Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2013/11305 E. 2014/8989 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11305
KARAR NO : 2014/8989
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Davacı üçüncü kişi vekili, … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2012/1930 sayılı Takip dosyasında yapılan günlü hacze konu dikiş makinelerinin davacı üçüncü kişiye aitken borçluya kiraya verilmiş eşyalar olduğunu, davacı ve borçlu Şirketlerin kuruluşlarının eskiye dayandığını, ortaklık yapılarının da farklı olduğunu belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, sunulan faturanın istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olmadığını, kaldı ki mahcuzların borçludan satın alındığını, iki Şirketin ortaklık yapısı ve aynı alanda ve adreste faaliyet göstermeleri nedeni ile organik bağ içinde bulunduklarını, istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak ileri sürüldüğünü belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre: davacı üçüncü kişi ve borçlu Şirketler arasında aynı adreste ve aynı alanda faaliyet göstermeleri, aralarında düzenlenen kira sözleşmesinin borcun doğum tarihinden sonra alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak düzenlendiği, takibin durması nedeni ile tazminata ilişkin koşulların oluştuğu gerekçesi ile davanın reddine ve alacaklı yararına tazminata karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı üçüncü kişi vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2.Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
Mahkeme üçüncü kişinin açtığı bu davayı reddederken gecikme tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesini de kararlaştırmıştır. Oysaki İİK’nun 97/13. maddesinde: “(Değişik fıkra: 09.11.1988 – 3494/11 md.) İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın (Değişik ibare: 02/07/2012–6352 S.K./19.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur.” düzenlemesi yer almaktadır.
Alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için anılan yasal düzenleme kapsamındaki tüm koşulların bir arada bulunması, buna göre üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddinin yanı sıra teminat karşılığında takibin ya da satışın ertelenmesi kararının da bulunması gerekir.
Somut olayda, satışın ertelenmesi kararı verilirken teminat alınması kararlaştırılmadığından İİK’nun 97/13. maddesi uyarınca tazminata hükmedilebilmesi için aranan bütün yasal koşullar gerçekleşmemiştir.
Tazminata ilişkin koşulların gerçekleşmediği dikkate alınmadan yazılı biçimde karar verilmesi isabetli değildir.
Kabule göre de; tahsili geciken miktarın mahcuzların değerinden daha az olan alacak miktarı olduğunun dikkate alınmaması da hatalı olmuştur.
Ne var ki yapılan bu yanlışlıkların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun ek Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Davacı üçüncü kişi vekilinin yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın hüküm fıkrasının 2. bendindeki “İİK’nun 97/13 gereğince dava konusu menkullerin takdiren %20’si tutarında tazminatın davacıdan tahsiline, davalıya verilmesine” ibaresinin çıkartılarak yerine “yasal koşulları gerçekleşmediğinden tazminata hükmedilmesine yer olmadığına” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.