YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13871
KARAR NO : 2013/12749
KARAR TARİHİ : 19.09.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
… ile … aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 10.02.2011 gün ve 82/120 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, dava konusu 117 ada 29 parsel sayılı taşınmazda 271 m2’lik bölümün 06.05.1993 tarihinde vekil edeni tarafından adi yazılı sözleşme ile satın alındığını ve anılan tarihten itibaren vekil edeninin zilyetliğinde bulunduğunu açıklayarak, dava konusu taşınmazda nizalı bölümünün tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, dava konusu taşınmazın, …….. öncesinde tapuya kayıtlı bulunduğunu ve bu kapsamda adi yazılı sözleşme ile satılmasının mülkiyetin aktarılması sonucunu doğurmayacağını, davacı yanın dayandığı sözleşmenin hukuken geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; dava konusu 117 ada 29 parsel sayılı taşınmazın 271 m²’lik bölümünün, nizalı taşınmazın …….. tutanağının kesinleşmesinden önce tapusuz vaziyette iken 06.05.1993 tarihli adi yazılı sözleşme ile davacı tarafından davalıdan bedeli ödenmek suretiyle satın alındığı, zilyetliğinin davacıya devredildiği, davacı tarafından bu taşınmaz kısmına üç katlı ev yapıldığı, bu şekilde davacı yararına satış ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik yoluyla kazanma koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne; 117 ada 29 parsel sayılı taşınmazın 271/4163 müşterek mülkiyet hissesinin tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye elverişli değildir.Şöyle ki; dava konusu 117 ada 29 parsel sayılı taşınmaz 4163 m2 olarak 23.12.1998 tarihinde … …….. Mahkemesi’nin 1990/731 Esas ve 1997/31 Karar sayılı ilamına dayalı olarak hükmen davalı adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı, dava konusu taşınmazdaki nizalı bölümü ( 271 m2 ), …….. tespitinden ( 1956 yılı ) sonra, tespitin kesinleşmesinden (23.12.1998) önce 06.05.1993 tarihinde adi yazılı sözleşme ile satın almıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın …….. çalışmaları öncesinde tapuya kayıtlı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dosya kapsamı itibariyle, bu konuda tereddüt bulunmaktadır. Dosya kapsamı ve özellikle … …….. Mahkemesinin 1990/731 Esas-1997/31 Karar sayılı kararı (gerekçeli karar) ile 117 ada 29 parsel sayılı taşınmazın 08.08.1988 tarihli …….. beyannamesinden, dava konusu taşınmazın ilk ……..sunun 1956 yılında yapıldığı anlaşılmıştır. Ne var ki, dava konusu taşınmazın 1956 yılında tapuya dayalı olarak tespitinin yapılıp yapılmadığı belirlenmeden hüküm kurulmuştur.
Hal böyle olunca; Mahkemece, … …….. Mahkemesinin 1990/731 Esas-1997/31 Karar sayılı dosyasının getirtilerek, dava konusu taşınmazın 2613 sayılı Kanun hükümleri gereğince 1956 yılında düzenlenen …….. beyannamesinde, tespitin tapuya dayalı olarak yapılıp yapılmadığının belirlenmesi; bu şekilde, tapuya dayalı olarak tespit yapılmış ise (ayrıca revizyon gören tapunun nizalı taşınmazı kapsadığının belirlenmesi halinde) taşınmazın tapulu olduğunun kabulü ile, 4721 sayılı TMK’nun 706 (743 sayılı TKM 634), 6098 sayılı TBK 237 (818 sayılı BK 213) ve Tapu Kanunu’nun 26.maddeleri uyarınca tapulu taşınmazların satış ve devrinin resmi şekilde yapılmadıkça hüküm teşkil etmeyeceği gözönüne alınarak davanın reddine, taşınmaz ilk kez …….. çalışmalarının yapıldığı 1956 yılından önce tapusuz ise şimdiki gibi davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
Davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 201,25 TL peşin harcın istek halinde davalıya iadesine 19.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.