Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/14580 E. 2014/17503 K. 29.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14580
KARAR NO : 2014/17503
KARAR TARİHİ : 29.09.2014

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı

Davacı-karşı davalı … ile davalı-karşı davacı … aralarındaki katkı payı davasının kısmen kabulüne dair …. Aile Mahkemesi’nden verilen 19.07.2012 gün ve 474/1081 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı-karşı davalı … vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen 31434 ada 6 parselde kayıtlı 4 nolu bağımsız bölümün tasfiye edilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 20.000TL nin faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı-karşı davacı … vekili, vekil edeninin dava konusu evin bedelinin büyük bölümünü (40.171 TL), ileride emekli olduğunda alacağı emeklilik ikramiyesinden ödenmek üzere borçlanarak, kalan 19.000 TL’ lik bölümünün de OYAK mesken kredisi kullanılarak edinildiğini, davacı eşin bir katkısının bulunmadığını bildirerek ev yönünden davacının davasının reddine, karşı davasında ise, evlilik birliği devam ederken banka kredisi kullanılarak edindikleri ancak davacı kadın adına tescil edilen 06 EA 147 plakalı aracın tasfiye edilerek katılma alacağı olarak fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere 5.000 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiş 15.05.2012 tarihinde harcını yatırdığı ıslah dilekçesi ile talebini 11.000 TL’ye yükselterek davacı eşten tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı-karşı davalı …’nin açtığı davanın kısmen kabulü ile 8214 TL’nin dava tarihinden itibaren (22.04.2008) faizi ile davalı karşı davacı …’den tahsiline, davalı karşı davacı …’in açtığı dava yönünden ise davanın kabulü ile 11.000 TL’nin davacı davalı …’den tahsiline karar verilmesi üzerine, hüküm; her iki taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Taraflar 08.09.1995 tarihinde evlenmiş, 16.06.2006 tarihinde açılan ve boşanma ile sonuçlanan davanın 15.09.2009 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden, evlilik tarihinden 4721 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743
./.

2013/14580-17503 -2-

sayılı TKM’nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi ve bu tarihten boşanma davasının açıldığı 16.06.2006 tarihine kadar 4722 sayılı Kanun’un 10. maddesi gereğince, TMK’nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.
Dava ve karşı dava dilekçesinin içerikleri, tarafların yargılama aşamasındaki beyanları ve dava konusu 31434 ada 6 parsel 4 numaralı meskenin 17.09.2004 tarihinde,… plakalı aracın 20.10.2004 tarihinde edinilmiş olmasına göre, dava 4721 sayılı TMK’nun 202 ve devamı maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan ve TMK’nun 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK. m.229) ve denkleştirmeden (TMK. m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK. m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK. m.231) yarısı üzerinden (TMK. m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da gözetilerek taşınmazın tasfiye tarihindeki değeri dikkate alınarak (TMK. m.235/1) katılma alacağı belirlenmelidir. Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dava konusu bağımsız bölümün edinilmiş mal olup davacı eşin katılma alacağının usulüne uygun bir biçimde hesaplanarak belirlendiğine, belirlenen bu miktara hükmedilmiş bulunmasına göre aşağıda belirtilen husus dışında davalı karşı davacı … vekilinin sair tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün 4 nolu bağımsız bölümüne ilişkin kısmının ONANMASINA,
Katılma alacağı hesabında tasfiye tarihi; dava tarihi olmayıp, tasfiye veya katılma alacağına yönelik açılmış bulunan davanın karar tarihidir (TMK’nun m. 232, 235/1.). Bu sebeple Mahkemece eldeki davanın karar tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde, dava tarihinden itibaren dava faize hükmedilmiş olması hatalıdır.
Davacı karşı davalı … vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava konusu araç 20.10.2004 tarihinde edinilmiş olup, edinilmiş maldır. Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK. m.229) ve denkleştirmeden (TMK. m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK. m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK. m.231) yarısı üzerinden (TMK. m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması gerekir. Araç 37 ay vadeli 18.000 TL kredi kullanılarak edinilmiş olup kredi ödemeleri 22.11.2004 tarihinde başlamış, mal rejimini sona erdiği boşanma dava tarihinden sonra da devam etmiştir. Mal rejiminin sona erdiği tarihten sonraki ödemeler bakımından, davacı karşı davalı …’nin kişisel borcu olup, hesaplamada bu bölümlerin düşürülmesi gerekir. Mahkemece esas alınan bilirkişi raporunda mal rejimi sona erdikten sonra halen var olan araca ilişkin borç sürüm değerinden düşürülmemiştir. Şu halde, mahkemece, TMK’nun 235/1 maddesi uyarınca dava konusu aracın karar tarihine en yakın tarihteki değerinin (sürüm değeri) tespit edilerek, araca ilişkin boşanma dava tarihinden sonraki kalan kredi borç miktarının toplam kredi miktarına oranının belirlendikten sonra belirlenen bu oranın aracın sürüm değeri ile çarpımı sonucu bulunan miktarın aracın sürüm değerinden düşüldükten sonra kalan miktarın (TMK’nun 231.md) yarısına katılma alacağı olarak karar vermek gerekirken yazılı şekilde, hem borç miktarının hesaplamada nazara alınmaksızın, hem de boşanma dava tarihindeki araç değerinin esas alınarak karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Kabule göre; araç yönünden kabul edilen miktara davalı karşı davacı tarafından talep bulunmadığından faize hükmedilmemiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
../.

2013/14580-17503 -3-

Davacı karşı davalı … vekili ile davalı karşı davacı … vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 31434 ada 6 parselde kayıtlı 4 nolu bağımsız bölüm yönünden katılma alacağına hükmedilen faizin başlangıç tarihine ilişkin bölümü ile 06 EA 147 plakalı araca ilişkin bölümü yönünden yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 488,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 73,20 TL’nin temyiz eden davalıdan alınmasına, 654,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 29.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.