Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/13490 E. 2013/17512 K. 25.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13490
KARAR NO : 2013/17512
KARAR TARİHİ : 25.11.2013

…….

… ve müşterekleri ile … aralarındaki dava hakkında ………verilen 08.03.2012 tarih ve 195/195 sayılı hükmün Daire’nin 12.04.2013 gün ve 11126/5599 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Davalı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar, kadastro çalışmalarında davalı adına tespit ve tescil edilen taşınmazların tarafların ortak miras bırakanlarından irsen kaldığını, taksim yapılmadığını açıklayarak davalı üzerinde bulunan nizalı yere ilişkin kaydın iptali ile murisin mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesini, ayrıca, taşınmaz üzerindeki binanın davalıya ait olduğunun tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı taraf, taşınmazın kendisine murisinden kaldığını, bu yerdeki binayı kendisinin yaptığını, kadastro tespitinin doğru olduğunu ve davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, 13.12.2001 havale tarihli bilirkişi raporunda B harfiyle gösterilen 719,51 m²’lik yer için açılan davanın feragat nedeniyle reddine, aynı krokide A harfiyle gösterilen 1.274,59 m²’lik kısım için davanın kısmen kabul ve kısmen reddine,
Dava konusu 173 ada 3 sayılı parselin tapu kaydının iptaline,
Krokide B ile gösterilen kısmın son parsel numarası verilerek davalı adına tesciline,
Aynı krokide A harfiyle gösterilen bölümün dosyada mevcut veraset belgesindeki payları oranında …, …, …, …, … ve … adına tesciline, arta kalan 980 payın ise … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairece 12.04.2013 gün ve 2012/11126 Esas ve 2013/5599 Karar sayılı kararla, özetle; dava konusu taşınmazın davacıların miras bırakanı ……..kaldığı, taksim, bağış ve benzeri bir tasarruf söz konusu olmadığı, taşınmazın elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi bulunduğu, davada feragat beyanının olmadığı, bu nedenle davanın kabulü ile ……..mirasçılarının tümü adına miras payları oranında tesciline, üzerinde bulunan kargir evin davalıya ait olduğunun şerh edilmesine karar verilmesi gerektiği hususlarından bozma sevk edilmiştir. Davalı vekili ise süresinde sunduğu dilekçesinde; dava konusu taşınmazda B harfi ile belirtilen bölüm yönünden davadan feragat edildiğini, bu bölümün temyiz edilmediğinden kesinleşmiş olduğunu, davanın sadece A harfi ile gösterilen bölümüne hasredildiğini ve
…….

