Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/20138 E. 2014/21152 K. 17.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20138
KARAR NO : 2014/21152
KARAR TARİHİ : 17.11.2014

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Davacı alacaklı vekili,… İcra Müdürlüğü’ nün 2012/102 sayılı dosyasında haczedilen mallara ilişkin olarak davalıların istihkak iddiasında bulunduklarını, işyerinin … adına kayıtlı olduğunu, fakat işyerinde …’ ın bulunmakta olduğunu ve istihkak iddiasında bulunduğunu, bu nedenle davanın ikisi aleyhine açıldığını, takip borçlusu Perihan Duman’ın borcun doğumundan sonra marketi 3. bir kişi olan … Ticaret’e devrettiğini, …’ten marketi yine aileden biri olan davalı …’ın devraldığını, borcun 25.07.2012 tarihinde doğduğunu, borçlu …’ın marketi 07.09.2012 tarihinde devrettiğini, bu durumda borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla danışıklı olarak yaptığı devir işleminin geçerli olamayacağını ve alacaklının haklarını etkilemeyeceğini, devralanların borçlunun borçlarından sorumlu olduklarını iddia ederek davanın kabulü ile, istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin haciz yapılan işletmeyi takipten önce usulüne uygun olarak devraldıklarını, haciz işlemi yapılan adresin, tebligat adresi olmadığını, ilgili iş yerinin vergi levhasının müvekkileri üzerine olduğunu, haciz konulan malların, devirden sonra müvekkilleri tarafından müşterilere satılmak üzere toptan satın alındığını, malların faturalarının toptancılar tarafından müvekkilleri adına kesildiğini, yapılan devrin muvazaalı olmadığını, İİK’nun 99. maddeye göre açılan istihkak davasında alacaklının aciz vesikası alması gerektiğini, dava açılırken aciz vesikası alınmadığından dava şartlarının oluşmadığını, istihkak davasının süresinde olmadığını, savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; dava konusu işyerinin istihkak iddiasında bulunan tarafa ait olduğu, borçlu … tarafından kullanıldığı veya haczedilen malların borçluya ait olduğu yönünde bir delilin mevcut olmadığı haciz

sırasında borçluya ait herhangi bir evraka rastlanılmadığı gerekçesiyle davanın reddine ve … İcra Müdürlüğü’nün 2013/102 Esas sayılı dosyasından yapılan 18.02.2013 tarihli haciz işleminin iptaline karar verilmiş; hüküm davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” iddiasının reddi davası niteliğindedir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz.
Somut olayda, dava konusu 18.02.2013 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan …’ın üçüncü kişinin eşi olduğu ve marketin eşine ait olduğu, market işlerinde eşine yardım maksadıyla işyerinde bulunduğu hususu bizzat kendisi tarafından belirtilmiştir. Anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır.
Bu durumda, Mahkemece alacaklı tarafından açılan istihkak davasının, süresinde yapılmış usule uygun bir istihkak iddiası olmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş ise de; hüküm redde ilişkin olup, sonucu itibariyle doğru bulunduğundan, gerekçesi değiştirilen kararın ONANMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 0,90 TL’nin temyiz edenden alınmasına, 17.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.