Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/17644 E. 2013/13810 K. 30.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17644
KARAR NO : 2013/13810
KARAR TARİHİ : 30.09.2013

MAHKEMESİ :…….. Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için ……..i tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

Borçlu vekili …….. Mahkemesi’ne başvurusunda; takibe dayanak yapılan tapu iptal tescil davasına ilişkin kararın taşınmazın aynına ilişkin olup, kesinleşmeden takibe konulamayacağını ileri sürerek, takibin iptalini talep etmiş, Mahkemece, dayanak ilamın borçlu yönünden kesinleştiğinden bu ilamdan kaynaklanan vekalet ücreti alacağının ……..ya konulmasında yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi gereği uygulanmasına devam edilecek HUMK’nun 443/4, (HMK. 367/2) maddesinde; “Kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; alacaklı tarafından dosyaya ibraz edilen … 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17.05.2011 tarih 2009/151 Esas-2011/243 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacı … tarafından davalılar …….. Özyavuz, ……..Polat hakkında vekalet görevinin kötüye kullanılmasına dayalı tapu iptal ve tescil davası açıldığı, Mahkemece, davalılar …….. Özyavuz ve …….. Yıldırım hakkında tapu iptal ve tescil davasının reddine, 32.286,96 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine, davalı …….. Polat hakkında açılan bedel davasının kabulüne karar verildiği, anılan kararın davacı ve davalılardan …….. Polat tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1.Hukuk Dairesi’nin 22.03.2012 tarih 2012/1753-3179 Esas- Karar sayılı ilamı ile “… mahkemece davalı …….. tarafından vekâlet görevinin kötüye kullanıldığı ve davalılar …….. ve …….. yönünden de iyiniyetli üçüncü kişi konumunda oldukları benimsenmek suretiyle, tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, terditli olarak davalı …….. yönünden açılan tazminat isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının tüm ,davalı ……..’nin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,…. Davalı ……..’nin bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedene hasren (6100 sayılı Yasanın Geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA” şeklinde karar verilmesi üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda takibe konu … 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20.12.2012 tarih 2012/240-453 Esas-Karar sayılı ilamı ile Mahkemesince, davalılar …….. Özyavuz ve …….. Yıldırım hakkında tapu iptal ve tescil davasının reddine, 34.486,96 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine, davalı …….. Polat hakkında açılan bedel davasının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar takibe konu edilen ilam taşınmazın aynına ilişkin olup, yukarıda açıklandığı üzere kesinleşmeden takibe konulamaz ise de; Mahkemesince verilen 17.05.2011 tarihli ilk ilam ile davalı- alacaklı hakkında kurulan hükme yönelik davacı- borçlunun temyiz istemi Yargıtay 1.Hukuk Dairesince reddedildiğinden ilam onun yönünden kesinleşmiştir. Sonradan Mahkemesince, takibe konu edilen 20.12.2012 tarihli ilam ile alacaklı-davalı hakkında yeniden hüküm kurulması ilk ilamın kesinleştiği hususunu ortadan kaldırmaz. …….. Mahkemesinin bu gerekçe ile şikayeti reddetmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak, kesinleşen ilamda 32.286,96 TL vekalet ücretine hükmedildiğinden alacaklının …….. takibinde kendi hissesine düşen 16.143,48 TL ‘yi istemesi gerekirken, 20.12.2012 tarihli ilam ile hükmedilen 34.486,96 TL’den hissesine düşen 17.243,48 TL’yi talep etmesi doğru değildir. Mahkemece fazladan istenen 1.100 TL vekalet ücreti alacağı ve bu alacağın işlemiş faizi yönünden şikayetin kabulü ile takibin bu kısım yönünden iptaline karar verilmesi gerekirken, şikayetin tümden reddi doğru değildir.
SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, Mahkeme hükmünün yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 30.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.