Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/19044 E. 2014/19509 K. 30.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19044
KARAR NO : 2014/19509
KARAR TARİHİ : 30.10.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı

… ile … aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair…Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi’nden verilen 06.06.2013 gün ve 93/289 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, 1996 yılında evlenen taraflar arasında boşanma davası bulunduğunu, 1992-1993 yılından beri yurt dışında çalışan vekiledenin gerek kendi çalışması gerekse de işletmiş olduğu restauranttan elde ettiği gelirin davalının babasına gönderilerek 4282 parsel ile davalının babası adına kayıtlı 4 adet aracın alımında kullanıldığını, taşınmaz üzerine ev inşa edildiğini ve ayrıca davalının kardeşinin banka hesabına 350.000 Danimarka Kronu havale edildiğini açıklayarak, mal rejiminin tasfiyesi ile mahkemece belirlenecek katkı payının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, dava konusu edilen taşınmazın miras malı olup davacı ile ilgisi bulunmadığı ve araçlar ekonomik durmu iyi olan davalının babasına ait olduğundan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davalının kardeşine ait banka hesabı bulunmadığı, davacı tarafından dava konusu edilen araçlara ilişkin herhangi bir plaka numarası belirtilmediği ve dava konusu edilen ev davalının babası tarafından yaptırıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 07.08.1996 tarihinde evlenmişler, 26.04.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 03.05.2010 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK’nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında, eşler, başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden evlilik tarihinden 4721 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM’nin 170. maddesi gereğince mal ayrılığı ve bu tarihten boşanma davasının açıldığı 26.04.2010 tarihine kadar 4722 sayılı Kanun’un 10. maddesi gereğince, TMK’nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.
Toplanan deliller ve dosya kapsamından: davacının, tarafların evli olduğu sırada edinilen ve yakınları üzerinde bulunyorsa da, gerçekte davalı eşe ait bulunan taşınmaz, araç ve bankadaki birikime ilişkin katkısı nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunduğu saptanmıştır.
Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller toplanarak karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, davaya konu 4282 parsel tapulama sonucu miras yoluyla intikal sonucu veraseten iştirak halinde aralarında

davalının babası …’ninde bulunduğu üçüncü kişiler adına tescil edilmiş olduğuna, hangi araçlara katkıda bulunulduğu somut olarak belirtilmediğine ve davalının kardeşi … adına açıldığı iddia edilen 350.000 … Kronuna ilişkin banka hesabı bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıda gösterilenler dışındaki sair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün belirtilen taşınmaz ve araca ilişkin bölümünün ONANMASINA,
Davacı vekili, müşterek kazanç ile 4282 parsel üzerinde mesken inşa edildiğini ileri sürmüş olup bu hususta yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, taşınmaz üzerinde bulunan meskenin evlilik birliği içinde inşa edildiği açık olmakla birlikte meskenin kim tarafından ve ne şekilde, hangi tarihler arasında inşa edildiği hususunda tanık beyanları arasında çelişki bulunmaktadır. Bir kısım tanıklar yapının davalının babası tarafından yaptırıldığını bildirmişken bir kısım tanıklar davalı …’nın kullanımındaki yapının davalının babası tarafından yaptırılmakla birlikte parasının müşterek olarak yurt dışından gönderilen parayla karşılandığını bildirmiştir.
Bu halde öncelikle tanık beyanları arasındaki çelişkinin HMK’nun 261. maddesi gereğince giderilmesi, dinlenen tanıklardan uyuşmazlık konusu taşınmaz üzerindeki yapının kim tarafından ve hangi tarihler arasında yaptırıldığı, yapım sırasında davacı ya da davalının bu amaçla yurt dışından para gönderip göndermediği sorularak açıklığıa kavuşturulması yapının tarafların gönderdiği para ile inşa edildiğinin tespiti halinde, davalı …’nın kullanımında olması nedeniyle evlilik birliği içinde edinilen mal olarak kabulüyle, 01.01.2002 tarihinden önce yapılmış olması halinde yurt dışında çalışarak gelir elde eden davacının katkısı bulunduğundan hareketle, tarafların evlilik birliğinin kurulmasından yapının bitim tarihine kadar elde ettikleri gelirlerin ayrı ayrı saptanması, ondan sonra tarafların kişisel harcamaları ile davalı kocanın 743 sayılı TMK.nun 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü gözönünde bulundurularak her eşin ayrı ayrı yapabilecekleri tasarruf miktarının tespit edilmesi, toplam tasarruf miktarı karşısında davacının yapabileceği katkı oranının belirlenmesi, bulunan katkı oranı ile taşınmaz üzerindeki yapının dava tarihindeki değeri çarpılarak katkı payı alacağının hesaplanması, yapının 01.01.2002 tarihinden sonra yapıldığının tespiti halindeyse, TMK 202 ve devamı maddelerine göre edinilmiş mal olarak kabulüyle, yapının karar tarihine en yakın tarih itibariyle belirlenecek sürüm değerinin (gerçek değer) yarısına 4721 sayılı TMK’nun 236. maddesi gereğince katılma alacağı olarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, aşağıda dökümü yazılı 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 0,90 TL’nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.