Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/947 E. 2012/7801 K. 21.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/947
KARAR NO : 2012/7801
KARAR TARİHİ : 21.09.2012

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil

… ile Hazine ve Ulumuhsine Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Konya 3. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 18.08.2011 gün ve 1309/1535 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendui gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı, miras yoluyla intikal ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenlerine dayanarak tapuda miras bırakanı Hatice Tosun adına kayıtlı dava dışı 136 ada 2 parsel sayılı taşınmaza bitişik olan ve kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilen taşınmazın, miras bırakanı adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Dahili davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisine, yöntemine uygun biçimde dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamış ve davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne; teknik bilirkişinin 29.11.2011 tarihli raporuna ekli krokide B harfiyle gösterilen 66,29 m2’lik alanın davacıların murisi Hatice Tosun adına 136 ada son parsel numarası verilmek suretiyle tesciline ve 136 ada 2 nolu parselden tefrik (tevhid) edilmesine, davacı tarafından yatırılan peşin harcın mahsubu ile alınması gereken 2,80 TL bakiye karar ilam harcının davalı Köy Tüzel Kişiliğinden tahsiline, davacı tarafından yapılan toplam 502,00 TL yargılama gideri ve 550,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere ve kural olarak; kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan bir yer için tespit öncesi zilyetlik hukuksal nedenine dayanılması halinde tespit dışı bırakılma tarihinden, davanın açıldığı tarihe kadar makul sürenin kaçırılmaması gerekir.Tespit sonrası imar-ihya ve zilyetlik nedenlerine dayalı tescil isteklerinde ise, tespit dışı bırakıldığı tarihten davanın açıldığı tarihe kadar, öncelikle imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren yirmi yıllık sürenin aralıksız-çekişmesiz davacı yararına gerçekleşmesi zorunludur.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davacının miras bırakanı adına kayıtlı nizasız 136 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti 19.06.2000 tarihinde yapılmıştır.
Eldeki dava ise, harcı alınarak 09.07.2009 tarihinde açılmıştır. Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün, 2002/8-141 Esas, 2002/132 Karar sayılı hükmünde de belirtildiği gibi, tespit dışı bırakma tarihi, bitişik ya da komşu parsellere ilişkin kadastro tutanağının düzenlendiği tarihtir. Somut olaya gelince, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 7/4. maddesine göre kadastro tutanağı düzenlenmeyen ve paftasında yol olarak gösterilen bu yerle ilgili olarak kadastroya tabi olması yolunda herhangi bir iddia vaki olmamış ve dava tarihine kadar geçen süre içerisinde hak arama yoluna başvurulmamıştır. Bu nedenle; davanın, makul sürede açılmadığı ve dava konusu taşınmazın paftasında yol boşluğu olarak gösterildiği tarihten dava tarihine kadar 20 yıl geçmediği dikkate alınarak, reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Kabule göre de; dava TMK.nun 713/1. maddesi gereğince açılan tescil davası olup, Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisi durumunda bulunan dahili davalı Köy Tüzel Kişiliği aynı maddenin 3.fıkrası uyarınca kanuni hasım konumunda olduklarından, her türlü yargılama giderleriyle sorumlu tutulamazlar. Bu tür davalarda eksik harcın davacı taraftan alınmasına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına karar verilir. Davanın davacı yararına olumlu veya olumsuz sonuçlanması sonuca etkili olmamaktadır. Bu nedenle yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı Hazine ile dahili davalı Köy Tüzel Kişiliğine yükletilmesi ve Köy Tüzel Kişiliğinin harç ile sorumlu tutulması usul ve kanuna aykırıdır. Sapma göstermeyen Yüksek Yargıtay ve Daire uygulaması da bu yöndedir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 440/III-2 bendi gereğince ilama karşı karar düzeltme yolunun kapalı bulunduğuna 21.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.