Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/15016 E. 2014/12458 K. 13.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15016
KARAR NO : 2014/12458
KARAR TARİHİ : 13.06.2014

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

Davacı üçüncü kişi vekili, 2012/350 Esas sayılı dava dosyasında, İstanbul 20. İcra Müdürlüğü’nün 2010/26655 sayılı Takip dosyasında yapılan 24.04.2012 günlü hacze konu menkullerin üçüncü kişiye ait olduğunu, haciz ve muhafaza işleminin Anayasa Mahkemesi’nin 2012/90 sayılı kararına göre İİK’nun 88/2. fıkrasının yürürlüğü durdurulan kısmı itibari ile hukuka aykırı olduğunu , birleşen 2012/435 Esas sayılı dava dosyasında ise yine aynı takip dosyasında yapılan 31.05.2012 günlü hacze konu menkullerin üçüncü kişiye ait olduğunu belirterek istihkak iddiasının kabulü ile hacizlerin kaldırılması ile tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre: 24.04.2012 günlü hacizde borçluya ait özel evrakların bulunduğu, haciz mahallinde davacı 3.kişinin hazır olmadığı, 31.05.2012 tarihli hacizde ise hazır olan çalışanın patronunun borçlu olduğunu beyan ettiği, haczedilen malların niteliği ile davacının yaşı gözönüne alındığında davacının kullanımında olmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, alacaklıdan mal kaçırmak ve haciz baskısından kurtulmak için muvazaalı işlemler yapılarak haciz adresinin ve malların davacıya ait gibi gösterilmeye yönelik işlemler yapıldığı kanaati oluştuğu gerekçesi ile davanın reddine ve alacaklı lehine tazminata karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
1-Davacının 24.04.2012 tarihinde haczedilen dava konusu eşyalar ile ilgili istihkak iddiasına ilişkin hükmün temyiz incelemesinde;
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 4949 sayılı Yasanın 101. maddesiyle değişik 363. maddesi hükmüne göre; Yasa’nın yürürlüğe girdiği 30.07.2003 tarihinden sonra İcra Mahkemeleri’nce verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin 2.000.000.000.- TL’sını geçmesi gerekir.
İİK’na 4949 sayılı Yasa’nın 102. maddesiyle eklenen Ek 1. madde uyarınca parasal sınır, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi uyarınca Maliye Bakanlığı’nca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerlendirme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların (on milyon TL) 10,00.-TL ‘sını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.
Buna göre hesaplama yapıldığında 2013 yılında İcra Mahkemeleri’nce istihkak davaları sonucunda verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyiz konusu 5.240,00.-TL’sının üzerinde bulunmalıdır.
İİK’nun 363. maddesinin 1. fıkrasının 7. bendinde temyiz edilebilecek kararlar arasında sayılan istihkak davalarında ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarında temyiz incelemesi yapılabilmesi için aynı fıkranın son cümlesinde yer alan özel düzenlemeye göre İcra Mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin belirlenen bu miktarı geçmesi şarttır.
Somut olayda temyiz konusu mahcuzların değeri 5.240,00.-TL’sının altındadır.
Bu durumda hüküm kesin nitelik taşıdığından temyiz dilekçesinin İİK’nun 363, 365/3, Ek 1. maddeleri uyarınca reddi gerekmiştir.
2-Davacının 31.05.2012 tarihinde haczedilen birleşen 2012-435 Esas sayılı dava dosyasına konu mahcuzlar ile ilgili istihkak iddiasına ilişkin hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması gerekmiştir.
Davacı üçüncü kişi vekilinin yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle 24.04.2012 tarihinde haczedilen eşyalara yönelik temyiz dilekçesinin İİK’nun 363, 365/3, Ek 1. maddeleri uyarınca REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle 31.05.2012 tarihinde haczedilen birleşen 2012-435 Esas sayılı dava dosyasına konu mahcuzlarla ilgili hükme yönelik tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine
13.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.