Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/12508 E. 2013/12214 K. 16.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12508
KARAR NO : 2013/12214
KARAR TARİHİ : 16.09.2013

MAHKEMESİ :…….. Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve ……..sı yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için……..i tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HMK’nun 438. ve İİK’nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;
2-Şikayet eden borçlu ……………. Mahkemesi’ne başvurusunda; kamulaştırmasız elatma davasında verilen hüküm gereğince alacağın tahsili için kamu hizmetlerine tahsis edilmiş hesaplarına haciz konulduğunu, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun geçici 6.maddesi ve 6111 sayılı Yasa’nın Geçici 2.maddesi hükümleri gereğince de idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceğini belirterek haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, …….. Mahkemesi’nin 01.11.2012 tarih ve 2010/83 Esas 2012/169 Karar sayılı kararı ile 6111 sayılı Kanun’un geçici 2.maddesinin iptal edildiği, bu maddeye ilişkin iptal hükmünün …….. Gazete’de yayımlanmasından başlayarak 6 ay sonra yürürlüğe girmesine karar verildiğinden iptal edilen madde de bu süre içinde yürürlükte olduğundan, ……..’nın 153.maddesine göre …….. Mahkemesi kararları yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar ve bu nedenle şikayetin kabulüne, icra dosyasında uygulanan haciz işleminin iptaline karar verilmiştir.
30.06.2010 tarihli …….. Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa’nın 1. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen Geçici 6. maddesinin 1. fıkrasında; kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle açtıkları davalar sonunda tazminat almaya hak kazanmış olanlar hakkında bu madde hükümlerinin uygulanacağı, son fıkrasında ise bu madde uyarınca ödenecek olan tazminatın tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği düzenlenmiş olup, 13.02.2011 tarih ve 6111 sayılı Kanun’un Geçici 2. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6. maddesi hükmünün 04.11.1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanacağı düzenlenmiştir.
Ne var ki; 6111 sayılı Kanun’un Geçici 2. maddesi 01.11.2012 tarihinde …….. Mahkemesi’nce iptal edilmiş, iptal hükmü …….. internet sitesinde yayımlanarak kamuoyunun bilgisine sunulmuştur.
……..’nın 11. maddesinde, ……..’nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesi düzenlenmiş, 138. maddesi ise hakimlere herşeyden önce ……..’ya uygun olarak hüküm verme yetkisi tanımıştır. ……..’nın 11. ve 138. maddeleri, hakime ……..’ya aykırılığı saptanmış, yasa hükmünü iptal kararı yürürlüğe girmemiş olsa bile uygulamama yetkisini hatta yükümlülüğünü vermektedir. Zira iptal edilen hükmün uygulanması, hak arama hürriyetinin içini boşaltma anlamına gelecek ve Hukuk Devleti ilkesi ihlal edilmiş olacaktır.
Nitekim, …….. Mahkemesi ve …’ın iptal kararının yürürlüğe girmemiş olması halinde dahi ……..’ya aykırılığı saptanmış yasa hükümlerinin uygulanamayacağına işaret eden kararları vardır.
…….. Mahkemesi’nin iptal kararını duyurması, iptal edilen Yasa’nın uygulanmasını durdurucu bir tedbir niteliğine bürünmektedir. Karar gerekçelerinin yazımı ve yayımlanmasının uzun süre alması karşısında hiç olmazsa iptal kararının duyurulması, ……..’ya aykırı yasa hükmünün uygulanmasını engelleyecektir. (………… Dergisi, cilt:26)
İptal hükmünün …….. Gazete’de yayımlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girecek olması Kanun Koyucuya ……..’ya uygun yeni yasa maddesi hazırlanması için verilmiş süre olup, bu süre iptal hükmünün uygulanmasını engellemeyeceğinden idarenin mal, hak ve alacakları haczedilebilir.
Somut olayda; borçlu aleyhinde ……..’nin iptal karar tarihinden (01.11.2012) sonra haciz işlemleri uygulanmıştır. Haciz tarihi itibariyle 6111 sayılı Yasa’nın Geçici 2. maddesi iptal edildiğinden ve halen yürürlükte bulunan 5999 sayılı Kanun’un Geçici 6. maddesine göre, alacağın doğumuna sebep olan idare eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi de bulunmadığından, kamulaştırmasız elatmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda borçlunun gayrimenkul, menkul, hak ve alacaklarına haciz uygulanması hukuka uygundur. Mahkemece şikayetin reddi yerine, yazılı gerekçelerle kabulüne ve haciz işleminin kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme hükmünün yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 16.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.