Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/9934 E. 2013/3534 K. 14.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/9934
KARAR NO : 2013/3534
KARAR TARİHİ : 14.03.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil

… ile … ve Kütahya … aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair … 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nden verilen 05.06.2012 gün ve 1078/683 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı … vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili , dava dilekçesinde mevki ve sınırlarını bildirdiği bir parça taşınmazın 30 yıldan beri vekil edeninin zilyetliğinde bulunduğunu açıklayarak müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, taşınmazın kadastro çalışmalarında sokak vasfı ile tescil harici bırakıldığını ve bu yerin … ile ilgisi bulunmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Öteki davalı Kütahya … vekili ise davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı lehine zilyetlikle kazanma koşulları gerçekleştiğinden bahisle davanın kabulüne 28.04.2009 tarihli Teknik Bilirkişi raporunda gösterilen 128,31 m2 lik yerin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve dosya kapsamından; dava konusu taşınmaz, 1963 yılında yapılan kadastro çalışmalarında, yol vasfı ile tespit harici bırakılmıştır. 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 21. maddesi hükmüne göre Köy ve Belediye sınırları içinde bulunan kapanmış yol ve yol fazlalıklarının ilgili köy veya belediye adına tescil edileceği açıklanmıştır. Terk edilmek suretiyle tescile tabi taşınmaz niteliğini kazanan böyle bir yerin koşullar mevcut olduğu takdirde 20 yıllık zilyetlik süresinin geçmesiyle edinilmesi mümkündür. Keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişi ve davacı tanıkları taşınmazın yol boşluğu vasfında iken 1971 yılında köy tarafından davacının dedesine satıldığını, davacının dedesi tarafından yapılan sundurma ve bahçenin o tarihten beri davacının miras bırakanları ve sonrasında davacı tarafından kullanıldığını açıklamışlardır. Yerel bilirkişi ve tanıkların bu beyanları, dosyada bulunan teknik bilirkişi raporu ile kadastro paftasına göre, aktif yol kavşağında yer alan taşınmaz, köy tarafından satışın yapıldığı 1971 yılına kadar eylemli yoldan edinilmiş olup, kamu tarafından terk edilmek suretiyle tescile tabi bir taşınmaz niteliğini kazanmamıştır.
Eylemli yoldan edinilen bir taşınmazın üzerinde sürdürülen zilyetlik hukuki bir sonucu olmadığı gibi taşınmazın araç park etmek veya bazı araç ve gereç koymak suretiyle kullanımı da ekonomik amacına uygun zilyetlik olmadığından davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalı … vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna,14.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.