Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/18679 E. 2014/14861 K. 08.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18679
KARAR NO : 2014/14861
KARAR TARİHİ : 08.09.2014

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Davacı alacaklı vekili, … 14. İcra Müdürlüğü’nün 2012/28269 sayılı takip dosyasında 25.12.2012 tarihinde haczedilen mahcuzlarla ilgili davalı 3. kişi …nin istihkak iddiasında bulunduğunu mahcuzların davalı borçluya ait olduğunu, haciz esnasında borçluya ait pek çok evrak bulunduğunu, borçlu ve 3. kişi şirketlerin faaliyet alanlarının ve çalışanlarının aynı olduğunu, aralarında organik bağ bulunup mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlemler yapıldığını belirterek davalı 3. kişi şirketin istihkak iddiasının reddine ve tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı üçüncü kişi vekili, ihtiyati haciz kararına yapılan itiraz neticesinde ihtiyati haciz kararının kaldırıldığını davanın konusuz kaldığını belirterek karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davacı alacaklının dayanağı olan ihtiyati haciz kararının aynı mahkemenin daha sonra verdiği kararla kaldırıldığı, ihtiyati haciz kararının kaldırılması kararının infaz edilmesi için kesinleşmesinin gerekmediği, paranın da her ne kadar kesinleşmemiş ise de 159 nolu dosyada üçüncü kişiye verildiği, bu nedenle davanın bir nevi konusuz kaldığı, davanın zaten süresinde açılmamış olduğu gerekçesiyle davanın reddine ve tazminata yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, göre Mahkemece davanın süresinde açılmadığı konusunda gerekçe oluşturulmuşsa da; … 14. İcra Müdürlüğü’nün 28.12.2012 tarihli kararında sadece “alacaklı tarafa İİK md. 99 gereği işlem yapılmasına, dosyaya depo edilen paranın alacaklı tarafın muvafakati olmaması halinde yasal sürelerde açılacak dava neticesine kadar 3. kişiye iade edilmemesine, teminat mektubu verilmesi halinde paranın 3. kişiye iadesine” biçiminde karar verilmiş bu karar alacaklıya 02.012013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Anılan kararda alacaklıya 7 gün içinde dava açması

için süre verilmediği hususu dikkate alındığında 7 günlük hak düşürücü sürenin başlamadığı ve açılan davanın süresinde olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan; davacı alacaklının dayanağı olan ihtiyati haciz kararının aynı mahkemenin daha sonra verdiği kararla kaldırıldığı, ihtiyati haciz kararının kaldırılması kararının infaz edilmesi için kesinleşmesinin gerekmediği, paranın da 13/51 nolu dosyada üçüncü kişiye verildiği ve bu sebeple davanın konusuz kaldığı hususu davanın ret gerekçesi olarak gösterilmişse de, … 14. İcra Müdürlüğü’nün 2012-27993 Esasına kayıtlı, dayanağı çek olan takibin varlığı sebebiyle davanın konusuz kaldığından da bahsedilemez.
Ancak; … 8. İcra Müdürlüğü’nce 25.12.2012 tarihinde yapılan haczin, takip adresinden ve ödeme emrinin tebliğ edildiği adresten farklı bir adres olan ve davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı bulunduğu “…” adresinde yapılmış olması, haciz sırasında borçlu şirket temsilcilerinin bulunmaması ve haciz mahallinde borçlu şirkete ait belgeye de rastlanmamış olması hususları birlikte değerlendirildiğinde somut olayda mülkiyet karinesi davalı 3. kişi yararınadır, karine aksinin alacaklı tarafından ispatlanması gerekmektedir. İspat yükü altında olan alacaklı karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olup, ispat yükü altında olan alacaklı, karinenin aksini kanıtlamaya elverişli, dava konusu mahcuzların borçluya ait olduğunu ve borçlu ile 3. kişi arasında mal kaçırmak için muvazaalı işlemler yapıldığı kanaatini oluşturacak delilleri dosyaya sunamamış olması hususu dikkate alındığında sonucu itibariyle doğru bulunan hükmün İİK’nun 366. maddesi ve HUMK’nun 438/son maddesi uyarınca onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 0,90 TL’nin temyiz edenden alınmasına, 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.