Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/12714 E. 2013/12867 K. 23.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12714
KARAR NO : 2013/12867
KARAR TARİHİ : 23.09.2013

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R
İİK’nun 33/ 1. maddesinde; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Somut olayda alacaklı tarafından borçlu aleyhine Aile Mahkemesi ilamıyla hüküm altına alınan nafaka alacaklarının tahsil amacıyla ilamlı takip başlatılmış, örnek 4-5 numaralı icra emri, borçlu vekiline 17.10.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Adı geçen vekil 01.11.2012 tarihli dilekçesiyle; İcra Mahkemesi’ne başvurarak, ilam kesinleşmediği halde takibe konulduğunu, çocuğun boşanma davası açıldığı tarihten itibaren müvekkili yanında kaldığını ve tüm ihtiyaçlarının müvekkili tarafından karşılandığını, bu nedenle çocuğa ilişkin nafaka talebi yönünden icra emrinin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, borçlunun çocuk için istenen nafakaya itirazı incelenerek, boşanma dava tarihi ile şikayet tarihi arasındaki dönem için, icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
Yukarıda yazılı Yasa maddesi gereğince, çocuğa ilişkin nafaka borcunun bulunmadığı iddiası, borcun itfa edildiği itirazı niteliğinde olup, yedi gün içinde dilekçe ile İcra Mahkemesine bildirilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, Mahkemece borca yönelik itirazın süresinde yapılmadığı dikkate alınarak süreden reddi ile süreye tabi bulunmayan ilamın kesinleşmeden takibe konulduğuna yönelik şikayetin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, Mahkeme Kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. Maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4 . (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay
Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 23.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.