Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/1269 E. 2014/606 K. 20.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1269
KARAR NO : 2014/606
KARAR TARİHİ : 20.01.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
… ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair … Mahkemesi’nden verilen 17.10.2012 gün ve 97/96 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, satın alma ve 30 yılı aşkın eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak 273 ada 59 ve 65 parselin tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında 59 parselin ifraz görmesi nedeniyle aynı ada 175 parsel olduğunu açıklayarak davanın bu parsele yönelik olduğunu bildirmiştir.
Davalı Hazine vekili, taşınmazların hükmen Hazine adına tescil edildiğini, kazanma süresi ve koşullarının gerçekleşmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, dava konusu 273 ada 175 parsel kapsamında kalan ve teknik bilirkişi raporunda A harfiyle gösterilen 5666,42 m2 yerin tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya tesciline, diğer parsele ilişkin davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün redde ilişkin bölümü davacı vekili, kabule ilişkin bölümü davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hali arazi ve fundalık niteliğinde dava konusu 273 ada 59 parsel maliki ve zilyedi belirlenmediğinden, 65 parsel ise; fundalık niteliğinde olup 1.derecede doğal sit alanında kaldığı gerekçesiyle Hazine adına tespit edilmiş, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün itirazı üzerine, Gökçeada Kadastro Mahkemesinin 20.08.1998 tarih 1998/66-68 Esas 872 ve 873 Karar sayılı ilamlarıyla vakıf malı niteliğinde olmadığı anlaşıldığından itirazların reddine, taşınmazların tespit gibi Hazine adına tesciline karar verilmiş, hükümler Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından onanarak 05.12.2000 tarihinde kesinleşmiş ve tapu kayıtları oluşmuştur.
Toplanan deliller ve dosya kapsamından; davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 4721 sayılı TMK’nun 713. maddesine dayanılarak açılmış tapu kaydının iptali ile tescil isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller toplanarak karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dava konusu 273 ada 65 parsel kapsamında kalan bölümler ve

.//..
2013/1269-2014/606 -2-

273 ada 175 parsel kapsamında kalan ve A harfiyle gösterilen bölümlerin teknik bilirkişi raporları ve fotoğraflardan tarımsal özelliği bulunmayan, dik yamaç pırnallık şeklinde olduğu açıklandığına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden hükmün redde ilişkin bölümlerinin açıklanan nedenlerle ONANMASINA,
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava konusu 273 ada 59 parsel,hali arazi niteliğinde tespit edilmiş, hükmen ifraz edilerek aynı ada 175 parsel oluşmuştur. Bu tür davaların başarıya ulaşabilmesi için tespit tarihinden geriye doğru davacılar lehine tüm kazanma koşullarının kanıtlanması gerekir. Bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Hava fotoğraflarının kadastrodan önceki yıllara ait olmak üzere en az iki ayrı tarihe ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için 27.02.1996 tespit tarihinden geriye doğru en az 20 yıl öncesine ait (1966-1976 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı’ndan, aynı yıllar arasında düzenlenmiş fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise Kadastro İl Müdürlüğü’nden getirtilerek dosya arasına konulması, yeniden yapılacak keşifte jeodezi ve fotogrametri uzmanı üç bilirkişi (üç harita mühendisi) tarafından zemine uygulanması, hava fotoğraflarının çekildikleri tarihlere göre dava konusu taşınmazın kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı veya hangi nitelikte bulunduğu, yine Kadastro İl Müdürlüğü’nden getirtilen paftalara göre iptal ve tescili istenen taşınmazın tarım arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, düzenlendikleri tarihlere göre hangi nitelikte bulundukları, hava fotoğraflarıyla paftalara göre yaklaşık imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlandığı veya imar ihya edilip edilmediği konularında uzman bilirkişilerden gerekçeli Yargıtay ve tarafların denetimine açık rapor istenilmesi, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten tespit tarihine kadar kazanmayı sağlayan 20 yıllık sürenin dolup dolmadığının değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece yukarıda açıklanan araştırma ve incelemeler yapılmadan 273 ada 59 (175) parsel yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK. m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 4,05 TL’nin temyiz eden davacıdan alınmasına 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.