Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/17082 E. 2013/13112 K. 23.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17082
KARAR NO : 2013/13112
KARAR TARİHİ : 23.09.2013

MAHKEMESİ :…….. Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Şikayet eden borçlu …….. Müdürlüğü vekili …….. Mahkemesi’ne başvurusunda; kamulaştırmasız elatma davasında verilen hüküm gereğince alacağın tahsili için hesaplarına haciz konulduğunu, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6.maddesi ve 6111 sayılı Yasanın Geçici 2.maddesi hükümleri gereğince de idarelerin mal, hak ve alacakları haczedilemeyeceğini belirterek tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Kamulaştırmasız elatma nedeni ile tazminat alacakları anılan yasanın kapsamı dışında olup, 30.06.2010 tarihinden sonra hüküm altına alınan tazminat alacakları yasanın kapsamında olduğundan, …….. takibine dayanak teşkil eden ilamın karar tarihinin bu yasanın yürürlük tarihinden sonra olduğu, bu nedenle 5999 ve 6111 sayılı yasa hükümlerinin kapsamında davacının alacaklarının haczedilemeyeceği, her ne kadar …….. Mahkemesi’nin 2010/83 Esas, 2012/169 Karar sayılı 01.11.2012 tarihli kararı ile 13.02.2011 günlü 6111 sayılı Yasanın geçici 2. maddesi iptal edilmiş ise de İptal Kararında iptal nedeniyle doğacak hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edecek nitelikte görüldüğünden, ……..nın 153. maddesinin 3. fıkrası ile 6216 sayılı Kanunun 66. maddesinin 3 numaralı fıkrası gereğince bu maddeye ilişkin iptal hükmünün kararın …….. gazetede yayınlanmasından başlayarak 6 ay sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırıldığından henüz iptal kararı yürürlüğe girmemiş olmakla, yürürlükte olan ve yukarıda bahsedilen kanun hükümleri gereğince bu nedenle şikayetin kabulüne, …….. dosyasında uygulanan haciz işleminin iptaline karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan sorun konusunda sağlıklı bir sonuca ulaşmak için öncelikle konuya ilişkin yasal düzenlemelerin irdelenmesi gerekir.
30.06.2010 tarihli …….. Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa’nın 1.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen Geçici 6. maddesinin 1. fıkrasında; kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle açtıkları davalar sonunda tazminat almaya hak kazanmış olanlar hakkında bu madde hükümlerinin uygulanacağı, son fıkrasında ise bu madde uyarınca ödenecek olan tazminatın tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği düzenlenmiş olup, 6111 sayılı Kanun’un Geçici 2. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6. maddesi hükmünün 04.11.1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanacağı düzenlenmiştir. Ancak; 6111 sayılı Kanun’un Geçici 2. maddesi 01.11.2012 tarihinde …….. Mahkemesi’nce iptal edilmiş, kararın …….. Gazete’de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir. …….. Mahkemesi’nin bu kararı 22.02.2013 günlü 28567 numaralı …….. Gazete’de yayımlanmıştır. Son olarak; 11.06.2013 tarihli …….. Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren bazı kanunlar ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6487 sayılı Kanun’un 21 maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6’ncı maddesi başlığıyla birlikte değiştirilmiştir. Anılan 6. maddenin yeni halinin 11 fıkrasında bu madde uyarınca ödenecek olan bedelin tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Her ne kadar; 6111 sayılı Kanun’un Geçici 2. maddesi 01.11.2012 tarihinde …….. Mahkemesi’nce iptal edilerek, kararın …….. Gazete’de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra, yani 22.08.2012 tarihinde yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de; ……..’nın 11. maddesinde, ……..’nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesi düzenlenmiş, 138. maddesi ise hakimlere herşeyden önce ……..’ya uygun olarak hüküm verme yetkisi tanımıştır. ……..’nın 11. ve 138. maddeleri, Hakime ……..’ya aykırılığı saptanmış, yasa hükmünü iptal kararı yürürlüğe girmemiş olsa bile uygulamama yetkisini hatta yükümlülüğünü vermektedir. Zira iptal edilen hükmün uygulanması, hak arama hürriyetinin içini boşaltma anlamına gelecek ve Hukuk Devleti ilkesi ihlal edilmiş olacaktır. Nitekim, uyuşmazlık Mahkemesi ve …’ın iptal kararının