Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/17813 E. 2014/19676 K. 31.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17813
KARAR NO : 2014/19676
KARAR TARİHİ : 31.10.2014

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı
K A R A R

Hukukumuzda yargılama giderlerine ve bu kapsamda harçlardan geçici muafiyete ilişkin adli yardım hükümleri 6100 sayılı Yasa’nın 334 ile 340 maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Anayasa’da düzenlenen hak arama özgürlüğünün kullanılabilmesi ve adil yargılama hakkının unsurlarından olan, taraflar arasında silahların eşitliği ilkesinin hayata geçirilebilmesi için, gerekli yargılama giderlerini hiç veya sıkıntıya düşmeksizin ödeyemeyecek durumda bulunan kişilere, her türlü malî ve hukukî korunma taleplerinde kolaylık sağlanması, sosyal hukuk devleti ilkesinin gereklerindendir. Bu gereğin yerine getirilebilmesi ise adli yardım ile mümkün olacaktır.
Adli yardımdan yararlanabilme koşulları, yoksulluk ve haklılıktır. Yoksulluk, tamamen zaruret içinde bulunmak şeklinde anlaşılmamalıdır. Kendisi ve ailesinin normal geçimini sağlayacak kadar mal ve haklara veya gelire sahip olan bir kişinin, açmak zorunda kaldığı bir dava veya kendisine karşı açılan bir dava sebebiyle yapmak zorunda kalacağı harcamaları, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zora düşürmeksizin karşılama gücünden yoksun olan kişilerin de adli yardımdan yararlanmaları icap eder. Haklılık koşulunun varlığı konusunda ise yaklaşık ispat ölçüsünde hâkimde bir kanaatin oluşması gerekir. Talepte bulunan kişinin baştan açıkça haksız görülmüyor olması da, adli yardımın koşulu olan haklılığın ispatı için yeterli sayılabilir.
Nitekim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bir kararında “başvurucuyu harç ödemekle yükümlü tutmanın kendisine aşırı bir yük getirmesi halinde, mahkemeye başvuru hakkının özünün zedelendiği kabul edilmiştir” (AİHM, 26.06.2007 tarih başvuru no: 25321/02, Ülger Türkiye, AİHS m. 6, 1982 tarihli TC.Anayasası m. 90).
6100 sayılı HMK’nun 11.04.2013 tarih, 6459 sayılı Kanun ile değişik 337/2 maddesi “ adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara karşı, tebliğinden itibaren bir hafta içinde kararı veren mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itiraz edilebilir. Kararına itiraz edilen mahkeme, itirazı incelemesi için dosyayı o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde ise aynı işlere bakmakla görevli en yakın mahkemeye gönderir. İtiraz incelemesi neticesinde verilen karar kesindir” hükmünü havidir.
Yukarıda açıklanan ilkeler karşısında adli yardım isteğinin kabul ya da reddine ilişkin mahkeme kararlarına karşı itiraz kanun yoluna başvurma imkanı bulunduğuna (ihtiyati tedbirin kabul veya reddine ilişkin kararlara karşı temyiz yoluna gidelemez. 21.02.2014 tarih, 2013/1 E., 2014/1 K. Sayılı YİBHGK kararı), bu nitelikteki kararların temyizi mümkün olmadığına göre davacının talebinin temyiz incelemesi yapılmaksızın itiraz incelmesini yapacak mahkemeye gönderilmesi sağlamak üzere dava dosyasının Mahal Mahkemesi’ne İADESİNE, 31.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.