davacılar tarafından sadece bu bölüm yönünden davanın devamının istenildiğini, mahkemenin bu bölüme yönelik kabul kararının doğru olmadığından temyiz edilmiş olduğunu ve taşınmazın bu kısmının kendisine ait olduğunun ispatlanmış bulunduğundan, Dairece bozma gerekçelerinin yanlış olup, belirtilen nedenlerle bozulması gerektiği açıklanmak suretiyle karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
Dava konusu 173 ada 3 nolu parsel, senetsizden, kargir iki katlı ev ve bahçesi niteliği ile 1.994,10 m² olarak 14.01.2008 tarihinde…….oğlu … adına tespit görmüş, itirazsız olarak 16.05.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Çap kaydı halen aynı kişi üzerindedir.
………12.01.2011 tarih 2011/21-15 Esas-Karar sayılı mirasçılık belgesine göre davacıların ortak murisi ……5.06.2007 tarihinde öldüğü, mirasçısı olarak davacılar ve 8 kişi daha kaldığı görülmüştür. Yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ile tespit bilirkişisi ve taraf tanıkları ayrı ayrı dava konusu taşınmazın davacıların miras bırakanı ……….miras yolu ile kaldığını, paylaşım yapılmadığını, kaldı ki murisin sağlığında herhangi bir mirasçısına özgüleme de yapmadığını açıklamışlardır. Kök muris…… tarafların ortak miras bırakanı olup dosya arasındaki mirasçılık belgesine göre 15.5.1935 tarihinde ölmüş, çok sayıda mirasçısı vardır. Davacılar ve davalı da mirasçılarındandır. Davacılar, kök mur…….mirasçıları, davalı ise kök murisin oğlu …..’in çocuğudur. Diğer bir deyişle taraflar kök muris ………..’in mirasçılarıdır. Dava konusu taşınmazın kök muris ……….’ten kaldığı da belirlenmiştir. Davacılar, dava dilekçesinde, 173 ada 3 nolu parselin murisleri olan anneleri …….’den kaldığını, ölümü ile taşınmazın kendilerine kaldığını, davalının …………’nin damadı olduğundan sağlığında dava konusu taşınmazın içerisine ev yapması için izin verdiğini onun da buna istinaden mevcut bulunan evi inşa ettiğini açıklayarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile Şahide Yemsel mirasçıları adlarına miras payları oranında tesciline, taşınmaz üzerindeki evin ise davalı tarafından yapıldığının beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmesini istemişler, 03.12.2011 tarihinde yapılan keşifte alınan imzalı beyanları ve daha sonra sundukları 29.12.2011 tarihli dilekçe ile, her ne kadar dava dilekçesinde taşınmazın tamamı dava edilmiş ise de davayı, teknik bilirkişinin 9.12.2011 tarihli krokisinde A harfi ile belirtilen 1274.59 m2 lik bölümüne hasrettiklerini, taşınmazın diğer bölümüne (B harfi ile gösterilen 719.51 m2) yönelik davadan feragat ettiklerini açıklamışlardır. HUMK’nun 95. maddesi (HMK.311 md.) uyarınca feragat ve kabul kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl eder. Davacılar taşınmazın B harfi ile gösterilen bölümü yönünden davadan feragat ettiklerine göre, feragatin meydana geldiği tarihten itibaren kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğuracağı konusunda duraksamamak gerekir. Diğer bir deyişle, mirasçılar arasında pay devirleri mümkün olup, davacılar B yeri bakımından davalı lehine miras paylarından feragat etmişlerdir. Davalı ise dava konusu taşınmazın babası …………’den kaldığını tek mirasçısı olduğundan kendisine intikal ettiğini, kaldı ki davacıların murisi ………kardeş olduklarını sağlıklarında aralarında yaptıkları taksimle bu yerin babasına kaldığını savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazın 13.12.2011 tarihli teknik bilirkişi raporunda B harfi ile gösterilen 719.51 m2’lik kısmı yönünden feragat sebebiyle davanın reddine, A harfi ile gösterilen 1274.59 m2’lik bölümü bakımından ise davanın kabulüne ve davacıların miras payları oranında tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmiş, hükmün kabule ilişkin bölümü davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, miras sebebiyle iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar ve davalının 15.05.1935 tarihinde ölen ……… mirasçıları oldukları ve dava konusu taşınmazın adı geçen kişiden kaldığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Toplanan delillere ve dosya içeriğine göre taksim olgusu kanıtlanmamıştır. Davalının ortak miras bırakandan kalan taşınmaz üzerinde zilyetliğini sürdürmesi tüm mirasçılar adına geçmiş sayılır. Elbirliği ile
………
mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda mirasçıların birbiri aleyhine tek başına miras payının iptaline ilişkin dava açmaları mümkün olup oybirliği aranmaz. (HGK.nun 23.10.1996 T. 1996/522 Esas 1996/713 Karar) Ancak mirasçılardan birinin taşınmazın diğer mirasçılar adına da tapuya tescilini istemesi………640 ve 702 maddelerine göre mümkün değildir. Davacılar ancak kendi payı yönünden iptal ve tescil isteyebilecektir. Tüm bu açıklamalara göre mahkemece davacıların miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu yöne ilişen davalının temyiz itirazları yerinde değildir. O halde; mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle dava konusu 173 ada 3 sayılı parselin teknik bilirkişi raporunda B harfi ile gösterilen bölümü yönünden feragat sebebiyle reddine, A harfi ile belirtilen kısmı yönünden ise davacıların davalarının kabulüne ve miras payların oranında tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tesciline karar verilmiş olması doğru olduğundan onanması gerekirken Dairece hatalı nitelendirme sonucu yazılı gerekçelerle, temyiz isteminin kapsamı da aşılarak hükmün tümü yönünden yazılı gerekçelerle bozulması doğru görülmemiştir. Kaldı ki B harfi ile gösterilen bölümü bakımından davacıların imzalı beyanları ile davadan feragat edilmesi üzerine mahkemece feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün bu bölümünün, davalı vekili tarafından temyiz edilmemiş olmasına rağmen bozma kapsamına dahil edilmiş olması maddi yanılgıya dayalıdır.
Davalı … vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 12.04.2013 tarih, 2012/11126 Esas ve 2013/5599 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, usul ve yasaya uygun bulunan yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 50,45 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 723,48 TL’nin karar düzeltme isteyen davalıdan alınmasına, 25.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

……