yürürlüğe girmemiş olması halinde dahi ……..’ya aykırılığı saptanmış yasa hükümlerinin uygulanamayacağına işaret eden kararları vardır. …….. Mahkemesi’nin iptal kararını duyurması, iptal edilen yasanın uygulanmasını durdurucu bir tedbir niteliğine bürünmektedir. Karar gerekçelerinin yazımı ve yayımlanmasının uzun süre alması karşısında hiç olmazsa iptal kararının duyurulması, ……..’ya aykırı yasa hükmünün uygulanmasını engelleyecektir. (…….. Dergisi, cilt:26) İptal hükmünün …….. Gazete’de yayımlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girecek olması Kanun Koyucuya ……..’ya uygun yeni yasa maddesi hazırlanması için verilmiş süre olup, bu süre iptal hükmünün uygulanmasını engellemeyeceğinden idarenin mal, hak ve alacakları haczedilebilir. Öte yandan 6111 sayılı Yasa’nın Geçici 2. maddesinin iptaline ilişkin …….. Mahkemesi’nin 01.11.2012 tarihli kararı sadece iptal tarihinden sonra konulan hacizler için değil, dayanak ilam tarihinin 25.02.2011 tarihinden sonra olması koşulu ile ……..’nın 153. maddesindeki geriye yürümeme ilkesinin kesinleşmiş yargı kararları için geçerli olması nedeniyle iptal tarihinden önce konulan hacizlerde de uygulanır.
Ayrıca 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile Değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesinin son fıkrasında bu fıkra hükmünün bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanacağı düzenlemesinin İdare tarafından kamulaştırılmaksızın el konulan taşınmazlara ilişkin tazminat davaları ile kamulaştırma bedeli tespitine ilişkin davalar için geçerli olduğunun kabulü gerekir. Dava niteliği taşımayan …….. İflas Kanunu hükümlerine göre yapılan şikayet başvuruları bu kapsamda kalmamaktadır. Bu nedenledir ki haczedilmezlik şikayetleri para alacaklarına ilişkin olup doğrudan taşınmaza ilişkin dava olarak nitelendirilemez, anılan son fıkra kapsamında düşünülemez.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve …….. Mahkemesi’nin iptal kararı değerlendirildiğinde; kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan tazminatlara ilişkin ilamların, …….. takibine konu edilmesi halinde, elatma tarihi 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında ise; takibe konu ilamın 5999 sayılı Yasa’nın 1.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen Geçici 6. maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihinden önce olması durumunda İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilebileceği, ilam tarihi 30.06.2010 tarihinden sonra ise İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceğinin kabulü gerekir.
04.11.1983’den sonraki el koymalarda ise; 6111 sayılı Yasa’nın Geçici 2. maddesi haciz yasağı getirmekle birlikte anılan yasa maddesi ……..’ya aykırı görülerek 01.11.2012 tarihinde …….. Mahkemesi’nce iptal edilmiş olmakla uygulanırlığı kalmamıştır. Bu durumda iptal hükmü iptal tarihi olan 01.11.2012 tarihinden önceki hacizler için geçerli olduğu gibi 01.11.2012 tarihinden sonra, ilam tarihi, yeniden haciz yasağının getirildiği 11.06.2013 tarihinden önce olmak koşulu ile bu ilamlara ilişkin konulan hacizler için de geçerlidir. 11.06.2013 tarihinden sonra verilen ilamlara ilişkin yapılan takiplerde ise haciz yasağı mevcut olup haczedilmezlik şikayetlerinin kabulü gerekir.
Somut olayda; ilam tarihi 16.01.2013 olup, borçlunun hak ve alacaklarına 20.03.2013 tarihinde haciz konulmuştur. Haciz tarihi itibariyle 6111 sayılı Yasa’nın Geçici 2. maddesi iptal edildiğinden ve o tarih itibariyle yürürlükte olan 5999 sayılı Kanun’un Geçici 6.maddesine göre alacağın doğumuna sebep olan idare eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi bulunmadığından , kamulaştırmasız el atmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, haciz tarihindeki uygulamaya göre, borçlu İdare’nin haczi kabil malvarlığı üzerine haciz konulması mümkün olup, mahkemece haczedilmezlik şikayetinin de reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi isabetli olmamıştır.
SONUÇ:Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, Mahkeme hükmünün yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre alacaklı vekilinin sair temyiz itirazının incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 23.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.