Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/11386 E. 2014/2224 K. 13.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11386
KARAR NO : 2014/2224
KARAR TARİHİ : 13.02.2014

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

Davacı alacaklı vekili, … 1. İcra Müdürlüğü’nün 2012/7591 ve 2012/6731 sayılı Takip dosyalarında yapılan hacze konu menkullerin takip borçlusuna ait olduğunu, üçüncü kişinin hapis hakkına dayanabilmesi için aranan yasal koşulların gerçekleşmediğini belirterek davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı üçüncü kişi vekili, dava konusu makinelerin üçüncü kişinin yedinde haczedildiğini, bu sırada hazır bulunan fabrika müdürünün hapis hakkına dayalı olarak istihkak iddiasında bulunduğunu, borçlu ile imzalanan sözleşme uyarınca mahcuzların üçüncü kişi adına üretilerek teslim edilmesinin kararlaştırıldığını, ancak deneme süresi içinde istenen kapasitede çalışmadığının belirlenerek ayıp ihtarında bulunulduğunu, ek yatırımlara rağmen olumlu sonuç alınamayınca Sulh Hukuk Mahkemesi’nde tespit işlemi yaptırıldığını ve makinelerin iadesi ile karşılığında peşin ödenen avansın iadesi konusunda borçlu şirket ile anlaşma sağlandığını, avans ödenmeden haciz yapıldığı için hapis hakkına dayanıldığını, icra takibi ile haciz işleminin muvazaalı olarak yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre: Davanın hapis hakkına dayalı istihkak iddiası niteliğinde bulunduğu, ancak hapis hakkına dayanılabilmesi için alacağın muaccel olması şartının bulunduğu, üçüncü kişi şirketin muaccel hale gelmiş bir alacağı söz konusu olmadan eldeki davayı açtığı, mahcuzların ayıplı olduğu yönünde Sulh Hukuk Mahkemesi’nde
yaptırılan tespitin yeterli olmadığı, diğer yandan davalı üçüncü kişinin iade faturalarını düzenleyerek malları borçluya teslim etme iradesini ortaya koydukta sonra istihkak iddiasında bulunmasının iyi niyet ve dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacağı gerekçesi ile davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı üçüncü kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 48,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 292,950 TL’nin temyiz edenden alınmasına,
13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.