ve Karar sayılı kararı ile izin verildiği ve bu iznin yine … 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16.03.2009 tarih 2009/11-6 D.İş sayılı kararıyla uygun bulunduğu anlaşılmaktadır.
Kayyımın görev ve yetkisinin kapsamı; tek izin yeterli ise vesayet makamı, çifte izin durumunda ise hem vesayet hem de denetim makamının izin (onay) kararında gösterilmelidir (TMK md.403/2,459). İznin kapsamı bakımdan yapılan incelemede; vesayet ve denetim makamı tarafından miras taksim sözleşmesine konu taşınmazlardan … ve ….’daki taşınmazlar için kayyıma sözleşme yapmaya izin (onay) verildiği, … ve ….’ndeki taşınmazlar yönünden herhangi bir izin ve yetki verilmediği görülmektedir. Yukarıda da açıklandığı gibi, miras taksim sözleşmesinin kısmen yani mirasbırakandan intikal eden bir kısım malvarlığı unsurları yönünden yapılması mümkündür. O halde, davaya konu miras taksim sözleşmesi, … ve ….’daki taşınmazlar yönünden geçerli olup; vesayet ve denetim makamı izni (onayı) içermediği ve kayyımın sonradan icazeti de bu taşınmazlar yönünden geçersiz olduğundan, … ile …’nde bulunan taşınmazlar yönünden hükümsüzdür. Sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olması, diğerlerinin geçerliliğini etkilemez (BK md. 20, TBK md. 27). Hükümsüz olduğunu belirttiğim bölümler olmadığında, sözleşmenin yapılamayacağı da söylenemez. Öyleyse dava konusu miras taksim sözleşmesini kısmen ayakta tutmak mümkün ve gereklidir. Açıkladığım nedenlerle, davacının temyiz itirazının kısmen kabulü ile hükmün, davaya konu miras taksim sözleşmesinin, davalı … yönünden … İlçesindeki taşınmazlar, davalı … yönünden ise ….’ndeki taşınmaz bakımından hükümsüz olduğunun tespitine karar verilmek üzere bozulması gerektiğini düşünüyor; Sayın çoğunluğun davanın reddine ilişkin hükmün bütünüyle onanması görüşüne katılamıyorum. 18.02.2014