Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/8594 E. 2012/10312 K. 12.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8594
KARAR NO : 2012/10312
KARAR TARİHİ : 12.11.2012

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı

… ile … ve feri müdahil … aralarındaki katılma alacağı davasının reddine dair Denizli 1. Aile Mahkemesinden verilen 20.10.2011 gün ve 229/898 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, tarafların 1992 yılında evlendiklerini, vekil edeninin evlilik birliği içerisinde çalışarak gelir elde ettiğini, bu süreçte satın alınarak davalı adına tescil edilen 69 ada 41 parsel üzerindeki 12 nolu bağımsız bölüm üzerinde yasal hak ve alacağı bulunduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 35.000 TL’nın dava tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın yersiz açıldığını, taşınmazın müvekkilinin kişisel malı niteliğindeki babasından miras yoluyla düşen ve abisi … tarafından banka aracılığı ile gönderilen 59.000 TL bedelle satın alındığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında cevap dilekçesini ıslah ederek taşınmazın abisinin borç olarak gönderdiği parayla satın alındığını, mevcut borç nedeniyle icra takibine maruz kaldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı yanında davaya katılan … vekili, taşınmazın alınması amacıyla muhtelif zamanlarda davalıya banka havalesiyle 54.000 TL borç para gönderildiğini, bu paranın taşınmazın alınmasında kullanıldığını, alacağın ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davalının abisi tarafından gönderilen borç parayla satın alındığı ve borcun ödenmemesi nedeniyle alacaklı tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, taşınmazın davalının kişisel geliriyle alındığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar, 11.12.1992 tarihinde evlenmişler, 22.02.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabul edilmesi üzerine hükmün kesinleştiği 11.02.2009 tarihinde boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK.nun 225/2). Eşler, evlendikleri tarihten 4721 s.TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TMK.nun 170. m), başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerine göre bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı 22.02.2008 tarihine kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 s. K.nun m. 10, TMK.nun 202. m.).Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Davacı vekili, taşınmazın evlilik birliği içerisinde satın alınan edinilmiş mal olduğunu ileri sürmüş, davalı vekili ise, evlilik birliği içerisinde alınmakla birlikte önce babasından miras yoluyla kendisine düşen paydan elde edilen parayla, daha sonra abisi … tarafından gönderilen borç parayla satın alındığını, ekonomik sıkıntı nedeniyle borcun ödenemediğini ve hakkında icra takibine girişildiğini bildirmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, taşınmazın 09.05.2006 tarihinde satın alındığı, davacının abisi olan ve davalı yanında davaya katılan … tarafından 21.04.2006 tarihli Viranşehir Ziraat Bankası şubesi aracılığı ile davalı adına 20.000 TL ve 08.05.2006 tarihli Viranşehir İş Bankası şubesi havalesiyle 30.000 TL. gönderdiği, Viranşehir Ziraat Bankası aracılığı ile 21.06.2006 tarihinde 2000 TL,07.12.2006 tarihinde 2000 TL. olmak üzere toplam 4000 TL davacı … Kılınç adına havale çıkarıldığı, taşınmazın satın alınma tarihi, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından gönderilen paraların taşınmazın alınmasında kullanıldığının kabulü gerektiği, borcun ödenmemesi üzerine alacaklı tarafından davalı … aleyhine 55.000 TL meblağlı olarak icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu taşınmaz, 09.05.2006 tarihinde 3.kişiden satın alma yoluyla davalı … adına tescil edilmiştir. Bu açıklamalara göre; dava konusu taşınmaz, yasal edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonra satın alınmış olup dava; TMK.nun 202 vd. maddeler uyarınca katılma alacağı isteğine yöneliktir. O halde; katılma alacağının tespitinde, eklenecek değerlerden (TMK.nun 229 m.) ve denkleştirmeden (TMK.nun 230.m.) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere davalı kocanın edinilmiş malların (TMK.nun 219.m.) toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.nun 231.m.) yarısı üzerinden (TMK.nun 236/1.m.) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak davacının katılma alacağının saptanması gerekmektedir.
Mahkemece yapılacak iş; dava konusu taşınmazın bozmadan sonraki karar tarihine en yakın tarihteki değerinin uzman bilirkişi aracılığı ile objektif kriterlere göre tespit edilmesi, davalı aleyhine girişilen takibe konu borcun ferileri ile birlikte belirlenen taşınmaz bedelinden düşülmesi, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar uyarınca kalan artık değerin yarısı üzerinden davacının katılma alacağının saptanması, gerek görüldüğü takdirde bir hesap uzmanından (Mali Müşavir ya da muhasebeci) taraflar, mahkeme ve Yargıtay’ın denetimine açık rapor alınması, ondan sonra uyuşmazlığın çözüme ulaştırılması gerekirken hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 12.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.