Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/924 E. 2012/7365 K. 13.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/924
KARAR NO : 2012/7365
KARAR TARİHİ : 13.09.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

… ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Şarkışla Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16.11.2011 gün ve 3/678 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, Sivas İli Altınyayla İlçesi … Beldesi sınırlarında bulunan 315 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbiti sırasında Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazın 28 dönümlük kısmının miras bırakan …zilyetliğinde iken ölümü ile mirasçıları tarafından kullanıldığını, davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile 28 dönüm taşınmaz bölümünün …mirasçıları adına tescilini istemiştir.
Davalı Hazine vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kazanma koşulları oluştuğundan ve davacı dışındaki diğer mirasçılar davaya muvafakat ettiklerinden 27.09.2010 tarihli teknik bilirkişiler … ve … tarafından düzenlenen raporda B harfi ile gösterilen 33.180.58 m2’lik taşınmaz bölümünün Şarkışla Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/40 Esas ve 2010/50 Karar sayılı veraset belgesine göre miras bırakan …mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmın ise tespit maliki Hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından: dava konusu taşınmaz 10.01.2001 tarihindeki kadastro çalışmasında Devletin hüküm ve tasarrufu altında, emek sarfedilince tarıma elverişli hale gelebilecek yerlerden olduğundan, “ham toprak” niteliği ile 15.2801.91 m2 olarak Hazine adına tespit edilmiş, tutanak 30.03.2001 tarihinde kesinleşmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmüne göre; zilyetliğin bu kanunda yazılı belgelerden birisi ile ispatı yoluna gidilmeyen hallerde, zilyedin aynı çalışma alanı içinde kazanabileceği miktar sulu arazide 40, kuru arazide 100 dönümü geçmeyecektir. Keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişiler ve tanık beyanlarından; dava konusu taşınmazın babasından muris…’e onun ölümü ile de davacı ve davaya muvafakat eden diğer mirasçılar tarafından kullanıldığını bildirmişlerdir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu Sivas İli Altınyayla İlçesi … Beldesi çalışma alanında miras bırakan ve mirasçıları adına senetsizden kazanılan yerlerin kayıtları Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından 27.09.2011 tarihli yazı eki olarak dosyaya bildirilmiştir. Tapu kayıtlarına göre muris ve mirasçıları adına kayıtlı 315 ada 1, 301 ada 1, 119 ada 19, 119 ada 6, 106 ada 27 ve 106 ada 38 parsellerin toplam 98.296.32 m2 olarak tespit ve tescil edilmiştir. Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince miras bırakan ve mirasçılarının elbirliği şeklinde malik oldukları taşınmazların kuru veya sulu nitelikleri belirlendikten sonra kuru arazide 100, sulu arazide 40 dönümü geçemeyeceği gözetilerek hüküm kurulması gerekir. Eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan, davacı vekili, dava dilekçesinde 315 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 28 dönümlük bölümünün Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile muris …mirasçıları adına tescilini istediği halde mahkemece 27.09.2010 tarihli Fen Bilirkişi raporunda 33.180.58 m2 zilyet olunan yer olarak belirlenen kısmın tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tesciline karar verilmeside isabetsizdir. Bilindiği üzere HMK.nun 26 (HUMK.nun 74) maddesi gereğince “Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.” Mahkemece, yasal düzenleme gözetilmeksizin talebi aşacak şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Ayrıca, dosyada mevcut 22.09.2010 tarihli Ziraat Yüksek Mühendisi … tarafından düzenlenen raporda, fen bilirkişi krokisinde kırmızı renkle boyanarak belirlenen yerin 13 dekarlık kısmının uzun süre tarımsal üretim amaçlı kullanıldığı, ancak doğu kısmında yer alan diğer bölümünün yakın bir zamanda yaklaşık 3-4 yıldır işlemeye tabi tutulduğu bildirilmiştir. Uzman bilirkişi rapordaki bu açıklamaya göre; bu bölümde muris ve mirasçılarının kazanmayı sağlayan zilyetlik koşullarının oluşmadığı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken açıklanan bu hususun dikkate alınmamış olması da bozma nedenidir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan bu gerekçelerle yerindedir. Kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4 (HMK.nın 297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 13.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.