Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/8238 E. 2013/1537 K. 14.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8238
KARAR NO : 2013/1537
KARAR TARİHİ : 14.02.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

… ile …, … ve dahili davalılar … ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair …… Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 23.03.2012 gün ve 358/201 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı dava dilekçesinde, ortak mirasbırakan ……sı … Kızıltaş’tan intikal eden taşınmazların mirasçılar arasında taksim edilmediği halde, kadastro sırasında 304 ada 20 ve 314 ada 13 ……lerin kendisi adına; 303 ada 5, 304 ada 18, 314 ada 7 ve 11, 315 ada 6, 8, 316 ada 3, 318 ada 1 ……lerin davalı kardeşi …; 304 ada 4, 21, 315 ada 5, 316 ada 2 ……lerin davalı yeğeni … adına tespit ve tescil edildiklerini açıklayarak, ortak miras bırakandan intikal eden tüm taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Yargılama sırasında vekalet sunan davacı vekili, 13.10.2011 tarihinde yapılan keşifte 318 ada 1 ……in tamamı ile 315 ada 8 ……in keşifte gösterdikleri bölümüne yönelik davasından …… etmiş; 09.03.2012 tarihli keşifte 315 ada 6 ……e yönelik davasından …… etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde, 316 ada 2 ……in ortak mirasbırakandan intikal etmeyip kendisi ve annesinin ……sı ile kazanıldığını, adına tescil edilen diğer ……lerin ortak mirasbırakan dedesi …’dan ……sına intikal ettiğini ve ……sının ölümünden önce bu taşınmazları ekip diktiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … cevap dilekçesinde, 314 ada 7, 315 ada 6 ve 8, 318 ada 1 ……lerin ortak mirasbırakandan intikal etmediğini, davacının eşinden 19.03.1993 tarihli harici senetle satın alındığını, 303 ada 5 ……in kendi ……sı ile kazanıldığını, adına kayıtlı diğer ……lerin ortak miras bırakandan intikal ettiğini ancak kadastro sonucu davacı adına da tescil edilen taşınmaz bulunduğunu, kadastro tespitlerinde eşitsizliğin söz konusu olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 315 ada 5, 8, 316 ada 2 ……lere yönelik davanın reddine; 315 ada 6, 318 ada 1 ……lere ilişkin davadan …… edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına; 303 ada 5, 304 ada 4, 21, 18, 314 ada 7, 11, 316 ada 3 ……ler yönünden davanın kabulüne, …… Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.09.2010 tarih 2010/406 E.- 449 K. sayılı mirasçılık belgesinde belirlenen miras payı oranında tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
31.03.2006 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında uyuşmazlık konusu 303 ada 5, 304 ada 18, 314 ada 7 ve 11, 315 ada 6, 8, 316 ada 3, 318 ada 1 …… sayılı taşınmazlar belgesizden davalı … adına; 304 ada 4, 21, 315 ada 5, 316 ada 2 …… sayılı taşınmazlar belgesizden davalı … adına tespit edilmiş, tespitin itiraz edilmeksizin 15.08.2006 tarihinde kesinleşmesi ile davalılar adına tapu kayıtları oluşmuştur.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının beyanları ile iptal ve tescile karar verilen taşınmazların ortak mirasbırakan … Kızıltaş’tan intikal ettiği, tüm mirasçıların katılımı ile yöntemine uygun şekilde taksim edilmediği anlaşıdığına göre davalıların yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan davanın kabulüne dair hükmün esasının ONANMASINA,
Davalıların yargılama gideri, karar ve ilam harcı ve avukatlık ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; dava dilekçesinde dava değeri 8.000 TL olarak belirtilmiş, bu miktar üzerinden peşin harç yatırılmış, keşifte belirlenen değer üzerinden harç Mahkemece tamamlattırılmamıştır. Bu bakımdan, Mahkemece karar tarihi itibarıyla dava dilekçesinde gösterilen 8.000 TL. dava değeri üzerinden avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde harcı tamamlanmamış değer dikkate alınarak davalılar aleyhine fazla avukatlık ücreti hesap edilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan HMK’nun 326/2. maddesine göre “Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, Mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranında paylaştırılır.” Davacı, dava konusu yaptığı taşınmazlarda 1/3 payın iptal ve tescilini istemiştir. Bu durumda, davaya konu taşınmazların 1/3 payına isabet eden m2’lerin toplam miktarı ile reddedilen ve karar verilmesine yer olmadığına karar verilen ……lerde 1/3 paya isabet eden m2 miktarlarının toplamı gözetilerek yargılama giderlerinin bölüştürülmesi gerekirken, davalılar aleyhine fazla yargılama giderine hükmedilmesi doğru değildir.
Bundan ayrı, karar ve ilam harcının iptal ve tescile karar verilen taşınmazların 1/3 paylarının toplam değeri üzerinden hesaplanarak belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde taşınmazların tamamının değeri gözönüne alınarak hesaplama yapılması doğru olmamıştır.
Kabule göre de; davadan …… edilen taşınmazlar yönünden davanın …… nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru değil ise de, temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Davalıların temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün avukatlık ücreti, yargılama gideri, karar ve ilam harcı ile ilgili bölümlerinin 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’nun 388/4 (HMK.m 297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 746,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2.688,81 TL’nin temyiz eden davalılar …… ve …’tan alınmasına 14.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.