Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/12195 E. 2013/18928 K. 12.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12195
KARAR NO : 2013/18928
KARAR TARİHİ : 12.12.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

1) İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HMK’nun 438. ve İİK’nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;
2) Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Takibe dayanak ilamda, ücret, ikramiye ve sosyal yardım alacağının toplu iş sözleşmesinde belirlenen ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. Bu alacaklar yönünden, toplu iş sözleşmesinin belirlenen ödeme tarihi başlangıç alınarak birer yıllık devreler belirlenmeli ve bu devrelerde işletme kredisi faizini fiilen uygulamış bankaların uyguladıkları oranlar esas alınarak hesap yapılmalıdır.
Mahkemece; 11.04.2008 havale tarihli yazısında işletme kredisi adı altında kredi vermediğini belirterek TL. cinsinden ticari kredilere uyguladığı azami faiz oranlarını bildiren HSBC Bank faiz oranları ile yine, cevabi yazılarında münhasıran işletme kredisi adı altında bir kredi kullandırmadığını bildiren T.İş Bankası’nın 14.04.2008 tarihli yazısında belirtilen ve fiilen uygulanan değil, Türkiye Cumhuriyeti … Bankası’na bildirilen azami faiz oranları olduğu anlaşılan faiz oranlarını esas alarak hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru değildir.
Bu durumda, dosyada mevcut banka yazı cevaplarına göre, işletme kredisi veren bankaların fiilen uyguladıkları faiz oranları esas alınarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz bulunduğundan Mahkeme kararının bu nedenle bozulmasına, sair temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
12.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.