Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/8366 E. 2012/10420 K. 13.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8366
KARAR NO : 2012/10420
KARAR TARİHİ : 13.11.2012

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma payı alacağı

Semra Bulut ile … aralarındaki katılma payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Ankara 9. Aile Mahkemesinden verilen 14.01.2010 gün ve 274/33 hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı … Bulut vekili 13.12.2005 tarihli dava dilekçesinde; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, evlilik birliği içinde edinilen kooperatifin yarı hissesine karşılık 1000 TL, … plakalı araç için 1000 TL, 1000 dolar karşılığı 1300 TL ve ziynet bedeli olarak da 2100 TL olmak üzere toplam 5400 TL alacağın yasal faiziyle davalıdan tahsilini istemiş, 06.11.2008 tarihli harçlandırdığı ıslah dilekçesi ile de araç hakkındaki isteğini, 6000 TL’ya yükselterek, toplam 10400 TL alacağın yasal faziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece: “davacının davasının kabulü ile; … plakalı aracın satış bedelinin 1/2’sine tekabül eden miktarın, bilirkişi raporuna göre 11.500 TL 1/2=5.750 TL’nin boşanmanın kesinleşme tarihi olan 12.08.2008 tarihinden işlemiş yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı araca ilişkin katkı talebini % 50 ile sınırladığından fazlaya ilişkin isteminin bu nedenle reddine, davacının 70 adet çeyrek altın ve 1000 ABD doları davasının evlilik sırasında rızası ile davalıya verilip harcandığı anlaşıldığından buna ilişkin talebinin reddine, Ankara Ümitköy’de bulunan kooperatif hissesinin yarısına ilişkin talebin davacı taraf feragat ettiğinden bu husustaki talebin feragat nedeniyle reddine, karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 23.09.1998 tarihinde evlenmişler, 08.12.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 12.06.2008 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında evlenme tarihinden 01.01. 2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM’nin 170), sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 sayılı yür.K.m.10). Taraflar arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, kurulan hüküm infaza elverişli olmayıp duraksama yaratacak niteliktedir. Düzgün, doğru ve sağlıklı sicil oluşturma kamu düzeniyle ilgilidir. Bu nedenle mahkemece kendiliğinden bu husus gözönünde bulundurulur. Gerekçeli karar başlığında davacı … ve davalı da Semra Bulut olarak yazıldığı gibi, dava türü de “Boşanma” davası olarak kaydedilmiştir. Hüküm fıkrasında da ayrıntıları yukarıda açıkça belirtildiği üzere, isim belirtilmeden kabul edilen miktarların davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davayı açan asıl davacı … olduğu halde, gerekçeli karar başlığında, davacı … yazılı olduğu için onun adına davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verildiği gibi bir sonuç ortaya çıkmaktadır.
HUMK.nun 388. ( HMK.m.297.) maddesinde bir kararda bulunması gereken hususların nelerden ibaret olduğu tek tek bentler halinde sayılmak suretiyle gösterilmiştir. Hüküm, sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. HUMK.m. 388/son.fıkra HUMK.nun 389 (HMK.m.298). maddesinde; verilen karar ile iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ve haklar şüphe ve tereddüdü mucip olmayacak surette gayet sarih ve açık yazılmasını, HUMK.m. 388/2.fıkra (HMK.m.297/b). maddesinde ise, “Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adresleri,” yazılmasının gerektiği hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, kurulan hüküm fıkrasının bu haliyle davacı … Bulut lehine infaz edilmesi olanağı bulunmamaktadır.
Davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 85,15 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine ve 78,00 TL peşin harcın da istek halinde davalıya iadesine 13.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.